Yüzyılın ortasına kadar enerjinin geleceğine yönelik tahminler

Üretici ve sanayileşmiş ülkelerin beklenti ve tahminleri arasında önemli ihtilaflar olduğu açık ve net

Görsel: Twitter

Şarm el-Şeyh'te COP27 Konferansı'nın düzenlenmesinden önce, geçtiğimiz iki hafta içinde, hem OPEC'in hem de Uluslararası Enerji Ajansı'nın yüzyılın ortasına kadar olan dönemde enerji geleceğine yönelik yıllık raporları yayımlandı.

Diğer bir deyişle iki örgüt, sıfır emisyon aşamasının başlaması beklenen 2050 yılına kadarki enerji dönüşümünün geçiş dönemini ele aldı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Dünya Petrol Görünümü 2022 adlı raporunda OPEC, küresel petrol talebinde artışın devam edeceği tahminleri arkasındaki nedenleri, dolayısıyla petrol talebinde beklenen ve süren artışın karşılanabilmesi için üretim ve rafinaj alanlarında bu sektörün gelişimine yatırım yapılmasının gerekliliğini açıkladı.

Zira OPEC, toplam küresel petrol talebinin 2045 yılına kadar günde yaklaşık 110 milyon varile ulaşmasını bekliyor ki bu da, OPEC'in yüzyılın ortasından sonra petrol tüketiminin devam edeceğini ve diğer fosil ve sürdürülebilir enerjilerin yanında önemli bir rol oynamayı sürdüreceğini öngördüğü anlamına geliyor.

OPEC'in Dünya Petrol Görünümü 2022 raporunun bazı tahminleri şunları gösteriyor:

  • Şimdi ile 2045 arasında küresel ekonominin büyümesi ikiye katlanacak ve dünya nüfusu yaklaşık 1,6 milyar kişi artacaktır. Küresel ekonominin sürekli iyileşmesinin ve nüfus artışının, enerji talebindeki sürekli artışın iki önemli göstergesi olduğu bilinmektedir.
     
  • Enerjiye yönelik birincil talebin, 2045 yılına kadar olan dönemde yaklaşık yüzde 23'lük yüksek bir artışla orta ve uzun vadede büyümesi beklenmektedir. Bu, petrol dahil olmak üzere enerji talebindeki artışın yüzyılın ortasına kadar devam edeceği ve hatta sıfır emisyon yılı olan 2050 yılını aşarak daha ileri bir tarihte de süreceği anlamına gelmektedir.
     
  • Dünyanın 2045 yılına kadar günlük yaklaşık 2,7 milyon varil petrole eşdeğer bir artışa ihtiyacı vardır.
     
  • Dünya gelecekte farklı enerji türlerine, fosil ve sürdürülebilir enerjilere ihtiyaç duyacaktır.
     
  • Gelişmekte olan ve sanayileşmiş ülkeler arasındaki ayrımların devam etmesiyle birlikte enerji yoksulluğunun 2045 yılına kadar devam etmesi beklenmektedir.
     
  • Petrolün 2045 yılına kadar enerji sepetinin yaklaşık üçte birini (yüzde 29) oluşturması beklendiğinden, 2045 yılına kadar enerji sepetinde en büyük rolü oynamaya devam edeceği tahmin edilmektedir. Bu, sıfır emisyon kararına rağmen petrolün 2050'den sonra da enerji olarak kullanımına devam edilmesi gerektiği anlamına gelmektedir.
     
  • Güneş, rüzgar ve jeotermal dahil olmak üzere bazı sürdürülebilir enerjilerin tüketiminin 2045 yılına kadar yaklaşık yüzde 7,1'e çıkması beklenmektedir. Bu, söz konusu sürdürülebilir enerji kaynaklarının tüketimindeki artışın, 2045'te diğer enerjilerin tüketimindeki artış oranını aşacağı anlamına gelmektedir.
     
  • Yakıldığında neden olduğu aşırı kirlilik nedeniyle kömür hariç, fosil yakıt endüstrileri önemli olmayı sürdürecektir.
     
  • Küresel petrol talebinin 2021'de günlük 97 milyon varilden 2045'te günde yaklaşık 110 milyon varile çıkması beklenmektedir. Gelişmekte ve yükselmekte olan ülkelerdeki petrol talebinin 2045 yılına kadar günde yaklaşık 24 milyon varil, sanayileşmiş ülkelerde ise 2045 yılına kadar günde yaklaşık 10 milyon varil artması beklenmektedir. Tüketimdeki en büyük artış, 2045 yılına kadar petrol talebindeki artışın günde yaklaşık 6,3 milyon varile ulaşacağı Hindistan'da yaşanacaktır.
     


Uluslararası Enerji Ajansı raporu ise, bizi yeniden pik seviyesinin tehlikelerine geri döndürdü. Ancak bu kez bahsettiği pik, arz alanında değil, enerji talebi alanındaydı.

Ajans, mevcut küresel ekonomik krizin fosil yakıtlardan sürdürülebilir enerjilere geçişi hızlandıracağını öngördü.

Ajansın yıllık "Dünya Enerji Görünümü 2022" raporu, ilk kez, Ukrayna savaşının patlak vermesinin ardından politikalarda ve ticarette yaşanan değişiklik nedeniyle başta petrol ürünleri ve doğalgaz olmak üzere fosil yakıtların tüketiminin pike ulaşacağına ilişkin bir senaryo içeriyordu.

Şimdiye kadar (en az kirletici fosil yakıt olarak) doğalgazın uzun süre kullanılacağına, dahası enerji geçişinde köprü oluşturacağına yönelik beklentilerin aksine, rapor şaşırtıcı bir şekilde, doğalgazda da pike ulaşılacağı tahmininde bulundu.

Ajansın raporu, kömür ve petrolde talebin otuzlu yıllarda pike ulaşacağını ve buna doğalgazın da dahil olacağını öngördü.

Ajans İcra Direktörü Fatih Birol, raporun sunumunda, "Rus akaryakıt ihracatı, raporda onaylanan senaryoların hiçbirinde 2021 yılı seviyelerine geri dönmeyecek" dedi.

Birol, Ajansa üye ülkelerin politikalarını açık bir şekilde benimseyerek, "Rus petrol ve gaz ihracatının 10 yıl içinde neredeyse yarıya ineceğini" de sözlerine ekledi.

Üretici ve sanayileşmiş ülkelerin beklenti ve tahminleri arasında önemli ihtilaflar olduğu açık ve net.

Bu ihtilaflar, bir yandan tahminler, diğer yandan önümüzdeki 10 yıl içinde Rusya'nın petrol ve gaz ihracatını yarıya indirmek gibi bazı beklentilerdeki çelişkilerde açıkça görülüyor.

Bu düşüş, Rus petrol ve doğalgaz ihracatının büyüklüğü ve bunu bu kadar kolay ve hızlı bir şekilde telafi etmenin zorluğu nedeniyle diğer üretici ülkelerin petrollerine olan talebi artıracak.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Asasmedia

Şarku'l Avsat 

DAHA FAZLA HABER OKU