Başta obezite, tip 2 diyabet, hipertansiyon, kalp krizi, felç olmak üzere birçok hastalığı önlemek için tavsiye edilen fiziki aktivitede aşırıya kaçmanın koroner damarlarda kalsiyum birikimini artırabileceği ortaya çıktı.
Heart isimli tıp dergisinde yayımlanan araştırma Kore'de 18 yaşından büyük 25 bin 485 kadın ve erkek üzerinde gerçekleştirdi.
Başlangıçta hiçbir kalp-damar hastalığı olmayan katılımcıların şahsi ve ailevi tıbbı geçmişleri, sigara-alkol kullanımı, eğitim seviyeleri ve International Physical Activity Questionnaire anket formuyla da ne kadar fiziki aktivite yaptıkları belirlendi.
Katılımcılar fiziki aktivite durumlarına göre inaktif (yüzde 47), orta derecede aktif (yüzde 38) ve ileri derecede aktif (yüzde 15) olmak üzere üç gruba ayrıldı.
En az aktif katılımcılarla karşılaştırıldığında, koroner damar kalsiyum (KDK) puanında 5 yıllık ortalama artışlar orta derecede aktif olanlarda 3,20 ve ileri derecede aktif olanlarda ise 8,16 olarak hesaplandı.
Daha yüksek seviyede fiziksel aktivite, hem başlangıçta KDK puanı 0 olan katılımcılarda hem de yaygın koroner damar kalsiyumu olanlarda puanların daha hızlı ilerlemesiyle ilişkilendirildi.
Araştırmacılar, fiziki aktivitenin koroner aterosklerozunu mekanik stres ve koroner arterlerin damar duvarı hasarıyla; egzersiz sırasında kan basıncının artması gibi fizyolojik tepkilerle; paratiroid hormon seviyelerinin artmasıyla ve koroner hemodinamik ve enflamasyondaki değişikliklerle açıklıyorlar.
Diyet, vitamin ve mineraller gibi diğer faktörlerin fiziki aktiviteyi etkilemesi de mümkün görünüyor.
Kalsiyum birikimi ille de kötü olmayabilir
Koroner damarlarda kalsiyum birikimini gösteren puanlar ileride kalp-damar hastalıklarıyla ilgili olayları belirlemede en güvenilen ölçütlerden biri olarak kabul ediliyor.
KDK skoru 100 Agatston'dan fazla olanlara kalp krizi ve felç riskini azaltmak için statin yani kolesterol düşürücü ilaç tedavisi tavsiye ediliyor.
Fiziki aktivitenin kalp-damar hastalıklarına faydası olduğuna şüphe yoktur ama bunun derecesi hakkında kesin bir bilgi de yoktur.
Birçok tıbbı kılavuzda haftada en azından 150-300 dakika orta yoğunlukta veya 75-150 dakika aşırı aerobik fiziki aktivite tavsiye edilir.
Bu araştırma, fiziki aktivitenin kendisinin arterlerin kalsifikasyonu ile ilişkili olup olmadığını kesin olarak göstermediği gibi egzersiz yapan kişilerde koroner kalsiyum puanı artışına olumsuz da bakmamak gerekir.
Artış, koroner arterlerdeki aterosklerotik lezyonların daha stabil ve daha az tehlikeli hâle geldiğini de gösterebilir ancak bu değişiklikleri anlamak için ek araştırmalara gerek vardır.
Fiziksel aktivite, çok çeşitli kardiyovasküler ve metabolik biyo-belirteçleri iyileştirirken, dayanıklılık sporcularının, benzer risk profiline sahip hareketsiz erkeklerle karşılaştırıldığında, >300 Agatston biriminde bir koroner damar kalsiyum puanı veya koroner plaklara sahip olma ihtimali daha yüksektir.
Ağır egzersiz değil, sürekli hareketlilik daha sağlıklı
Her sahada olduğu gibi fiziki aktivitede de orta hattan ayrılmamayı doğru bulurum.
Hareketsizlik gibi aşırı fiziki aktivitenin de zararlı olduğunu savunurum.
Nitekim Cell Metabolism'de yayımlanan bir araştırmada mâkul miktarda yoğun egzersizin dayanıklılığı artırabildiği ama egzersiz süresinin uzamasının vücudu aşırı zorlayabileceği ve metabolizmayı yavaşlatabileceği yani çok fazla yüksek yoğunluklu egzersizin sağlığa zararları olabileceği gösterilmişti. 2
The American Journal of Physiology-Endocrinology and Metabolism'deki bir araştırmada da, arada bir yapılan aşırı egzersizin uzun süre oturmanın getirdiği riskleri ortadan kaldırmadığı, sürekli olarak hareket etmenin daha yararlı olduğu ortaya çıkmıştı. 3
En önemlisi de ağır egzersiz yapanların cinsel içgüdülerinin (libido) spor yapmayanlara oranla daha düşük olması.
Medicine and Science in Sports and Exercise'deki araştırmaya göre kronik yoğun ve uzun süreli düzenli dayanıklılık egzersizleri erkeklerin libidosunu belirgin şekilde azaltıyor. 4
Araştırmacılar, seksüel hastalıkları olan veya kısırlık problemleri yaşayan çiftlerin tedavilerinde erkeğin aşırı egzersiz yapmasının muhtemel bir sebep olabileceğinin hesaba katılması gerektiğini vurguluyorlar.
Sağlıklı bir hayat için hareketlilik şart
Sağlıklı hayat tarzının beslenmeden sonra ikinci önemli unsuru hareketli olmaktır.
Bunun en kolay uygulanan yolu da yürümektir.
Benim tavsiyem tempolu yürümektir. Tempo tabii ki kişiden kişiye değişir ama sürekli yürümeye devam ettikçe tempo da farkında olmadan artmaya başlar.
Evde kültür-fizik hareketleri, çömelip kalkmak, tek ayak üstünde durmak, ip atlamak, küçük ağırlıklarla çalışmak, dans etmek, horon tepmek de şâyan-ı tavsiyedir.
İmkânı olanlara ve bilenlere yazın denizde yüzmeyi de salık veririm.
Bu hareketlerin severek gönülden yapılması, zorlayıcı hareketlerden kaçınılması da mühimdir.
Buna karşılık…
Spor salonlarına gidilmesini, kan ter içinde yoğun egzersiz yapılmasını, deli danalar gibi koşmayı, halı sahada çılgınca top oynamayı, vücudu aşırı yormayı asla doğru bulmam.
Circulation'da yayımlanan makalede de egzersiz yapsalar bile günlerinin 8-10 saatini oturarak geçirenlerin kalp hastalıkları riskinin yüksek olduğu vurgulanarak insanlara sürekli hareket halinde olmaları tavsiye ediliyor. 5
Gelelim neticeye
Sağlıklı bir hayat için sürekli hareketli olmak gerekir ama yorucu ağır egzersizlerden titizlikle kaçınılmalıdır.
Atalarımız boş yere "Nerde hareket orada bereket" dememişler.
Yürüyelim arkadaşlar!
Kaynaklar:
1. https://h https://www.cell.com/cell-metabolism/fulltext/S1550-4131(21)00102-9eart.bmj.com/content/early/2021/08/27/heartjnl-2021-319346
2. https://journals.physiology.org/doi/full/10.1152/ajpendo.00287.2016
3. http://ajpendo.physiology.org/content/early/2016/09/29/ajpendo.00287.2016
4. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28195945/
5. https://www.ahajournals.org/doi/full/10.1161/CIR.0000000000000440
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish