Myanmar'da darbecilerden saklanan sağlık çalışanları, Kovid-19 hastalarını gizli kliniklerde tedavi etmeyi sürdürüyor.
Ülkede 1 Şubat askeri darbesinin ardından çok sayıda doktor ve hemşire sivil itaatsizlik eylemine katıldı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Cunta bu gelişmenin ardından protestocu sağlık çalışanlarına baskısını artırdı. İnsan hakları örgütleri, pek çok hastanede personel kalmadığını savunuyor.
Sırasıyla İsviçre ve ABD merkezli sivil toplum kuruluşları Insecurity Insight ve İnsan Hakları için Doktorlar'ın Johns Hopkins Üniversitesi'yle birlikte hazırladığı raporda, darbeden sonraki 6 ayda 190 sağlık çalışanının gözaltına alındığı, 25'ininse öldürüldüğü öne sürüldü.
Ancak bazı sağlık çalışanları, pandeminin şartları zorlaştırdığı ülkedeki bu baskıya rağmen halkı tedavi ediyor.
Fransız haber ajansı AFP, Kayah eyaletinde gizlice çalışan hemşirelerle görüşerek yaşananlara ışık tuttu.
"Bir avuç hemşire"
Kliniğin "derme çatma" olduğu yazılan haberde, "sayıları bir avuç olan hemşirenin, ağzına kadar dolu çantalarıyla kaçmaya her zaman hazır olduğuna" dikkat çekildi.
Güvenlik sebebiyle gerçek ismini kullanmayan hemşire Aye Naing, 1 Şubat'taki darbeden kısa bir süre sonra devlet hastanesindeki işini bırakıp gönüllü çalışmak için eyalete geldiğini belirtti.
Kayah'ta askerlerle darbe karşıtları arasında çatışmalar devam ediyor. AFP, Naing'le röportajı bu sebeple terk edilen bir okulda oluşturulan klinikte gerçekleştirdi.
"Çatışma başladığında ormana kaçıp saklanmak zorunda kalıyoruz" diyen Naing, hastaların yerinden edilmiş kişiler ya da darbe karşıtı silahlı grup Halk Savunma Gücü üyeleri olduğunu açıkladı:
Bana burada çok fazla sağlık çalışanı bulunmadığı ve köylülerin ihtiyacı olduğu söylendi. Ben de buraya gelmeye karar verdim.
Naing, zor şartlara rağmen çalışmaya devam edeceğini kaydetti:
Ailemin desteği beni güçlendiriyor.
Kliniğin, Kovid-19 testi pozitif çıkanlara parasetamol (ağrı kesici ve ateş düşürücü bir ilaç) veya vitamin vermekten başka bir çaresi yok.
Bağışlanan oksijenlerin de idareli kullanılması gerekiyor. Zira tüpleri yeniden doldurmak için askerlerin kontrolündeki bölgelerden geçilmesi gerekiyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, askerlere karşı direnişin güçlü olduğu yerlerde cuntanın insani yardım ve tıbbi malzeme dağıtımlarını engellediğini açıklamıştı.
Hla Aung adını kullanan bir başka hemşire de ilaç taşıyanların kontrol noktalarında gözaltına alındığını ifade etti:
Hayatımızı riske atıyoruz.
Independent Türkçe, AFP
Derleyen: Uğurcan Yıldız