The Guardian'a sızdırılan ve Birleşik Krallık merkezli gazetenin Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ) ile birlikte pek çok medya kuruluşuyla paylaştığı belgeler, ABD merkezli ulaşım şirketi Uber'in iç yüzünü ortaya koydu.
"Uber Files" başlığıyla yayımlanan dosya, 2013-2017 arasında 83 bin e-posta ve binden fazla diyalog kanıtı içeren 124 bin kayıttan oluşuyor.
Dört aydır incelenen belgeler, Uber'in 90 milyon dolarlık lobicilik faaliyetleriyle nasıl politikacılardan destek alıp Avrupa'da hızla büyüdüğünü ortaya koyuyor. 2016'da değeri 50 milyar doları aşan şirket, ABD'den sonra Avrupa, Afrika ve Asya'ya açılmak istemişti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
ABD'nin Washington Post gazetesi de şirketin "taksici şiddeti" görüntülerini nasıl reklam için kullandığını haberleştirdi.
2015'te Avrupa'da 80'i aşkın Uber şoförü ve onlarca otomobil saldırıya uğramıştı. Ekmek parasından olacağını düşünen taksicilerin bu eylemlerini, şirketin kullandığı ortaya kondu.
Dönemin Uber CEO'su Travis Kalanick, 29 Ocak 2016'da diğer yöneticilere attığı mesajlarda Fransa'nın başkenti Paris'te karşı eylem düzenlemeyi planladığını açıklamış. Washington Post, "sivil itaatsizlik", "15 bin şoför", "50 bin yolcu" gibi ifadeler kullanan üst düzey yöneticiye diğerlerinin "taksici şiddetini" hatırlatarak itiraz ettiğini ancak Kalanick'in şu ifadeleri kullandığını aktardı:
Eğer 50 bin yolcumuz varsa hiçbir şey yapmaz ve yapamazlar. Bence buna değer, şiddet başarıyı güvence altına alır. Ve bu adamlara direnmemiz gerekiyor, değil mi? Doğru mekan ve zamanın düşünülmesi gerektiğinde hemfikiriz.
Paris'te düzenlenen karşı gösterinin ardından polis yaklaşık 50 taksi şoförünün Ubercilerle çatıştığını duyurmuştu.
Uber araçları ve şoförlerine yapılan saldırıların ayrıntılarının da, şirketin işine yarayacağı düşünüldüğünde medyayla paylaşıldığı bildirildi.
Hem Kalanick'in sözcüsü hem de şirket, Washington Post'a açıklama yaparak bu durumun Uber'in şoförlere yönelik şiddetten memnuniyetini göstermediğini öne sürdü. Şirket, "Geçmişteki eylemlerinin bugünkü değerlerini yansıtmadığını" da iddia etti.
Uber'in Paris, Madrid ve Hamburg gibi Avrupa kentlerinde yolculukların maliyetinin üçte ikisini karşılayacak düzeyde agresif politika izlediği ve bu kampanyaların taksicileri zor durumda bıraktığı da haberde belirtildi.
Macron-Uber ittifakı
Ortaya çıkan belgeler, şirketin birçok ülkede kurallara uymadan büyümek için bazı üst düzey politikacılardan gizli destek aldığını da ortaya koydu.
Bu siyasetçiler arasında en öne çıkan isim Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron oldu. 2017'de cumhurbaşkanlığına aday olduğunda Fransa'yı start-up girişimlerin ülkesi yapacağına söz veren Macron, öncesinde içinde yer aldığı solcu hükümetin politikalarıyla çelişen eylemlerde bulunmuş.
2014'te Fransa'da taksi şoförleri Uber'e karşı geniş çaplı protesto gösterileri düzenlerken o dönem Ekonomi Bakanı olan Macron, 2017'de görevden ayrılan CEO Travis Kalanick'e "sen" diye hitap edecek kadar yakınmış.
Bir noktada Uber, Macron'a bir mektup yazarak şu ifadeleri kullanmış:
Kapıların açılması ve gördüğümüz olumlu muamele, hükümet-endüstri ilişkilerinde pek görülmemiş türden. Son derece müteşekkiriz.
Hem mahkeme hem de parlamento kararıyla yasaklanan Uber, kurallara aykırı olarak ülkede çalışmaya devam etmişti.
"Avrupa Komisyonu'nun eski başkan yardımcısı, Hollandalı bakana hakaret etti"
AB'nin eski dijital işlerden sorumlu üyesi Neelie Kroes de belgelerde önde gelen isimlerden. Avrupa Komisyonu'nun eski başkan yardımcısı olan Hollandalı politikacı, Uber'in danışma kuruluna katılmak üzere şirketle görüşmelere AB'deki görevinden ayrılmadan önce Kasım 2014'te başlamış.
Sızdırılan e-postalara göre Mart 2015'te de Uber'in Amsterdam ofisine polis baskın düzenleyince Kroes bakanları ve diğer hükümet üyelerini arayarak geri adım atmaları için ikna etmeye çalıştı. Bir hafta sonraki ikinci baskın sırasında da bir Hollandalı bakanı arayarak hakaret etti.
Belgeler, Uber'in Kroes'tan gerekli mesajı Hollanda Başbakanı Mark Rutte'ye iletmesini istediğini gösteriyor.
Kroes, AB'deki görevinden ayrıldıktan sonra Hollanda hükümetinin kendisini start-up'lar için özel temsilci olarak atadığını hatırlatıyor. Hollanda hükümetinden bir sözcüyse "2015'te Uber start-up sayılmıyordu" dedi.
"Yok etme tuşu"
Polis baskınlarına karşı Uber'in bir önlemi daha vardı: Yok etme tuşu. Kolluk kuvvetlerinin ya da herhangi bir yargı görevlisinin şirketin bilgisayarlarına ve dijital ortamda saklanan belgelerine ulaşması böyle engelleniyordu.
Sızdırılan belgeler, bu tuşun da en az bir kere CEO Kalanick'in bizzat verdiği emirle kullanıldığını gösteriyor. Kalanick'in gönderdiği bir e-postada "Lütfen yok etme butonunu acilen çalıştırın. Amsterdam'da erişim kapatılmalı" ifadeleri yer alıyor.
Yok etme tuşunun Kanada, Belçika, Hindistan, Romanya ve Macaristan'ın yanısıra en az üç kere de Fransa'da devreye sokulduğu belgelerde anlaşılıyor. Uber, 2017'de yeni bir CEO başa geçtikten sonra dünyanın herhangi bir yerinde kuralları gölgelemek için butonu kullanmadığını açıkladı.
Belgelerde Türkiye de var
DW Türkçe'nin incelediği kayıtlara göre, Uber'in Türkiye'de ruhsatsız araçlarla büyümesi taksicileri ayağa kaldırırken arka planda lobi faaliyetleri sürüyordu.
Pelin Ünker imzalı haberde şirketin, dönemin bakanları Ali Babacan ve Mehmet Şimşek'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ikna etmesi için harekete geçtiği aktarıldı.
Ekim 2014'teki yazışmalarda Türkiye'den sorumlu bir yönetici, Uber'in P2P lansmanının Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Twitter ve Youtube vakaları gibi aktarılması riskine karşı, AK Parti kabinesinden "entelektüel ve teknoloji meraklısı kişilerle" iletişime geçeceklerini söyledi.
Bu amaçla iletişime geçilen AK Parti'nin kurucu isimlerinden iş insanı Cüneyd Zapsu'nun danışmanlık şirketinin Uber'den 150 bin dolar istediği de haberde bildirildi.
Üst düzey bir yönetici, "Fiyat çok yüksek ama muhtemelen Türkiye'de gerçekten büyümemizin tek yolu Cüneyd Zapsu gibi nüfuz sahibi birinin bizi önemli Türklerin radarına sokması" dedi. Ancak fiyatta anlaşılamayınca o dönem resmi bir anlaşma yapılmadı.
Yazışmalarda Zapsu'nun etkisini yitirdiğini öne süren şirket yöneticileri, yeni alternatiflere yöneldi.
Cüneyd Zapsu, Mehmet Şimşek ve Ali Babacan ile bir sonuca varamayan Uber, eski ABD Büyükelçisi Namık Tan ve ortağı Ekim Alptekin ile anlaştı. Tan ve dönemin Türk Amerikan İşadamları Derneği Başkanı Alptekin'in birlikte çalıştığı NT Danışmanlık firmasıyla aylık 35 bin dolardan üç aylık bir sözleşme imzalandı.
Şirket, Türkiye pazarına Haziran 2014'te girmişti. Yoğun tartışmaların ve şiddet dolu eylemlerin ardından mahkeme kararıyla 2019'da erişime engellenen Uber, 2020 sonunda ise "sadece" taksilerle çalışma şartıyla tekrar kullanıma açılmıştı.
Independent Türkçe, Washington Post, BBC Türkçe, DW Türkçe