33 yaşında hâlâ ev arkadaşım var, utanmaya başlamalı mıyım?

Satın almama nedeniniz ister finansal olsun ister aşkınızı yitirebileceğiniz biriyle kendinizi gerçekten istemediğiniz bir şeye temelli bağlama korkusu, yanıt her zaman aynı: Açıkça acıma

(Pexels)

Yazıma, sözlerimi büyüleyici yarı müstakil evlerinin yeni cilalanmış döşemesinden okuyan tüm Monopoly dahilerine sıcak ve içten tebriklerimi sunarak başlamak istiyorum. Aferin size. Başardınız.

Şimdi, elbette hemen hırçın görünmek istemem ama ev kiralamanın "parayı çöpe attığıyla" ilgili yakın tarihli bazı "dostane" tavsiyelerin ve belli bir yaştan sonra bir evi paylaşmanın nasıl anlaşılmaz olduğuna dair uzun bir açıklamanın ardından, birden özel olarak kariyerim için ayırdığımı sandığım bir duyguyu hissettim: Utanç.

Kariyerimden bahsetmemin tek nedeni televizyonda veya bilhassa televizyon üzerine çalışıyor olmam. Birinin çocuk kanallarında ya da oyunculardan ve sporculardan cevap koparmaya çalışırken kendini utandırabileceği yollar da çok ve çeşitlidir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ama konut durumuna geri dönelim. Piyasanın çıldırdığı bir sır değil. Haziranda Birleşik Krallık'taki (BK) konut fiyatları son 18 yılın en hızlı yıllık oranıyla yükseldi. Sıradan bir evin artık BK'de 294 bin 845 sterline (yaklaşık 6 milyon TL) veya hemen burada, Londra'da 547 bin 31 sterline (yaklaşık 11 milyon 285 bin TL) mal olacağını söylüyorlar. "Onların" kim olduğundan hâlâ emin değilim ama beni pekala bunun dışında bırakabilirler.

Şimdi, bu çılgınlığın neden hüküm sürdüğünü açıklamak veya "zenginlerin kullanmadıkları şeyleri almalarına izin vermeyi bırakmanın" ötesinde çığır açan bir çözüm sunmak için burada değilim. Ama görünüşe göre toplum olarak barınma konusunda benimsediğimiz ortak zihniyeti sorguluyorum. Bundan tırmanılacak bir şeymiş gibi "mülk merdiveni" diye bahsetmemiz midemi bulandırıyor. Bu, sadece bir evle yetinmememiz ama bir tane daha, sonra bir tane daha almak için çabalamamız gerektiğini ima ediyor. İstemiyorsanız sorun değil! Kiraya verin ve piyasanın imkan tanıdığı kadar fiyat isteyin.

4 kişiyle paylaştığım evdeki tek odam için ne kadar söküldüğümü söylemeyeceğim ama söyleseydim gözünüzden bir damla yaş akardı diye düşünmek istiyorum. Beni yanlış anlamayın, sürece ahlaksız demiyorum; hepimizin karnını doyurmak için kendi yöntemleri var. İki yıl boyunca benimki İskoç bir kadın aşçı gibi giyinmek ve her cumartesi sabahı kremayla kaplanmaktı. Kimseyi yargılamayacağım.

Sonuçta, insanlar şeyleri sever (büyük, pahalı, lüks şeyleri) ve eğer bu şey onlara para kazandırabiliyorsa, daha da iyidir. Ama bu şeylerin yokluğunu, bir kişinin onu elde etmedeki rezilce başarısızlığı olarak görmeyelim.

Her yıl, Spare Room gibi daire paylaşma platformları bize zihniyetlerin değiştiğini, toplumun evrim geçirdiğini ve 40'lı yaşlarınızda kirada oturmanın yeni mortgage olduğunu söyleyen istatistikler paylaşıyor. Ancak bu zihniyet değişiminin gerçekten doğru olmadığını öğrenmek için bunu mortgage sahibi olan veya olmaya çalışan herhangi birine söylemek yeterli.

Satın almama nedeniniz ister finansal olsun ister aşkınızı yitirebileceğiniz biriyle kendinizi gerçekten istemediğiniz bir şeye temelli bağlama korkusu, yanıt her zaman aynı: Açıkça acıma.

Aslında hiç bir zaman bir ev satın almak istemedim. Hiçbir zaman vaktim ya da kaynaklarım olmadı ve işim tek bir yere yerleşmek için fazla öngörülemezdi ama bu en azından gelecek için bir seçenek gibi görünüyordu. Londra'da geçen 8 uzun yıldan sonra ve birçokları gibi, kendimi daha azı için çalışıp var olmak için hep daha fazla öderken buluyorum. Hayatımdan zevk alıyorum ancak tasarruf etme fikri, gerçekten tasarruf etmekten bahsediyorum, 2018'de gördüğüm imkansız bir rüya gibi geliyor.

Öyleyse seçeneklerim neler? Daha ucuz bir yere taşınıp muhtemelen kendimi arkadaşlarımdan, ailemden, sevdiklerimden, kariyerimden ve akıl sağlığımdan soyutlayabilirim. Belki daha başarılı olmalı veya bunu benim için yapacak birini bulup zengin biriyle evlenmeliyim. Dürüst olmak gerekirse, ahlaki belirsizlik dışında bu planın pek bir olumsuz tarafını göremiyorum. Biliyorum! İşçi sınıfından olan ailemi varlıklı farz edeceğim. Aha, anladım: Toplum çökene ve biri benimle bir depo mazotla biraz Pokémon kartı karşılığında iki oda iki salon bir ev takas edene kadar bekleyeceğim sadece.

Aslında, bu yeni hissettiğim utanç duygusu kesin bir şey denememe yetecek kadar uzun sürer mi bilmiyorum ama yarın uyanıp daha az şey isteyeceğimi umuyorum. Şimdiyse birkaç tane kazı kazan kartı satın almaya gidiyorum.



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU