Şili tarihinin en genç Devlet Başkanı seçilen 36 yaşındaki Gabriel Boric bugün yemin ederek görevine başlıyor.
"Eğer Şili neoliberalizmin beşiğiyse, o zaman mezarı da olacak!" gibi iddialı bir çıkışla, sağcı rakibi Antonio Kast'a karşı ikinci turda oyların yüzde 56'sını alarak 2021'deki genel seçimleri kazanan Boric'in bu vaadini gerçeleştirip gerçekleştiremeyeceği büyük merak konusu.
Ülkesinin köklü öğrenci hareketi geleneğinden gelen farklı giyim tarzı ve sosyal medyayı etkin kullanımıyla dikkat çeken Boric'in sıradışı kişiliğini odağa alarak siyasi kariyerindeki önemli noktaları derledik.
Rock ve heavy metal hayranlığıyla tanınan genç siyasetçi, Deftones, Nine Inch Nails, Led Zeppelin ve Nirvana gibi ünlü grupların logolarının bulunduğu tişört ya da albümlerinin yer aldığı paylaşımlar yaparak bu müzik türüne dair sevgisini sosyal medya üzerinden sık sık ifade ediyor. Bunun yanı sıra Boric, yeni pop ikonu Taylor Swift'in de büyük bir hayranı.
Boric'in dikkat çekici özelliklerinden biri de dövmeleri. Şili'nin yeni lideri, resmen göreve başladığında Latin Amerika'da vücudunun görünen kısımlarında dövme yer alan ilk devlet başkanı olacak. Genç siyasetçinin dövmeleri arasında doğduğu Magallanes Bölgesi'nin haritası ve And Dağları'na özgü lenga ağacı var.
Hırvat kökenler
Boric, ülkenin güneyindeki Magallanes bölgesinde yer alan Punta Arenas şehrinde, Hırvatistan kökenli Şilili bir ailenin çocuğu olarak 1986'da dünyaya geldi. Borić soyadını taşıyan büyük dede ve ninesi Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nu terk ederek 1885'te Maganelles bölgesine yerleşen ilk Hırvatlar arasındaydı.
Boric'in kimya mühendisi olan babası Luis Boric Scarpa, devlete bağlı Ulusal Petrol Şirketi'nde 40 yılı aşkın süredir çalışırken, annesi María Soledad Font Aguilera ise Katalan kökenli biri.
Maganelles'teki Patagonya bölgesinde ilkokul ve lise eğitimini tamamlayan Boric, 2004'te hukuk eğitimi almak için başkent Santiago'daki Şili Üniversitesi'ne gitti. Böylelikle devlet başkanlığına varacak maceralı siyasi yolculuğunun da aslında ilk adımını atmış oldu.
Üniversite yılları ve öğrenci hareketleri
Öğrenci protestolarında üstlendiği aktif rol ve siyasi hareket Otonom Sol'a (Izquierda Autónoma) üye olması, üniversite döneminde Boric'in siyasi angajmanını belirleyen önemli uğrak noktaları oldu.
2008'de Hukuk Bölümü Öğrenci Birliği'nin danışmanlığını yapan Boric, bir yıl sonra Şili Üniversitesi Dekanı Robreto Nahum'a karşı düzenlenen ve 44 gün süren protestoları örgütleyerek 2009'da bu birliğin başına geçti.
2010-2012 arasında üniversitede öğrenci temsilcisi de olan Boric'in siyasi kariyerine giden yoldaki önemli noktalardan biri de 5-6 Aralık 2011'deki seçimlerde Şili Üniversitesi Öğrenci Federasyonu (Federación de Estudiantes de la Universidad de Chile -FECH) liderliği için aday olmasıydı.
Boric, 1906'da kurulan ve ülke tarihinde önemli rol oynayan FECH'teki seçimi, birliğin eski başkanı Camila Vallejo'yu yüzde 30,52 oyla yenerek kazandı.
"Şili Kışı"
Boric, FECH lideri olarak 2011-2013 arasında düzenlenen büyük öğrenci protestolarında aktif rol oynadı ve böylelikle adını ilk kez geniş kitlelere duyurdu.
"Şili Kışı" olarak da bilinen protestolarda öğrenciler, Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinera hükümetine karşı gösteriler düzenleyerek ülkedeki eğitim sisteminin değişmesi, yükseköğrenim kalitesinin yükseltilmesi ve eğitimde fırsat eşitliği için mücadele etti.
"Borcu borca değişmeyiz"
Protestolarda ve hükümetle görüşmelerde önemli rol oynayan Boric, tepkiler üzerine görevinden alınan Eğitim Bakanı Joaquín Lavín'in yerine geçen Harald Beyer'in öğrenci kredisi önerisini reddetti.
Beyer, özel sektördeki bankaların öğrencilere öğrenim kredisi vermesini yasaklamayı ve kredilerdeki faiz oranlarını yüzde 6'dan yüzde 2'ye çekmeyi teklif ederken, Boric ise "Borcu borçla değişmek istemiyoruz. Hükümetin bize önerdiği bu" diyerek planı kabul etmedi.
Gösterilerdeki rolü nedeniyle kamuoyunda görünürlük kazanmaya başlayan Boric, Adolfo Ibáñez Üniversitesi'nin ortaklığıyla hazırlanan El Mercurio gazetesinin cumartesi ekinde yayımlanan "Şili'nin 100 genç lideri" listesinde de yer aldı.
2013 seçimlerinde 27 yaşında parlamenter oldu
Boric, öğrenci protestolarında kazandığı ivmeyle üniversite eğitimini yarıda bıraktı ve 2013'te düzenlenen genel seçimlere doğduğu bölge Magallanes'ten bağımsız aday olarak girerek 27 yaşında resmen siyaset sahnesine adım attı.
Katıldığı bölgede yüzde 26,2'yle o güne dek kaydedilen en yüksek oy oranını alarak Şili Kongresi'ne seçildi. Aynı yıl, Boric'in 2011'deki FECH seçimlerinde yendiği Vallejo da Şili Komünist Partisi'nden Kongre'ye girdi.
Ülkenin ikili koalisyon tekelini bozdu
Genç siyasetçi hiçbir koalisyonun parçası olmadan seçimleri kazanarak, o güne dek Haydi Şili (Vamos Chile) ve Yeni Çoğunluk'tan (Nueva Mayoría) oluşan baskın ikili koalisyon sisteminin de ilk defa bozulmasını sağladı. Boric daha sonradan kuracağı siyasi hareket ve partilerle de genellikle bu çizgiyi sürdürecek ve Şili'de "üçüncü alternatifi" temsil edecek siyasetçilerden biri olacaktı.
Boric, 2014'te göreve başladığı Kongre'de İnsan Hakları ve Yerli Hakları Komisyonu'nda yer aldı. Bunun yanı sıra protestolarda aktif rol oynayan ve seçimlerde Kongre'ye giren Vallejo, Giorgio Jackson ve Karol Cariola gibi isimlerle, dönemin Şili Devlet Başkanı Michelle Bachelet hükümetiyle eğitim reformu konularında yakın temaslar kurdu.
Otonom Sol dağılıyor, Boric kendi yolunu çiziyor
Ancak bu dönemde bir yandan da Otonom Sol'da anlaşmazlıklar yaşanmaya başladı.
Boric, merkez sol Bachelet hükümetiyle daha yakın ilişkiler kurma taraftarıyken kolektif yönetiminden buna yanaşmayanlar oldu. Kolektifin 2016'da dağılmasıyla ayrı bir yol haritası çizmeye karar veren Boric, kendisi gibi genç yaştaki arkadaşları Nicolás Grau, Jorge Sharp and Gonzalo Winter'la birlikte Otonomist Hareket'i (Movimiento Autonomista) kurdu.
Otonomist Hareket'in amacı, Uruguay'daki Geniş Cephe (Frente Amplio) gibi sendika ve kooperatiflerle de yakın ilişki içinde olan bir sol koalisyon kurmaktı.
Geniş Cephe ve 2017 seçimleri
Boric daha sonra 2017'de Otonomist Hareket'i büyütmek amacıyla Uruguay'daki koalisyonla aynı adı taşıyan Geniş Cephe'yi (Frente Amplio) hayata geçirdi. Koalisyonda Boric'e kendisi gibi "Şili Kışı"nda etkin rol oynayan Giorgio Jackson ve partisi Demokratik Devrim de katıldı. Geniş Cephe'nin başkanlık adayı gazeteci Beatriz Sánchez, 2017'deki seçimlerde oyların yüzde 20,27'sini kazansa da yüzde 3'lük bir farkla ikinci tura geçme şansını kaybettiği için elendi.
Boric ise yine Maganellas Bölgesi'nden bağımsız aday olarak seçime katıldı ve 2013'te kazandığı 26,2'lik oyu artırarak bu sefer yüzde 32,8 oy aldı.
2017 seçimlerinde Geniş Cephe, Kongre'nin alt kanadını oluşturan 155 sandalyelik Temsilciler Meclisi'ne 20 milletvekili, üst kanadı oluşturan 43 kişilik Senato'ya da 1 kişi sokarak yeni bir koalisyon için iyi bir başarı elde etti. Böylelikle Şili siyasetindeki iki partili koalisyon yapısına "üçüncü alternatifi" sağladı.
Bu başarı Geniş Cephe'nin sonraki dönüşümü için de katalizör rolü oynadı. Boric liderliğinde Geniş Cephe'den ayrılan Otonomist Hareket, 2018'de Sosyalizm ve Özgürlük, Liberter Sol ve Yeni Demokrasi partileriyle birleşerek Toplumsal Birlik (Convergencia Social) partisini kurdu.
"Toplumsal patlama": Boric hız kazanıyor
Ancak 2019'da ülke tarihindeki en büyük hükümet karşıtı protestolardan birinin patlak vermesi hem partinin geleceğinde hem de Boric'in siyasi kariyerinde köklü değişiklikler yarattı. "Toplumsal patlama" (Estallido social) olarak da bilinen protestolarda metro bilet fiyatlarına zam yapılması üzerine 18 Ekim 2019'da on binlerce kişi sokağa indi.
Bilet fiyatları 6 Ekim'de mesai saatleri içinde kullanımda 800 Şili Pesosu'ndan (yaklaşık 13,50 TL) 830 Şili Pesosu'na (yaklaşık 14,20 TL) çıkarıldı. Hükümetse zamma gerekçe olarak enerji fiyatlarının artmasını ve ülkenin para biriminin değer kaybetmesini gösterdi.
Başkent Santiago'da lise ve üniversite öğrencilerinin turnikelerden atlamasıyla başlayan eylemler, hızla tüm kente yayıldı ve yaklaşık 6 milyon nüfuslu şehirde günde 3 milyon civarı yolcu taşıyan 140 kilometrelik metro hattında tüm seferler iptal edildi. Şili Devlet Başkanı Pinera ise gösterilerin ardından olağanüstü hal ilan etti ve 1973-1990 arasında ülkeyi dikta rejimiyle yöneten Augusto Pinochet döneminden beri ilk defa askerler yeniden sokağa indi.
"Halk derin mutsuzluğunu ifade ediyor"
Sosyal eşitsizliğe karşı düzenlenen büyük protestolar Aralık 2021'e kadar sürdü. Güvenlik güçleriyle göstericiler arasında yaşanan çatışmalarda 30'dan fazla kişi hayatını kaybederken, binlerce kişi yaralandı.
Öğrencilerin başını çektiği protestolarda aktif olarak yer alan Boric ise gösterilere destek verdiğini söyleyerek "Bugünkü hareket dünyanın her yerinde olup bitenlerin bir parçası. Her yerde halklar derin mutsuzluklarını ifade edebilmek için protesto düzenliyor. Bu gösteriler, Şili'deki siyasi haritada çok ihtiyaç duyulan düzenlemelerin yapılmasını sağlayacak" dedi.
Boric'e hapishanede saldırı
Ancak Boric, hükümetin protestolardaki şiddet olaylarına karşı 2021'de yürürlüğe koyduğu "anti-barikat yasasına" destek verdiği için eleştiri de topladı. Yasa kapsamında sokaklarda polise karşı barikat kuran, kamu malına zarar veren ve yağma yapan eylemcilere verilecek cezalar artırılmıştı.
Boric, Temmuz 2021'de gösterilerde tutuklanan ve çeşitli hak örgütleri tarafından "siyasi tutsak" sayılan kişileri ziyaret etmek için gittiği Santiago 1 hapishanesinde, "anti-barikat yasasına" desteği nedeniyle bazı mahkumların tepkisiyle karşılaştı. Ziyaret sırasında mahkumlardan biri Boric'e yumruk atarak saldırdı.
Protestolarda hapse atılan herkes için af çıkarılması amacıyla Aralık 2020'de Kongre'ye önerge sunuldu. Önergeye destek veren Boric, bunu Ocak 2022'de yine gündeme taşıyarak görüşmelerin hızlanmasını talep ettiğini belirtti.
Protestoların etkisiyle Şili Devlet Başkanı Pinera ciddi değişikliklere giderek tüm kabinesini yenilemesine rağmen bu hamle gösterileri bitirmeye yetmedi.
Ayrıca eylemler başladıktan kısa süre sonra görevinden istifa eden dönemin İçişleri Bakanı Andres Chadwick, daha sonra güvenlik güçlerinin yaptığı insan hakkı ihlallerini engellemediği gerekçesiyle 5 yıllığına siyasetten menedildi. Boric de Chadwick'in görevden alınmasını talep edenler arasındaydı.
Genç siyasetçi, Pandora belgelerinin ortaya çıkmasının ardından yolsuzlukla suçlanan Pinera hakkında başlatılan azil duruşmalarına da katıldı ve görevinden menedilmesi yönünde oy kullandı. 9 Kasım 2021'de Temsilciler Meclisi'nde Pinera için oy çokluğuyla azil kararı çıksa da Senato bunu reddetti.
Anayasa referandumu
Protestoların etkisiyle ülkede yaşanan bir önemli süreç de Anayasa değişikliği oldu. 25 Kasım 2020'de düzenlenen Anayasa Referandumu, yüzde 78'lik oyla kabul edildi. Öte yandan Boric için Anayasa Referandumu eleştirileri de birlikte getirdi. Şili Komünist Partisi'yle birlikte Sosyal Birlik ve Geniş Cephe'nin bazı üyeleri yeni Anayasa hazırlanması için Kongre'ye sunulan anlaşmayı imzalamayı reddederken, Boric'in bağımsız olarak anlaşmaya imza atması tartışma yarattı. Tepki olarak 5 parti Geniş Cephe'den ayrıldı.
2021'de Kovid-19 pandemisinin gölgesinde ülkede belediye başkanları, bölge valileri ve Anayasa Kurulu'nun üyelerinin belirlenmesi için bir dizi seçim düzenlendi. Boric, Geniş Cephe'nin kan kaybetmesiyle ülkedeki diğer sol partilerin koordine olarak güçlerini birleştirmesi için harekete geçti.
Şili Komünist Partisi'nın liderliğinde kurulan Değerli Şili (Chile Digno) koalisyonu, Eşitlik Partisi ve Geniş Cephe'nin bir araya gelmesiyle İtibarı Destekle (Apruebo Dignidad) adlı geniş bir koalisyon oluşturdu. Koalisyon, Anayasa Kurulu seçimlerinde sağın Haydi Şili koalisyonunun ardından en güçlü ikinci koalisyon olarak kurulda yer almaya hak kazandı.
2021 seçimleri ve devlet başkanlığı
Boric de zaferle çıktığı 2021 seçimlerine İtibarı Destekle koalisyonunun adayı olarak katıldı.
Genç siyasetçi, ilk turu 21 Kasım'da düzenlenen seçimlerde yüzde 25,8 oy alarak Hıristiyan Toplum Cephesi'nden (Frente Social Cristiano –FSC) yüzde 27,9 oy kazanan sağcı aday Antonio Kast'ın ardından az farkla ikinci oldu. İlk turda katılım yüzde 47'de kalmasına rağmen 19 Aralık'taki ikinci turda bu oran yüzde 55,6'ya çıktı. Aralıkta elde edilen sonuçlarda Boric oyların yüzde 55,87'sini alarak yüzde 44,13'te kalan rakibini farkla geçti ve seçimleri kazandı.
Boric seçim kampanyasında neoliberal ekonomi politikaları yerine sosyal adalet odaklı politikalara geçileceğini vaat ederek, eğitim ve sağlığın kamulaştırılması, bu alanlardaki yatırımların artırılması, zenginlerden varlık vergisi alınması ve Pinochet döneminden kalma Anayasa'nın değiştirilmesi gibi adımların atılacağını söyledi. Genç lider ayrıca obsesif kompulsif bozukluktan mustarip olduğunu da açıkça halkla paylaşarak "Şili'nin akıl sağlığı hakkında konuşması güzel bir şey" dedi. Boric, kampanyasında özellikle ülkedeki psikolojik destek ve akıl sağlığı hizmetlerinin iyileştirilmesi vaatlerinde de bulundu.
Türkiye'nin Kürtlere yaklaşımına sert eleştiri
Boric, seçim kampanyasında İsrail-Filistin arasındaki çatışmalarda Tel Aviv yönetimini sert bir dille eleştirerek İsrail'in "katil ve soykırım yapan bir devlet" olduğunu savunmasıyla da gündeme geldi. Seçimi kazandıktan kısa süre sonra verdiği bir röportajda Boric, İsrail'e yönelttiği suçlamaların aynısının Türkiye'nin Kürtlere yönelik politikaları için de geçerli olduğunu iddia etti.
Şili'nin yeni seçilen Başkanı Boric'in bir röportajından:
— İmdat Oner (@im_oner) December 21, 2021
-İsrail'in katil ve soykırımcı bir devlet olduğunu söylüyorsunuz?
- Evet doğrudur.
- Kürtler'e karşı Türkiye de mi?
-Kesinlikle.pic.twitter.com/XxIyThvSPh
Dış politikada Boric, ülkesindeki yerli halk Mapuçelere yönelik şiddeti eleştirdiği gibi Brezilya, Venezuela ve Nikaragua yönetimlerine karşı da tavır aldı. Genç siyasetçi, seçim kampanyasında Nikaragua'da 2021'de düzenlenen seçimlerin hileli olduğunu savunarak Şili Komünist Partisi'ni Nikaragua Başkanı Daniel Ortega'ya verdiği desteği geri çekmeye çağırdı. Boric'in arası Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'yla da iyi değil. Bolsonaro, Boric'in başkanlık yemin törenine katılmayacağını açıkladı. Göreve geldiğinde bu ülkelerle ilişkilerinin nasıl olacağıysa şimdilik ucu açık bir soru.
Boric, seçim kampanyasında Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro yönetimini de otoriterlikle eleştirerek "Venezuela başarısız olmuş bir deneydir. 6 milyon kişilik Venezuela diasporası da bunun kanıtı" dedi.
Biden tebrik etti
Öte yandan genç siyasetçinin arası ABD Başkanı Joe Biden'la şu anda iyi görünüyor.
Biden, seçimi kazandıktan sonra Boric'i tebrik ederek "Şili'nin özgür ve adil seçimlerinin güçlü bir örnek teşkil ettiğini" söyledi. Boric ise Twitter hesabındaki bir paylaşımda "Biden'ın kendisini arayarak tebrik ettiğini ve birlikte iklim krizi, adil ticaret ve demokrasinin güçlendirilmesi gibi meselelerle ilgili konuştuklarını, irtibatta kalmaya da devam edeceklerini" yazdı.
Acabo de recibir llamada del Presidente de USA @joebiden. Además de la alegría compartida por nuestros respectivos triunfos electorales conversamos sobre desafíos comunes como comercio justo, crisis climática y fortalecimiento de la democracia. Seguiremos conversando. pic.twitter.com/Q4XpEcbkTF
— Gabriel Boric Font (@gabrielboric) December 30, 2021
Amerika kıtasının en genç kabinesi
Boric, geçen ay birlikte çalışacağı kabine üyelerini de tanıttı. Yaş ortalaması 49 olan ve 24 bakandan 14'ünü kadınların oluşturduğu ekip, Amerika kıtasının tarihinde çoğunluğu kadın olan ilk kabine niteliğinde.
Yeni hükümette, 1973'te Pinochet liderliğindeki darbe sırasındaki baskında teslim olmak yerine intihar eden eski Şili Devlet Başkanı Salvador Allende'nin torunu 50 yaşındaki Maya Fernández, Savunma Bakanı olarak görev yapacak. Ayrıca "Şili Kışı"nda etkin rol oynayan ve daha sonradan Boric'in seçim kampanyasında danışmanlık yapan 34 yaşındaki Giorgio Jackson da genel sekreterlik görevini üstlenecek.
Boric'in FECH seçimlerinde yendiği, öğrenci birliğinin eski lideri 33 yaşındaki Camila Vallajeo da hükümet sözcüsü olacak.
Eski Ulusal Tabipler Birliği Başkanı olan ve Boric'in seçim kampanyasını yöneten 35 yaşındaki Dr. Izkia Siches, Şili'nin ilk kadın içişleri bakanı olarak göreve gelecek.
Kabinenin en genç üyesi 32 yaşındaki Antonia Orellana da yeni kurulan Kadın ve Cinsiyet Eşitliği Bakanlığı'nı üstlenecek.
Hükümette LGBT+ topluluğundan iki kişi de bulunuyor. Spor Bakanı olarak görev yapacak 45 yaşındaki Alexandra Benado eski bir milli futbolcu. Kendisi göreve geldiğinde ülke tarihinde lezbiyen olduğunu açıklamış ilk bakan olacak. Gey bir erkek olan 44 yaşındaki Marco Avila ise Eğitim Bakanı olarak görev yapacak.
Boric hükümetiyle Şili'yi yeni bir sayfa bekliyor. Ülkesinin çalkantılı geçmişindeki hataların tekrar edilmemesini ve radikal bir toplumsal dönüşümü talep eden Şilili gençlerin sesi olmayı vadeden Boric'in önündeyse zorlu bir sınav var.
Yararlanılan Kaynaklar: Washington Post, Telesur, Reuters, BBC, Jacobin, Merco Press, Then 24, AFP, AP, Deutsche Welle, TIME, Bloomberg, Brazilian Report, ABC News, The Nation, Guardian, Historico, Rudaw, Palestine Chronicle, BBC Türkçe, Wikipedia
© The Independentturkish