Tarihimiz sahte 90'lı yıllar nostaljisiyle filtreleniyor

Çocukluğumun kalıntılarından, modadan ve acayip saç stillerinden çok keyif alıyorum ama bir şeylerin pek doğru olmadığını da içten içe biliyorum

80'ler ve 90'ların sözümona nostaljisinden herkes kadar keyif alıyorum ama gerçek olmadığını da biliyorum (Unsplash)

Kaydırma vaktimizi yeni bir trend dolduruyor. 1980'ler, Stranger Things'in popülaritesi sayesinde, Kate Bush ve Metallica'yı listelerin zirvesine çıkararak hüküm sürüyor. Popülerlikleri kısmen; Seksenler, Doksanlar ve 2000'lerin biraz farklı bir versiyonunu kutlayan Z Kuşağı üyelerinin yaptığı binlerce TikTok videosu sayesinde yeniden canlandı. Onları izlediğimde kendimi bir çeşit tekinsiz vadiye girmiş gibi hissediyorum. Öğelerin hepsi orada olsa da gerçekte böyle değildi. İnternet, nostaljinin aslında gerçek olmayan kendi versiyonunu yarattı: Sözümona nostalji.

Sözümona nostalji yeni değil. Aslında daha önce de olmuştu. Robson and Jerome'un "Up on the Roof" yorumu gibi şeylerde görülen, 50'li yılların 90'lardaki dirilişini hatırlıyor musunuz? Çocukluğumun teknolojik kalıntılarından, modadan ve acayip saç stillerinden çok keyif alsam da bir şeylerin pek doğru olmadığını da içten içe biliyorum. Bu on yılların çocuklarından biri olarak, her şeyi doğrudan gördüm. Kumaş kaplı saç lastikler, çok rağbet gören şekerleme renklerindeki ilk Apple kişisel bilgisayarlar, plastik şeffaf sandaletler ve tekrar tekrar daire çizen Nokia Yılanı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu dünya, en kıymetli varlıklarımızın dijital müzesidir ve burada geçmişlerimizin film müziği çalar. Zaman, fotoğraflarda görünce utandığım eski kıyafetleri kitlesel tüketime hazır kostümlere dönüştürdü. Molly Ringwald'ın Pembeli Güzel (Pretty in Pink) filmindeki karakteri gibi döşenmiş, tül perdeler ve basma kumaştan nevresim takımlarıyla tamamlanmış yatak odaları gördüm. Sonra, kamerayla çekilip bugüne getirilmiş eski lise görüntüleri var, bir yandan da tekrar tekrar Tears for Fears klasiği "Everybody Rules the World" çalıyor. Onlar şu anda gerçek hayatlar yaşayan gerçek kişiler ve birinin TikTok'taki nostalji yolculuğunun bir parçası olduklarından haberleri yok.

İster o dönemin eski görüntülerine yeniden hayat verilmiş olsun ister o çağa yönelik mevcut algımız şimdi yeniden yapılandırılmış olsun, bu dijital kayıtlar gelecek yıllarda geriye dönüp bakıldığında birincil kaynaklar olarak görülecekleri için önemli. Kendi geçmişimizi (epeyce kelimenin tam anlamıyla) filtreleme tehlikesiyle karşı karşıyayız, Z kuşağı filtreler ve uygulamalar döneminde büyüdü.

Eğlenceli deneylere izin veren teknolojiyi benimsiyorum, belki de bu kişiler geçmişi gerçekten seviyor ve onunla yeniden bağlantı kurmak için derinden bir dürtü hissediyor. Bu, gerçeği çarpıttığında veya bunun yerine uydurma bir imaj oluşturduğunda bir sorun haline geliyor. Markalar, halkın bu çekici ve göz alıcı zaman kapsüllerine aşık olduğunu biliyor ve geçmişe gösterilen bu hürmetten menfaat sağlamak istiyor.

Quicksilver, dizinin kostümlerinden yola çıkarak bir Stranger Things kıyafetleri koleksiyonu oluşturdu ve bu, 80'ler tarzı olarak pazarlanıyor. 80'ler Amerikan tarzı. Britanyalı değil. Bu TikTok videolarında açıklık getirilmeyen bir şey var: 90'ların Britanya modası, 90'ların Amerikan modasına hiç benzemiyordu. Örtüşmeler olsa da, bunlar iki farklı ülke ve iki farklı kültür ve bu TikTok videoları herkesin deneyimi olarak tek bir şeyi göstermekte. Amerikan kültürü, bu zaman dilimlerine bakmak için en kabul edilebilir mercek gibi görünüyor.

Kendi tarihimizi filtreliyoruz. Yüzeyde yaratıcı ve eğlenceli görünen sözümona nostaljik videolar, halkın tüketeceği bir diğer metaya dönüştürülme tehlikesiyle karşı karşıya. Bir yılı aşkın bir süredir bu trendden keyif aldım ve popülaritesinin arttığını gördüm. Ama yalnızca hayatın mola anlarında kaydırmalık ve suçluluk veren bir zevk olmalı.

80'ler ve 90'ların sözümona nostaljisinden herkes kadar keyif alıyorum ama gerçek olmadığını da biliyorum. Diğer insanlar bilmeyebilir ve problemlerin başladığı yer de burası. Biz gerçekçi olmayanı arzuluyoruz. Yalnızca filtrelerin kendimizi algılama biçimimizi nasıl etkilediğine bakmanız yeterli. Millet derilerinin fotoşoplanmış gibi görünmesi için makyaj malzemeleri satın alırken, plastik cerrahi endüstrisi gerçekçi olmayan vücut tasvirlerinden kâr elde ediyor. Bu kendimize yönelik algımızı çarpıtıyor ve şimdi, geçmişimiz bile bıçak altına yatıyor.

 

 

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Sevgi Aydoğan

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU