Trendyol, Yemeksepeti, Banabi, Scotty ve Hepsijet kuryelerinin ardından Migros depo çalışanları da iş bırakma eylemi yapıyor.
Salı günü kendilerine gönderilen telefon mesajı aracılığıyla işten atıldıklarını öğrenen Migros çalışanlarının bir haftadır süren grevlerinin sebebi, asgari ücreti kabul etmeyip saatlik ücretlerine 4 lira ek zam talep etmeleriydi.
Migros depo çalışanlarının sözcülüğünü üstlenen Azad Erdinç, yaşananları Independent Türkçe'ye anlattı.
Talep ettikleri zamla maaşlarının 5 bin 250 - 5 bin 500 TL civarına yükseleceğini belirten Erdinç, şirketin mevcut prim sisteminde düzenlemeye gitmesinin yeterli olacağını söyledi.
Ancak Migros, işçilerle uzlaşmak yerine iş bırakan 450 kişiden 250'sinin görevine son verdi.
"450 kişi direnişteydik, 250'miz işten çıkarıldı"
Erdinç'e göre herhangi bir kriter gözetilmeden insanları işten atıldı.
Şirketin, "Bazılarını çıkaralım ve kalanlarla işimizi yürütelim" görüşünden hareketle böyle davrandığını savunan Erdinç, "İstedikleri gibi olmadı çünkü biz birlik olduk ve hiçbir arkadaşımız çalışmadı" dedi.
İş bırakma eylemleriyle ilgili olarak aralık ayını işaret eden Erdinç, "Aslında direnişimiz 2 ay önce başladı. Arkadaşlarla hakkımızı aramak, yöneticilerle sorunlarımızı konuşmak üzere sözcü olarak seçilmiştim. Ama beni işten çıkardılar. 450 kişi benim için iş bırakınca da akşam işe geri aldılar. Şimdi ise direnişteki 450 kişiden 250'miz işten çıkarıldı" dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Yükümüz ağır, transpalette 200-300 kg ağırlık taşıyoruz"
Depo işçileri olarak asgari ücretle çalışmak istemediklerini vurgulayan Erdinç'e göre yükleri ağır bu nedenle taleplerinde haklılık payları yüksek.
Çalışma koşullarına da değinen Erdinç, "Transpalette 200-300 kilogram ağırlık taşıyoruz. Kesilerek yapılan bir iş. Başka depolarda teknolojik cihazlarla yapılıyor ama Migros'ta insan gücü kullanılıyor" ifadelerini kullandı.
Migros depo çalışanlarından siyasetçilere: Biz işçilere sahip çıkın!
Erdinç, siyasetçilere "işçilere sahip çıkın" çağrısında bulunarak şunları kaydetti:
Gerek medya gerek ise sosyal medyada sesimiz yükseldi ama vekiller, devlet yetkilileri, sesimizi duymadı, bizi sahiplenmedi. İki tweet atıp, iki konuşma yapmakla olmuyor. İşlerine gelince, kameraların önünde 'biz işçileri destekliyoruz' demekle olmuyor. O desteklediğinizi söylediğiniz işçiler şimdi sokakta, direnişte. Asıl şimdi destekleyin. Biz işçilere sahip çıkın. İşçiler sokağa atıldı, bu sıkıntı sizin de sıkıntınız. Sonuç olarak bugün değilse ne zaman işçinin yanında olacaksınız? Gözlerinizin önünde bunlar oluyor ama sesiniz neden çıkmıyor? Gözünüzün önünde 250 kişi işten atıldı. Şimdi sesiniz çıkmıyorsa ne zaman çıkacak? Biz sahiplenilmeliyiz. Çünkü bizler, hak ettiğimiz şeyleri almak için yola çıktık ama patronlar, bunu kabul etmeyip bize kapıyı gösterdi. Sorumluluk sadece patronda değil, devletimizde de olacaktır. Meclistekilerde olacaktır. İşçinin yanında olun, olmazsanız gün gelir bunun hesabını halk size sorar.
"Direnişimiz işe iade edilip prim sistemi düzeltilinceye kadar sürecek"
İş bırakmanın ne kadar daha devam edeceği de merak konusu.
İşe iadeleri yapılıp, prim sistemi "düzeltilinceye" dek grevlerini sona erdirmemekte kararlı olduklarını vurgulayan Erdinç, "Bu mücadele sadece bizim değil, hakkı yenen tüm işçilerin mücadelesidir. Biz kazanırsak tüm işçiler kazanmış olur" dedi.
Migros depo işçilerinden Yemeksepeti çalışanlarına: Haklı mücadelenize destek veriyoruz
Migros depo işçileri, grev yapan Yemeksepeti çalışanlarına da destek verdi:
Yemeksepeti'nde de benzer durum söz konusu, onlar da direnişte, hak arayışında. İlk gün direnişimizi kazansaydık, onların yanına gidecektik. Yemeksepeti çalışanlarının haklı mücadelelerine de destek veriyoruz. Onların yanındayız.
"Asıl tehdit diğer işçilere karşı"
Erdinç'e göre asıl "tehlike", diğer işçilerin korkup "hak arayışından" vazgeçmesi.
"Bugün biz işten çıkarıldık, diğer işçilerin gözü korktu. Asıl tehdit diğer işçilere karşı" diyen Azad Erdinç, sözlerini "Hak talebindeki işçiler, işten çıkarılma korkusuyla hakkını arayamayacak. İşçilerin kazandığını görmek istemiyorlar çünkü biz kazanırsak, diğer işçiler de kazanmış olacak" ifadeleriyle noktaladı.
© The Independentturkish