91 yaşında hayatını kaybeden Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin (SBKP) son genel sekreteri Mihail Gorbaçov, 20. yüzyıla damga vuran siyasetçilerdendi.
Rus devlet ajansı RIA Novosti'nin salı günü paylaştığı haberde, Gorbaçov'un uzun süre mücadele verdiği bir hastalık sonucu Moskova Klinik Hastanesi'nde yaşamını yitirdiği belirtildi. Siyasetçinin ölüm nedeni resmi olarak açıklanmazken, kendisinin böbrek hastalığından mustarip olduğu düşünülüyordu.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) yıkılmasında kritik rol oynayan Gorbaçov'un vefatının ardından birçok lider, siyasetçiyi andı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rus devlet ajansı TASS'a açıklamasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Gorbaçov'un kaybı için en derin taziyelerini sunduğunu söyledi.
ABD Başkanı Joe Biden ise Gorbaçov'un "muhteşem vizyona sahip biri" olduğunu belirterek, kaybından üzüntü duyduğunu ifade etti.
Gorbaçov'un reformlarının milyonlarca kişi için daha güvenli ve özgür bir dünya yarattığını savunan Biden, şunları söyledi:
Nükleer silah yarışının sona ermesi için dua eden birçok kişiyi rahatlattı ve SSCB'nin lideri olarak Başkan Reagan'la iki ülkenin nükleer silahlarını azaltmak için çalıştı.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Twitter'dan paylaştığı mesajında, siyasetçi için "Soğuk Savaş'ın bitmesinde önemli bir rol oynadı ve Demir Perde'yi indirdi. Özgür bir Avrupa'nın yolunu döşedi" dedi.
Birleşik Krallık (BK) Başbakanı Boris Johnson da Gorbaçov'un "cesaret ve dürüstlüğüne hayran kaldığını" belirtirken, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avusturya Başbakanı Karl Nehammer ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte de siyasetçiyi andı.
Peki tartışmalı reformlarıyla modern siyasete damgasını vuran Gorbaçov kimdi?
Çiftçi ailede yetişti
2 Mart 1931'de Rusya'nın güneyindeki Stavropol'de yer alan Privolnoye köyünde dünyaya gelen Gorbaçov, çiftçi bir ailenin çocuğuydu.
1955'te Moskova Devlet Üniversitesi'nde hukuk eğitimini tamamlayıp mezun olduğunda halihazırda SBKP'nin aktif bir üyesiydi.
Eşi Raisa Gorbaçova'yla Stavropol'e yerleşen siyasetçi, partinin gençlik yapılanması Genç Komünistler Birliği'nde (Komsomol) yer aldı ve 1970'te yerel teşkilatın birinci sekreteri oldu.
Bir yıl sonra SBKP Merkez Komitesi üyeliğine seçilen Gorbaçov, 1978'de tarım sorumlusu olarak sekretaryaya girdi. İki yıl sonra da SBKP'nin politikaları belirleyen en üst karar organı Politbüro'ya atandı.
Bu sırada parti içinde etki alanını genişleten Gorbaçov, yurtdışına geziler de düzenledi. 1984'te BK'nin başkenti Londra'ya ziyaretinde dönemin BK Başbakanı Margaret Thatcher'la tanıştı. "Demir Leydi" daha sonra siyasetçi hakkında "Gorbaçov'u sevdim. Onunla çalışılabilir" dedi.
1985'te Konstantin Ustinoviç Çernenko'nun ölümü üzerine SBKP Genel Sekreteri seçilen Gorbaçov, SSCB'nin 1991'deki çöküşüne kadar bu görevini sürdürdü. Siyasetçi, 1988-1991'de devlet başkanlığı görevini de yürüttü.
Gorbaçov'un reformları
Gorbaçov, SSCB'de köklü ekonomik ve toplumsal reformlara ihtiyaç duyulduğunu savundu.
Siyasetçi, bu doğrultuda hedeflediği reformları "glasnost" (açıklık) ve "perestroyka" (yeniden yapılanma) adı verilen iki temel politika etrafında şekillendirdi.
Glasnost, toplumda devlete ve yöneticilere yönelik güveni tazelemeyi hedefleyen, bu kapsamda birtakım siyasi ve toplumsal özgürlükler getirilmesini öngören bir uygulamaydı. Bu kapsamda Sovyet tarihine eleştirel yaklaşan çalışmaların yayımlanmasına izin verilirken, basın alanındaki özgürlükler de artırıldı.
Perestroyka ise SSCB'nin ekonomisini, devlet kontrolünü tamamen kaldırmadan serbestleştirmek ve siyasi sisteminin yeniden yapılandırılması amacını taşıyordu.
Ancak Gorbaçov'un bu reformları, SSCB'nin ekonomisinin düzelmesine yardımcı olmadığı gibi birliğin dağılmasına varacak süreci de hızlandırdı.
Özellikle glasnost siyaseti, SSCB bünyesindeki Estonya, Letonya ve Litvanya gibi Baltık ülkelerinin ve diğer cumhuriyetlerin bağımsızlık taleplerini artırdı. Yükselen milliyetçi ve bağımsızlık yanlısı hareketlerle Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ve Türkistan'da çeşitli ayaklanmalar ve çatışmalar yaşandı.
Gorbaçov'un reformları, Batılı ülkelerde SSCB'nin demokratikleşmeye yönelik adımları olarak yorumlanırken, içerdeyse partideki bazı kişiler tarafından siyasi ve toplumsal yapıya bir tehdit olarak algılandı.
Soğuk Savaş ve nükleer silahlanma yarışı
Gorbaçov, 1985'te İsviçre'nin Cenevre şehrinde dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan'la görüşerek Soğuk Savaş'ın sona ermesinde önemli bir rol oynadı.
SSCB lideri, bir yıl sonra İzlanda'nın başkenti Reykjavik'te yine Reagan'la bir araya gelerek ABD ve Sovyetlerin elindeki nükleer silah cephaneliklerinin karşılıklı olarak ortadan kaldırılması için görüşmeler düzenledi.
1988'deyse Gorbaçov, Sovyet birliklerinin Afganistan'dan çekilmesini emrederek 9 yıl süren Sovyet-Afgan Savaşı'nı sonlandırmış oldu.
Gorbaçov, 1989'da Doğu Almanya'da yaşayan yurttaşların Batı Almanya'ya geçişine izin verilmesi ve Berlin Duvarı'nın yıkılmasını da "Almanya'nın iç işleri" olarak yorumlayıp müdahalede bulunmadı. Almanya'nın fiilen birleşmesiyle Doğu Almanya'da iktidarda yer alan ve SSCB'yle yakın ilişkilere sahip Alman Sosyalist Birlik Partisi de iktidardan düştü.
1990'da Gorbaçov, "Doğu-Batı ilişkilerinde köklü değişikliklere öncülük ettiği" gerekçesiyle Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldü.
1991 darbe girişimi
Yurtdışında popülerliği artan Gorbaçov için kendi ülkesinde durum tam tersi yönde ilerliyordu. Siyasetçinin tartışmalı reformları 1991'de kendisine yönelik bir darbe girişimine yol açtı. Fakat muhalif siyasetçi Gennadi Yanayev'in başını çektiği 8 kişilik ekinin darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlandı.
SSCB'nin yıkılmasının ardından kurulacak Rusya Federasyonu'nun ilk devlet başkanı Boris Yeltsin, o dönemki darbe girişimini engelleyen önemli isimlerdendi. Bunun sonucunda Yeltsin güç kazanırken popülerliğini yitirmeye başlayan ve gittikçe daha fazla eleştiriye maruz kalan Gorbaçov, 1991'de görevinden istifa ettiğini duyurdu.
Sovyetlerin dağılmasının ardından Gorbaçov, 1996'daki seçimlerde devlet başkanlığına aday oldu fakat yüzde 0,5'ten daha az oy aldı.
Gorbaçov'un mirası ve Putin
Gorbaçov, 2000'de düzenlenen seçimleri kazanarak ülkenin başına geçen Putin'i başta "Yeltsin karşıtı bir figür" olarak görüp desteklerken, 2008 sonrası politikalarını "toplum üzerinde baskı yarattığı" gerekçesiyle eleştirdi.
Putin, Gorbaçov'un geçen yılki 90. yaş gününde siyasetçi için "Modern zamanların en büyük devlet insanlarından biri, ülkemize ve dünya tarihine büyük bir etkisi oldu" sözlerini sarf etmişti.
Öte yandan Batı medyasında Putin, Gorbaçov'un reformist ve yapıcı siyasi mirasını yok eden bir figür olarak değerlendirildi.
BK'nin önde gelen gazetelerinden Guardian'da Gorbaçov'un vefatından sonra yayımlanan yazıda, Putin'in baskıcı yönetimi ve Ukrayna istilasıyla, son SSCB liderinin inşa ettiği siyasi ve toplumsal mirası imha ettiği savunuldu.
Rusya'da muhalif yayın yapan Moskova'nın Yankısı radyosunun genel yayın yönetmeni Aleksey Venediktov, Amerikan iş dünyası dergisi Forbes'un Rusya'da yayımlanan versiyonu Russian Forbes'a röportajında, "Gorbaçev'in reformları tamamen yok edildi" dedi.
Independent Türkçe, CNN, Guardian, BBC, Wikipedia, BBC Türkçe, NPR, Russian Forbes
Derleyen: Yasin Sofuoğlu