Şehir hayatında sahiplenilmeyen ve sokaklarda yaşamaya terk edilen köpeklerin zaman zaman toplanarak şehir dışındaki noktalara bırakıldıkları geçmişten beri iddia konusu oluyor.
Zaman zaman da hayvan barınaklarının kent dışına yakın olması nedeniyle artan sayı ile hayvanların kaçarak yine yerleşim birimlerine yakın kırsal alanlarda yaşamaya başladıkları da görülüyor.
İstanbul'da bile kentin kuzeyindeki ormanlık alanlara gidildiğinde buralarda sürüler halinde sokak köpeklerinin yaşadığı gözlemleniyor.
Ancak doğada yaşayan bu köpeklerin yiyecek bulmaları da hiç kolay değil.
Zaman zaman gönüllülerin getirdiği etrafa bıraktığı mamalar, hayvanlara yeterli gelmiyor.
Bu durum, zaman içerisinde terk edilmiş hayvanları daha da hırçınlaştırabiliyor.
Hele sürü oluşturmaya başladıklarında özellikle başka hayvanlar tehlike arz ediyor hatta yaban yaşamı için risk oluşturabiliyorlar.
İstanbul ormanlarına bırakılan köpekler, karacalar için tehdit olmuşlardı
Bunun en bariz örneği İstanbul'da yaşandı. Belgrat Ormanı civarına bırakılan sokak köpeklerinin sürüler oluşturarak karaca avladığı iddiaları geçmişte de gündeme gelmişti.
30 Ekim 2021 Cumartesi günü yayımlanan "Çoğumuz varlıklarından bile haberdar değiliz... Büyükşehirlerde hangi yabani hayvanlarla iç içe yaşıyoruz?" başlıklı haberimizde görüşüne yer verdiğimiz yaban hayatı uzmanı Ahmet Emre Kütükçü de bu konuda uyarıda bulunmuştu.
Kütükçü, özellikle ormanlık alanlara bırakılan sahipsiz köpeklerin zamanla gruplaşarak ve yabanileşerek karacalar için bir tehdit oluşturabildiğini ve onları avlayabildiklerine dikkati çekmişti.
Kütükçü ayrıca doğaya bırakılan sahipsiz köpeklerle ilgili "Çakal ve kurtlarla zaman zaman mücadeleye girerek bazı hastalıkların onlara da bulaşmasına neden olabildikleri gibi kimi zaman da çiftleşme yoluyla melez türlerin ortaya çıkmasına da neden olabiliyorlar" demişti.
Avcılarca avlanmaları tepkilere neden oluyor
İstanbul ormanlarında yaşanan sorunun bir benzeri şimdi Tunceli'de yaşanıyor.
Bilindiği gibi Tunceli, dağ keçileriyle ünlü bir kent. Tunceli dağ keçilerinin, avcılarca izin dahilinde bile avlanması çoğu zaman kamuoyunda tepkilere neden olabiliyor. Kentteki dağ keçilerinin avlanmasının önüne geçilmesi için bölge halkınca ve sivil toplum örgütlerince düzenlenen kampanyalar bile oluyor.
Avcılardan sakınılan Tunceli dağ keçilerinin doğadaki rakipleri kurt ve çakal gibi yırtıcı hayvanlar dışında artık bir düşmanı daha var: Sahipsiz köpekler.
Tunceli'deki sahipsiz köpek sorunu belediyenin onları toplayıp bir yerlere bırakmasından kaynaklanmıyor.
Şehir dışına yönelik yoğun göç birçok köyün boşalmasına neden olduğundan köpekleri sahiplenecek insanların azalmasına da neden oldu.
Sahipsiz kalan köpeklerin bazıları da doğayla daha iç içe yaşamaya başladıkça farklı bir sorun baş göstermeye başladı.
"Yavru keçileri hedef alıyorlar"
Tunceli'de yaşayan ve bu ilin doğasına, geleneklerine dair araştırmaları ve çekimleriyle tanınan fotoğrafçı yazar Caner Canerik, sosyal medya hesabından 21 Aralık 2021 Salı günü "Dağ keçileri bu sefer de köpeklerin hedefinde" başlıklı paylaşımında bulundu.
Canerik, "Munzur Vadisi Milli Parkı'nda yaşayan dağ keçileri, buraya dadanan köpeklerin hedefi olmaya başladı. Doğa koruma görevlileri, 8 ile 10 köpeğin vadide son iki yıldır dağ keçileri yavrularını yakalayıp yediğini ve keçi popülasyonu için ciddi bir risk oluşturduğunu söyledi. Köpeklere de zarar vermeden başka bölgelere sevkleri sağlanmalı" ifadelerini kullandı.
"Avcılığa karşı çıkan bölge halkı da köpeklerin saldırganlığına karşı çaresiz kaldı"
Konuyla ilgili Independent Türkçe'ye bilgi veren Canerik, "Bir süredir, Munzur Vadisi Milli Parkı'nda yaşayan yaban keçilerine dadanan vahşileşmiş köpekler onlarca dağ keçisi yavrusunu yedi. Keçileri kutsal gören ve avlanmasına yönelik tepkilerle gündeme gelen bölge halkı ise köpeklerin bu saldırganlığına karşı adeta çaresiz kaldı" dedi.
"Keçileri avlamaya devam eden köpekleri sahiplenecek gönüllüler arıyoruz"
Köpekleri katletmenin asla çözüm olmadığını kaydeden Canerik, "Onları barınağa götürmek ve bir süre orada tutmak da çözüm getirmiyor. Bir süre sonra serbest bırakılan köpekler yine vadiye gidip keçi avlamaya devam ediyor. Resmi görevlilerin yasalar gereği çaresiz kaldığı bu duruma çözüm ise vahşileşmiş köpeklerin sahiplendirilmesi. Dersim de sayıları 4-5 tane olan yabani köpeği sahiplenecek, onlara sevgiyle bakacak ve karınlarını doyuracak gönüllüler arıyoruz. Çünkü köpeklerin bu davranışları her canlıda görülebilecek bir durum. Şiddet görmüş ya da aç kaldığı için yabandaki canlılara saldırmayı alışkanlık haline getiren bir köpeği karnını tok tutarak ve sevgiyle bakarak düzeltebilirsiniz. Barınakta sadece yeme-içme ihtiyaçlarını gidererek bu köpeklerin sergilediği davranış bozukluğunun önüne geçilemeyeceği belirtildi. Ne köpekten vazgeçeriz ne de keçiden. Buna göre çözüm bulmaya çabalıyoruz" diye konuştu.
"Köpekleri doğaya bırakmak hem onlara hem de oradaki diğer canlılara zarar veriyor"
Hayvanların Yaşam Haklarını Koruma (Haykonfed) Başkan Yardımcısı Haydar Özkan ise özellikle belediyelere büyük işi ve sorumluluk düştüğünü söyledi.
Köpeklerin doğaya bırakılmasının uygun olmadığını belirten Özkan, "Bir hayvanı doğasına ve yaşam sahasına aykırı bir yere bırakırsanız sadece kendisine değil, aynı zamanda orada yaşayan diğer canlılara da zarar verirsiniz. Sonuçta aç kalan köpekler hem birbirlerine hem de diğer canlılara zarar vermeye başlarlar. Dolayısıyla oluşacak zarardan köpekleri doğaya salan belediyeler sorumludur" değerlendirmesinde bulundu.
© The Independentturkish
