Madencilerin yıllar önce gün yüzüne çıkardığı elmas, beklenmedik bir keşfe ev sahipliği yaptı.
Elması inceleyen bilim insanları, doğada daha önce hiç görülmemiş ve gezegen yüzeyinde bulunması imkansız bir mineral tespit etti.
Elmas 1980’lerde dünyanın büyük elmas madenlerinden biri olan Botsvana'daki Orapa madeninde keşfedilmişti.
Üzerindeki siyah lekeler, madencileri hayal kırıklığına uğratınca 1987'de Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nden bir mineralog, elması satın almıştı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Hakemli bilimsel dergi Science’ta yayımlanan yeni araştırmanın ardındaki bilim insanları ise elması yıllar sonra inceledi ve jeologlar için gerçek bir "hazine" olduğunu ortaya koydu.
Araştırmacılar bu mineralin yalnızca aşırı yüksek basınç ve sıcaklık altında bulunabileceği sonucuna vardı. Söz konusu numunenin Dünya yüzeyinin 600 ila 900 kilometre altında oluştuğu düşünülüyor.
ABD’deki Nevada Üniversitesi'nden jeolog ve mineralogların yürüttüğü araştırmada elde edilen bulgular, Dünya'nın iç yapısının evriminin daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.
Araştırmanın başyazarı Oliver Tschauner, Dünya’nın alt mantosuna ait bir mineralin ilk kez bozulmadan bilim insanlarının eline geçebildiğini ifade etti.
Alt mantodaki mineraller, genellikle Dünya yüzeyine ulaşmadan önce parçalanıyor. Uzmanlara göre bu örnekte elmasın farklı koşullara dayanma gücü, mineralin de korunmasını sağladı.
"Çok şaşırdık, bunu hiç beklemiyorduk" diyen Tschauner, sözlerini şöyle sürdürdü:
Kuyumcular ve değerli taşları satın alanlar için pırlantanın boyutu, rengi ve berraklığı önemlidir. Ancak kuyumcuyu rahatsız eden o siyah noktalar bizim için birer hediye.
Araştırmacılar, maddelerin aşırı basınç altında nasıl davrandığına dair araştırmalara öncülük eden Çinli-ABD’li jeofizikçi Ho-kwang "Dave" Mao'nun isminden esinlenerek minerale "davemaoite" adını verdi.
Söz konusu bulguları yorumlayan, Carnegie Bilim Enstitüsü'nden jeofizikçi Yingwei Fei şu açıklamalarda bulundu:
Erişilemeyen alt mantodan örnekler elde edebilmek, gezegenimizin derinliklerinin kimyasal bileşimi ve değişkenliğiyle ilgili bilgi eksiğini tamamlayacak.
Independent Türkçe, Popular Science, NBC
Derleyen: Çağla Üren