Ahlakın olmadığı yerde zulüm vardır

İsmail Müftüoğlu Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Pixabay

Ülkemizde siyasetin çökmesinin en başta gelen sebebi, siyaset yapanların birçoğunun ahlaken temayüz etmemiş olmalarıdır.

İnsanlar arasında köklü bir ahlak ve adalet anlayışı olmadan, barış, huzur ve bilhassa siyasette de hoşgörü ortamı oluşamaz. Zira insan her şeyden önce manevi bir varlıktır. 

Tarihen sabit olduğu üzere, ahlakın bulunmadığı yerlerde ve vicdanın tıkandığı durumlarda, kanunlar tam olarak uygulanamaz.

Böylece devleti idare edenler başarılı olamaz. Zira devletler parasızlıktan değil, ahlaksızlıktan çöker. Kadim medeniyetlerin çökme sebebi de ahlaksızlıklardır.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Onun için belirtelim ki, ülkelerin kalkınmaları sanayileşmelerinden evvel ahlakla sağlanabilir, servetleri sayesinde sağlanamaz. 

Çünkü devletleri idare edenler insanlardır. İnsan ahlaken bozuk olursa, o zaman her türlü gayrı ahlaki işlere tevessül eder.

Dünyevileştiği için helal-haram ayrımı yapmadan, karnını doyurur. Onun için bu gibi insanlara güvenilmez.

Çünkü ahlak daima ihtirasları kontrol eder. Yani vicdan, silah olarak kullanılır. İnsanlarda ahlak güzelliği, insanların asaletinden neşet eder.

Nitekim derler ki:

Ahlâk iledir kemâl-i âdem
Ahlâk iledir nizâm-ı âlem


Onun için başta siyasiler olmak üzere, herkes ahlakını güzelleştirmeye çalışmalıdır. Zira ahlak en geçerli servettir. İnsanı sevimli kılar, albenisini artırır. 

Ahlaki değerler evrenseldir. Her inanç sahibine şamildir. Bunun istisnası olmaz.

Ahlak sahibi insan;

  • Çalmaz
  • Soymaz
  • Sömürmez
  • Rüşvet almaz
  • Rüşvet vermez
  • Amme malına göz dikmez
  • Kul hakkına dokunmaz
  • Yalan konuşmaz
  • Devletine, milletine ihanet etmez

Bu özelliklerin temerküz ettiği bir insan, yanlışa, siyaseten de olsa, düşmez. Geçici bir dünya için ahiret hayatını berbat etmez.

Bu özelliklerden bihaber olanlar, bulundukları makamları sömürür, irileştikçe irileşir. Böylece değersiz bir leşe döner.

İyi ahlak sahibi olmanın en mutlu sonucu, güvenilir bir insan olmaktır. Güzel ahlak güler yüz, tatlı söz, iyilik yapmak ve kötülük yapmamaktır.

(Hasan Basri)


Ülkemizi yönetecek olanlar, bu ahlak düzeyinde olmalı ki, şaibeden kendilerini koruyabilsinler.

Cemiyet hayatında huzur, kuvvetten ve servetten değil, adalet ve ahlaktan neşet eder. 

Güç, kuvvet ve servet, ahlakla bezenmez ise, insanı canavarlaştırır. Huzur bozucu olur. Siyaseti, idareyi bozar. Toplumu kaosa sürükler. Rütbesi, makamı ne olursa olsun, bu gibilerden hayırlı hizmet beklenemez.

Bundan dolayı seçeceğimiz, makamlara tayin edeceğimiz insanlarda ahlaklı olanların sayısını artırmak için çalışmalıyız.

Zira hiçbir kanun, ne kadar mükemmel olursa olsun, bir tembeli çalışkan, bir müsrifi iktisatlı ve bir sarhoşu ayık yapmaz. İnsanı tezyin eden, manevi yapılanmadır. 

Millet olarak bu hususlara dikkat etmeden oy kullandığımız müddetçe, sıkıntılardan kurtulmamız düşünülemez.

Ahlaksız dosttan, ahlaklı düşman daha az zararlıdır. Ama:

Zâhirde görüp bizleri sanma ukalâyız
Biz bir sürü insan sıfatında budalayız

(Ziya Paşa)


Sonuç olarak denebilir ki;

Ahlâksız odur, dünya için gam yiye
Ne bilirsin kim kazana, kim yiye


Kalın selametle. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU