Uluslararası Tenis Federasyonu'nun hiç utanması yok mu?

ITF Başkanı, "Bir milyar kişiyi cezalandırmak istemiyoruz, bu yüzden ülkedeki çocuklar kategorisindeki etkinliklerimizi ve şu an orada olan yetişkinler kategorisindeki etkinliklerimizi düzenlemeye devam edeceğiz" açıklamasını yaptı

Peng Shuai (AP)

Bu, doğru ve yanlışla uğraştığımız bir durum ve bu dünyada siyasetin, hükümetin, paranın ve finansın doğru kararın yolunu tıkamasına olanak tanıdığımız bu gibi zorluklarla karşı karşıya kaldığımız çok fazla zaman var.

CNN'deki bir röportajda bunu kimin söylediğini düşünürsünüz? Malala Yusufzay? Greta Thunberg? Tegla Loroupe? Dalay Lama?

Aslında hiçbiri değil. Bu sözlerin sahibi karizmatik bir barış aktivisti değil, biraz sıradan bir spor yöneticisi olan Steve Simon. Simon, kameraya monoton bir şekilde konuştu ve bu, tuhaf bir şekilde sözlerinin gücünü artırdı.

Simon, Kadınlar Tenis Birliği'nin (WTA) patronu. Görevi, sporu devam ettirmek ve Britanyalı Wimbledon hayranlarının muhtemelen pek farkında olmadığı, dünya çapında düzenlenen baş döndürücü grand slam dışı turnuvalar dizisine para akışını sağlamak. Bu turnuvalar önemli çünkü yıldızlar bu turnuvalarda oynayarak doğar ve sıralama puanları kazanılır. Böylece herkesin izlediği slamlerde sıralamalar yapılabilir.

Simon, oyuncularından biri olan Çinli çiftler yıldızı Peng Shuai'nin üst düzey bir Komünist Parti yetkilisine cinsel saldırı suçlamasında bulunması ve hemen kamuoyunun gözü önünden kaybolmasının ardından çok fazla parayı (muhtemelen on milyonlarca dolar) bir kenara itti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Simon'ın geniş kesimlerce alkışlanan eylemleri ve açıklamaları, aynı makamda olanların tahmin edilebileceği gibi kasvetli tepkileriyle karşılaştırıldığında daha da dikkat çekici hale geliyor. Erkeklerde profesyonel turnuvaları yöneten ATP, WTA'nın duruşunu desteklediğini dile getirdi ancak bunu kendi askıya alarak desteklemeyi başaramadı ve Martina Navratilova ve Andy Roddick gibi isimlerden sert eleştiriler aldı.

Ardından, tenisin genel yönetim organı ITF (Uluslararası Tenis Federasyonu) geldi. ITF, Wimbledon'a ek olarak ABD, Avustralya ve Fransa Açık turnuvalarıyla kadın ve erkek takım etkinliklerini içeren slamleri de yönetiyor. ITF'in başkanı David Haggerty'nin BBC Sport'a söyledikleri kesinlikle kabul edilemezdi. Haggerty, göstermelik şekilde "Bir milyar kişiyi cezalandırmak istemiyoruz, bu yüzden ülkedeki çocuklar kategorisindeki etkinliklerimizi ve şu an orada olan yetişkinler kategorisindeki etkinliklerimizi düzenlemeye devam edeceğiz" diyerek onları tamamen baltalıyor görünmeden önce ITF'in kadın haklarını desteklediğini iddia etti.

Sporunuzdaki oyuncuların güvenliğini öncelemek çoğu tenis oynamayan bir milyar kişiyi nasıl cezalandırmak oluyor, beni aşar. Bu çifte hatanın gerçekten bir milyar kişiyi ya da 1,4 milyar kişiyi (Çin'in doğru nüfusu) cezalandırmakla mı ilgisi vardı? Yoksa WTA ve ATP sadece para için mi kortta kalmaya karar verdi? Hesabını siz yapın. Benim için tek bir cevap var: Para, para, para!

Şubatta Pekin'deki kış oyunlarına ev sahipliği yapacak Uluslararası Olimpiyat Komitesi'ne kadar ve o kurul da dahil ikiyüzlü beyanlarda bulunan diğer spor yönetim organları için meselenin para olduğu benim için açık.

Bu, bazı şeylerin paradan daha önemli olduğunu söyleyen tek yönetici olan Simon'ı yalnız bir figür haline getirdi. Bazen külçeyi kasada bırakmak gerekir. Simon yakın zamanda Marvel Sinematik Evreni için tayt giymeyecek fakat günümüz dünyasında eylemlerini kahramanca olarak tanımlamak durumu abartıyor mu? Hayır, öyle olduğunu düşünmüyorum.

Elbette, burada dikkate alınması gereken taktik meseleleri olduğunu savunanlar var. İyi polis, kötü polis yaklaşımının (yani bir organizasyon bunu yumuşak, yumuşak davranıp içeride müzakere ederken diğerlerinin hayır çığlığıyla dışarı fırlaması) güvenliği hala soru işareti olan talihsiz Peng için en iyi sonucu vermesi epey olası. Diplomasi, fazla itibar kaybetmeden bir çıkış yolu önermek ve dahası.

Eğer bu gerçekten ATP ve ITF vb. için taktiklerle ilgiliyse o zaman onları dinlemeye hazırım. Fakat öyle olduğunu düşünmüyorum.

Şu anda ITF'i, ATP'yi, IOC'yi ve belki de diğer spor organizasyonlarını kuşkuculuklarını bir kenara koymaya ikna edebilecek tek şey utanç. Dolayısıyla bu (medya, halk, eski ve faal tenisçiler, belki politikacılar da dahil) bunu üstlenebilecek herkesin görevi.

Kuşkusuz, bunun bile yeterli olup olmayacağı tartışmaya açık. Utancın modern yönetim organının tanıyacağı bir şey olduğundan bile tam olarak emin değilim. Açıklamalarına baksanıza.



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Sevgi Aydoğan

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU