"NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'e söyledim, 'Karadeniz'de görünmemeniz, Karadeniz'i adeta Rus gölü olarak gösteriyor. Karadeniz'i tekrar istikrar havzası kılmalıyız."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu sözleri 11 Mayıs 2016'da düzenlenen "10. Balkan Ülkeleri Genelkurmay Başkanları Konferansı"nda söylemişti.
Erdoğan'ın bu sözlerini anımsayanlar arasında genç bir akademisyen de var.
Remember how President Erdogan said the Black Sea is turning into a Russian lake? Now Istanbul is turning into a Russian village.
— Elizabete Aunina (@eaunina1) March 14, 2022
Amsterdam Üniversitesi'nde Türkiye ve Avrupa güvenliği üzerine çalışmalar yapan Elizabete Aunina sosyal medya hesabından şu cümleleri paylaştı:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Karadeniz'in Rus gölüne dönüştüğünü söylediğini hatırlıyor musunuz? Artık İstanbul bir Rus köyüne dönüşüyor.
Çalışmalarını aynı zamanda Avrupa Komisyonu'nda da yürüten Letonyalı akademisyenin bu değerlendirmesi altı boş bir öngörüden ibaret değil.
Zira yaptırımlara uğrayan Rus oligarkların sermayelerini kaçırmak için gözlerini çevirdiği duraklardan biri de İstanbul.
Eski Moskova Büyükelçiliği Ticaret Ataşesi Aydın Sezer, Türkiye'de de çok yakından tanınan bir Rus oligarkın İstanbul'da 3 otel kapattığını, operasyonlarını ve personellerini Türkiye'ye taşıdığını söyledi.
Sezer'in sözlerinden sonra bir gelişme daha yaşandı. Rus oligark Roman Abramovic'e ait özel jet, İsrail'den havalandı ve İstanbul'a geldi.
Kısa bir süre Türkiye'de kalan özel jet, daha sonra Moskova'ya uçtu. 24 Şubat'ta başlayan Ukrayna-Rusya savaşından sonra, Rusya'ya ve Rus oligarklara uygulanan yaptırımları, oligarkların finansal işlemleri için giriştikleri arayışlarını analist Aydın Sezer ile konuştuk.
"Rusya Batılı ülkelerin yaptırımlarını Türkiye üzerinden delmiş olacak"
Rusya, Ukrayna savaşının başlamasından sonra oligarklara, sermaye sahiplerine Avrupa'da ve Amerika'da çeşitli yaptırımlar uygulandı. Bu yaptırımlardan sonra oligarkların bir çıkış arayışında olduğuna yönelik kimi duyumlar var. Özellikle sermayelerini Türkiye'ye transfer etmeleri üzerinden bir iddia söz konusu. Sizin bu konuyla ilgili bir değerlendirmeniz nedir?
Hem oligarkların batı ambargolarından etkilenmesi hem de batılı firmaların Rusya'daki operasyonlarını durdurmak zorunda kalmaları neticesinde Rusya'ya yönelik operasyonlarına alternatif arayışları içerisinde olduğunu biliyoruz. Türkiye bu alternatiflerden bir tanesi. Başka bölgeler ya da ülkeler de söz konusu. Örneğin Birleşik Arap Emirlikleri hatta Çin olabilir. Çünkü Çin'le de çok uzun bir sınırı var Rusya Federasyonu'nun. İstanbul öne çıkan bölgelerden. Daha doğrusu Türkiye öne çıkan ülkelerden bir tanesi. Temeli de coğrafi yakınlık, Moskova İstanbul 2,5 saatlik bir uçuş mesafesi, Rus iş aleminin Türkiye'deki iş yapma biçimlerine hakim olmaları, Türk kültürünü, Türk piyasasını yakından biliyor olmaları.
Bir de tabii çok ciddi bir sayıdaki Rus turistin Türkiye'de konaklama yapmak üzere geliyor olmaları. Ama bu sefer sadece deniz ve tatil turizmi için değil.
Türkiye 2014 yaptırımlarına da uymayan, uygulamayan bir ülke. Üstelik Kırım'ın ilhakını en yüksek perdeden eleştiren, karşı çıkan bir ülke olmasına rağmen. Hatta batı ambargolarını uygulamaması bir tarafa Batı'nın ambargosu altındaki şirketlerle de ilişkisini devam ettirdi. Dolayısıyla ambargoları delen ya da Rusya'ya yardımcı olan bir ülke aranıyorsa dünyada, işte o Türkiye'ydi zaten. Şimdi de Türkiye Batılı ülkelerin yaptırımlarını delmiş olacak Türkiye üzerinden Rusya. Bunu eleştiri anlamında söylemiyorum. Ayrıca bu eleştirilebilir de çünkü Türkiye'nin nerede konumlanması gerektiğini, tartışmak açısından da ele alınabilir.
"Türkiye, Rusya için nefes borusu"
Türkiye bu pozisyonunu ne kadar sürdürebilir?
Sürdürebilmesini temenni ediyorum. Netice itibariyle Türkiye bu coğrafyada Rusya için ciddi bir dışa açılan pencere, bir nefes borusu konumunda oluyor ve olacak. Rusların Türkiye'ye yönelik ilgisi bilinen bir vaka. Bu yeni de başlamadı.
"Türkiye'de ekonomiyi rahatlatır"
Bu durum Türkiye'deki ekonomiyi dair problemlerin bir nebze de olsun ortadan kalkmasına neden olabilir mi?
Bir sermaye Türkiye'ye yönelirse açık söylemek gerekirse olur. Olabilir değil olur. Çünkü biz ne yazık ki 1 sente ihtiyacı olan bir ülke konumundayız. Türkiye'deki seçim atmosferi ya da siyasi gelişmeler bir tarafa ekonomiyle ilgili çok ciddi bir sıkıntı var. Bu sokakta hissediliyor, görülüyor, biliniyor, yaşanıyor. Dolayısıyla böyle bir yerde ekonomiye para girecek olması haliyle çok olumlu bir gelişme olacak.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Birden fazla şirket araştırma ve görüşme yapıyor"
Türkiye'ye sermayesini ticari faaliyetlerini kaydıran veya kaydıracağı söylenen oligarklar arasında sizin ismini öğrendiğiniz var mı?
Birden fazla araştırma yapan, görüşme yapan şirket var. Bu arada şunu da söyleyelim: Rusya'daki faaliyetlerini askıya alan Batılı firmalar da aynı arayış içerisinde. Zaten Batılılar da telkinde bulunuyorlar, alternatif olarak Türkiye'yi adres gösteriyorlar. Bu iki grubun dışında Rusya'da kalan yerli ve milli olduğunu söyleyebileceğimiz sermayenin de faaliyetlerini sürdürebilmek için bir dış desteğe ihtiyaç var.
Çok büyük bir grup Türkiye'de personeli için üç ayrı otelde otel rezervasyon yaptı. Daha başkaları da gelecek. Ciddi bir arayış var. Burada vurgulamak istediğim konu sadece Türkiye'yle Rusya arasındaki iktisadi ilişkileri kurtarmakla ilgili değil. Bunun ötesinde o iş aleminin dünya ölçeğindeki operasyonlarını yürütecek bir merkez oluşturuluyor. Yani olay sadece Türkiye, Rusya ticari ilişkileri boyutuyla sınırlı değil.
"Kapitalizmden ahlaki değerler beklememek gerekiyor"
Bu adımlar Batı'yı da rahatlatır mı?
Batı'yı ne kadar rahatlatır onu bilmiyorum. Çünkü Batı'nın bu ambargolarla savaşı durdurmaya ya da ateşkes sağlamaya yönelik bir hareket tarzı sergilediğini hiç düşünmedim. Ambargolar mutlaka etkileyecek Rusya'yı. Bir defa dürüst olmak gerekiyor. Kapitalizmden de ahlaki değerler ve etik beklememek gerekiyor. Zaten şu andaki Rusya'daki faaliyetlerini durdurmalarının ana nedeni de Batı ambargoları.
O coğrafyada yaşayan milyonlarca insan var ve bu milyonlarca insana yönelik iktisadi bir savaş başlatmanın ne kadar meşru ya da ahlaki olduğu da ayrıca tartışılmalı. Ama bunları söylerken sakın yanlış anlaşılmasın, Rusya'nın işgalini haklı çıkartmak gibi bir niyetim yok. Rusya ilk günden beri işgalci bir ülkedir. Bu net. Ama NATO'nun da Ukrayna'yı baştan çıkartacak operasyonlar ve eylemler içerisinde bulunması da abesle iştigaldir.
"Rus oligarkların ilgili yeni değil"
Türkiye'de otel rezervasyonu yaptığını söylediğiniz Rus oligarklarının şirketlerinin çalışma alanlarına ilişkin ipucu verebiliyor musunuz?
Spesifik bir sahada sınırlandırılması söz konusu değil. Bunlar finanstan üretime hemen her sahada varlar. Ama Türkiye özelinde daha çok turizm sanayinde olduğunu biliyoruz.
"Rus ortaklı Türk şirketine ambargo var"
Bu yeni oluşan bir şey de değil. Bu coğrafya Rus oligarklarının iyisine yeni mazhar olmuyor. Çok ciddi bir altyapısı var bunun. Kaldı ki isim vermeyeceğim şu anda ama çok bilinen bir şirkette de Rus ortaklığı da var Türkiye'de. Onlar da ambargo altında. Birkaç yıl kadar önce olsaydı bir de bankalar olacaktı. El değiştirdi banka Türkiye'de.
Ambargoya uğrayan Rus ortaklı Türk şirketinin çalışma alanı nedir?
Hizmet sektörü diyelim. Telekomünikasyon diyeyim daha açık ve net.
"Her an ateşkes olabilir"
Bu süreç nerede noktalanır? Kısa vadede bir ateşkes bekliyor musunuz?
Her an ateşkes olabilir. Ben bu konuda son bir haftadır çok umutluyum. Zaten her iki taraftan gelen mesajlar ve heyetler arası görüşmelerde de her iki taraf da bunu belirtiyor. Savaşın dozunun biraz düşmüş olması hem bununla alakalı hem de Fransa ve Almanya'nın ağırlığıyla alakalı. Çünkü sanırım Ukrayna artık dinlemeye başladı diye düşünüyorum. Daha önceden Macron'u ve Almanya'yı dinlemek istiyordu, dinliyordu da ama özellikle kendisini iktidarda tutan Neo Naziler ve onların arka plandaki destekçileri İngiltere'yi dinlemek durumunda kaldığı için bu savaş böylesine bir boyutta boyuta evrildi.
© The Independentturkish