Besmelesiz kesilen hayvan etinin yenilmesi bile tartışılıyor… Laboratuvarlarda üretilen yapay eti tüketmek caiz mi?

Dünyada yapay et konusunda çalışmalar hızla sürüyor. Türkiye'de de araştırmaların yapıldığını Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci açıkladı. Yakında sofralara gelme ihtimali yüksek olan yapay eti yemek dinen helal mi? İlahiyatçılar yanıtladı

2021'de 7 milyar 780 bin olan dünya nüfusunun 2022 sonunda 8 milyara ulaşması tahmin ediliyor.

Nüfusun hızlı artması gıda temini gibi birtakım sorunları da beraberinde getirdiği de göz ardı edilmeyecek bir gerçek.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Örneğin 2040-50 yılı itibariyle dünya nüfusunun 10 milyara çıktığı düşünüldüğünde hayvansal gıdaların nüfusa yetmeyeceği kaygısı tartışma konusu oluyor.

Ancak kimi insanlara garip gelse de "yapay et" için dünyanın birçok ülkesinde laboratuvarlarda harekete geçilmiş durumda. 

Laboratuvarda sığır eti üreten SCİFİ Food firması, hücrelerin bir biyoreaktörde kendi kendine gelişmesine olanak tanıyan bir teknik geliştirdi.

Yapay et üretim maliyetini bin kat azaltan firma araştırmacıları, gen düzenleme teknolojisi CRISPR'ı kullanarak sığır eti hücrelerini biyoreaktörün sağladığı yapay büyüme ortamına adapte olacak şekilde düzenledi.

Birçok ülke yapay et konusunda çalışmalarını sürdürürken, Türkiye'de de benzer bir çalışma için hazırlıklar yapılıyor.

 

Yapay et için dünyanın birçok ülkesindeki laboratuvarlar çalışmalarını aralıksız sürdürüyor
Yapay et için dünyanın birçok ülkesindeki laboratuvarlar çalışmalarını aralıksız sürdürüyor / Fotoğraf: Reuters

 

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in "Ülkemizde yapay etle ilgili bir çalışma var mıdır" sorusuna "yapay etle ilgili araştırmaların yapıldığı, yapay et teknolojisiyle ilgili gelişme ve araştırmaların takip edildiği" yanıtını verdi.

Türkiye dahil en az 1,5-2 yıla kadar yapay etin hayatımıza girerek sofralarda yer almaya başlayacağı öngörülüyor.

Besmele çekilmeden kesilen hayvan etinin yenilmeyeceği tartışılan Türkiye'de yapay et tüketmek dinen caiz mi?

"Tüketiminde dinen en ufak bir sakınca yok"

Konuyla ilgili Independent Türkçe'ye konuşan ilahiyatçı Prof. Dr. Caner Taslaman, yapay et tüketiminde dinen hiçbir sakınca olmadığı görüşünde.

 

Caner Taslaman
Caner Taslaman / Fotoğraf: Twitter

 

Yapay et yemenin helal olduğunu kaydeden Prof. Dr. Taslaman, "Çok basit bir prensip var. Bir şeyin haram olması için Kur'an'da haram olduğu gösterilmesi gerekir.  Kur'an'da böyle bir etin haram olduğu çıkartılabilecek bir ayet yok. Dolayısıyla tüketimi otomatikman helal oluyor" dedi. 

Yapay eti suni nohut, fasulye ve mercimeğe benzeten Taslaman, "Buna vitamin hap örnek verilebilir. Nasıl ki hapın içinde protein ve mineraller varsa yapay etin içinde de bunlar var. Protein tozu içmek haram değilse yapay et yemek de haram değildir. Yani sağlık açısından bir sorun yoksa gayet rahat bir şekilde tüketilebilir. Dinen en ufak bir sakıncası, küçücük bir tereddüde bile gerek yok. Gönül rahatlığıyla tüketilebilir" diye konuştu. 

"Önemli olan sağlıklı ve hijyenik olmasıdır"

İlahiyatçı Prof. Dr. İlhami Güler de Taslaman ile benzer görüşte.

 

İlhami Güler
İlhami Güler / Fotoğraf: Twitter

 

Et tüketirken besmele çekme gibi bir zorunluluk olmadığını dile getiren Prof. Güler, "Hayvan kesilirken besmeleyi çekiyorsun çünkü Allah'ın verdiği nimeti hatırlayarak kesiyorsun. Elbette besmele çekmeden de hayvan eti yenilebilir" ifadelerini kullandı. 

Besmele çekmenin Müslümanlığın adaplarından olduğunu hatırlatan Güler, "Türlü türlü besin ve gıda tüketilirken nasıl oluyorsa yapay ette de böyledir. Dinen hiçbir sakıncası yoktur. Önemli olan sağlıklı ve hijyenik olmasıdır. Sağlığa zararı var mı yok mu? Buna bakmak gerekir" yorumunda bulundu.

"Öncelikle bilim adamları bir sonuç ortaya koymalı"

İlahiyatçı Prof. Dr. Osman Bilen ise olaya daha temkinli yaklaştı. Yapay ete, et denilmesinin teknik bir konu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bilen, helal olup olmasının İslam'da açıkça belirtildiğini söyledi.

Bilen'e göre, bir etin ya da hayvanın helal-haram olması veya etin nasıl tüketileceğiyle ilgili İslam geleneğinde var olan uygulamalarla birlikte değerlendirilmesi sağlıklı bir yaklaşım olmadığı için konunun daha geniş bir çerçevede ele alınması gerekir.

 

Osman Bilen
Osman Bilen / Fotoğraf: Twitter

 

Şimdilik helal veya haram şeklinde bir tanımın kullanılamayacağını dile getiren Bilen, "Öncelikle bilim adamlarının sağlık ve beslenme gibi konuları ele alarak ve sonucuna bakarak dini hüküm verilmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum" dedi ve sözlerini şöyle noktaladı:

Çünkü burada tek şey et kelimesinin kullanmasıdır. Et kelimesinden giderek dini bir hükme varmak için henüz erken. Öbür taraftan kısa ve uzun vadede ne gibi fayda ve zararları var, öncelikle bunun belirlenmesi lazım. Son dönemde helal sertifikası üzerinden uzmanlaşan birçok kuruluş oluşmaya başladı. Bu kuruluşların da konuyla alakalı söyleyecekleri vardır. Dolayısıyla bura et kelimesinin kullanılması yanıltıcı görünüyor. Dediğim gibi her şeyden önce bilim adamlarının fayda-zarar verilerini ortaya koyması gerekir.

Yapay et nedir?

Laboratuvar ortamında hayvan hücresinden çoğaltılarak üretilen ete "yapay et" veya "hücre kökenli et" deniliyor. 

Yapay et, biftek şeklinde domuz, tavuk ve balık eti olarak üretilebiliyor. 

Ancak bunların büyük çoğunluğu henüz gıda pazarı için yeterli uygunlukta değil.

Yapay et farklı organizasyonlarda çeşitli isimlerle anılıyor. Et üreticileri ve Amerikan Et Bilimi Derneği üyeleri yapay eti, kültür dokusu olarak tanımlıyor. 

Temiz bir gelecek için mücadele eden aktivist dernekler ise "temiz et" tanımını sürdürülebilirlik açısından çok mümkün olmayacağı iddia ediyor.

Küresel et endüstrisinin mevcut kapasitesinin sınırlarına ulaştığı tahmin edilmekte. Geleneksel et endüstrisinin karşılaştığı zorluklarla mücadele için verdiği çaba ise; girdilerin, atıkların azaltılması ve verimliliğin en üst düzeye çıkarma yönünde. Bunun için doğal süreçlerin teşvik edilmesi amacıyla onarıcı çiftçilik, organik tarım faaliyetlerin geliştirilmesi gerektiği ifade ediliyor.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU