Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, bugün partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında; gündemi değerlendirdi.
Karamollaoğlu, değerlendirmelerinin büyük bir kısmını; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun olmayacağı bir Türkiye’yi biz hallederiz. Şu an itibarıyla onun hazırlığı içindeyiz” sözlerine ayırdı.
Karamollaoğlu, özetle şunları söyledi:
Gelinen noktada Türkiye’nin tek ihtiyacı ne yeni anayasa ne yeni bir ekonomi modelidir. İhtiyacımız olan şey sadece ama sadece yeni bir yönetim anlayışına sahip yeni bir iktidardır. Kimsenin şüphesi olmasın önümüzdeki seçimlerde Türkiye’de yeni bir yönetim iktidara gelecektir. Bu ülkemiz için olmazsa olmaz bir ihtiyacıdır. Bu yeni yönetim her şeyden önce herkesin kardeşçe huzur ve güven içinde yaşadığı yeni bir anayasa yapmak olacaktır. Herkesin kendisini emin hissettiği, haksızlığın, hukuksuzluğun ortadan kalktığı, güçlü ve bağımsız bir adalet sistemini hayata geçirecek ardından da ekonominin arsadan, borsadan rant dağılımından değil üretimden beslendiği halkın alım gücünün ve refah düzeyinin yükseldiği ekonomik reformu en kısa sürede gerçekleştirecektir bu yeni iktidar.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Bu sözler, 20 yıldır bu konuda ciddi tek bir adım atmadıklarının itirafından başka bir şey değildir"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözlerine tepki gösteren Karamollaoğlu, "İktidarın derdi sadece ama sadece koltuğunu korumak. Seçime kadar durumu kurtarsa yetiyor kendisine. Sonrasında bu yanlış politikalar nedeniyle milletin içeceği acı ilaç ve sıkacağı kemer emin olun umurlarında değil. Biz iktidarın saten metal yorgunluğunu yaşadığını sanıyorduk oysa çok daha bir durumla karşı karşıya iktidar. Ciddi bir psikoz bozukluğunun içine girmiş bulunuyor" ifadelerini kullandı.
SP lideri şöyle devam etti:
20 yılın eskimişliğini ve yıpranmışlığını yeni ve süslü ambalajlarla örtmeye çalışıyor. Sayın Erdoğan yolsuzluk ve rüşvetin olmadığı bir Türkiye vadederek, bunu da ancak kendilerinin başarabileceklerini iddia ediyor. Güler misin, ağlar mısın? İflas ettikleri bu bozuk düzeni sanki başkaları üretmiş gibi bir tavrın içine giriyor. Bununla da milleti aldatabileceğini zannediyor. Bu sözler, 20 yıldır bu konuda ciddi tek bir adım atmadıklarının itirafından başka bir şey değildir. Aynı zamanda da 20 yıllık bir geçmişi olan iktidarın bu hataları kabullenmesinin ta kendisidir. Var bu problem diyor, ne zaman, 20 yıl sonra, çözeceğim diyor, ne zaman, bana bir dönem daha verirseniz…Allah sana akıl fikir versin. Bu millet bu gafletin içine bir daha düşmeyecektir diye inanıyoruz.
"Bahçeli’nin bu konuda hangi ehliyeti var"
Karamollaoğlu, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Cemevleri ibadethanedir” yönündeki açıklamalarının anımsatılması üzerine Karamollaoğlu, şunları söyledi:
20 sene sonra akılları başlarına geldi. Bu konuda kafaları karıştıracak, sadece geçici bir vaatte bulunacak tarzda bir cevap vermeyi ben doğru bulmuyorum. Bunun üzerine hemen farklı konular geliyor. Sayın Bahçeli’nin bu konuda hangi ehliyeti var. Dinler tarihini, mezhepler tarihini biliyor mu? ‘Ama böyle söylersem belki biraz oylarım artar.’ Biz böyle bir yaklaşımın içine girmeyiz. Ciddi bir konudur. Elbette onların da birtakım talepleri karşılanmalıdır. Ama politikaya vesile olacak tarzda, konunun istismar edilmesine razı değiliz. Maalesef, üzülerek ifade etmek istiyorum ki; söylediğiniz çevrede küfür onların adeta hayatlarının bir parçası. Ya hakaret edecekler, ya küfredecekler, ya itham edecekler. Ve bunu yaparken de sürekli yalan söyleyecekler. Bunlardan devlet adamı olmaz. Adının ne olduğuna da bakılmaz.
ANKA