Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Soçi'de yaptığı görüşmenin verimli şekilde tamamlandığını söyleyen Erdoğan, "Hem ikili ilişkilerimize yeni ve güçlü bir ivme kazandırmak hem de bölgemizde yaşanan gelişmeleri ele almak için üç saati aşkın bir görüşme yaptık" dedi.
Ticaret, turizm ve nükleet santral konularının da görüşmede ele alındığını ifade eden Erdoğan, "Bunun yanında görüşmemizin odak noktasını bölgesel konular teşkil etti. Suriye, Karabağ, Libya ve Afganistan’daki gelişmeleri etraflıca değerlendirme imkanımız oldu. Aynı şekilde Azerbaycan konusunu değerlendirdik. Atılabilecek ortak adımlar hususunda samimi ve verimli görüş alışverişinde bulunduk. Özellikle Afganistan’daki gelişmeler de ele aldığımız bir diğer güncel konu başlığı oldu" diye konuştu.
Erdoğan şunları kaydetti:
Özellikle İdlib başta olmak üzere Suriye ile ilgili konuları da ayrıntılı şekilde ele aldık. Uzun yıllardır süren Suriye krizi ülkelerimiz başta olmak üzere tüm bölgeye ağır maliyetler getirdi. İnsani dramlar yanında sürecin ekonomik yükü hepimiz için katlanılmaz boyutlara ulaştı. Kaldı ki Türkiye olarak şu an itibarıyla 4,5 milyona yakın mülteciye ev sahipliği yapıyoruz. Ayrıntıların ötesine geçip bu meseleye kalıcı, nihai ve sürdürülebilir bir çözüm bulma vaktinin geldiğini konuştuk. Bu konuda birlikte atacağımız adımların gerekliliği üzerinde durduk. Sayın Putin’le görüşmemizde, bu yöndeki her türlü gerçekçi ve adil adıma açık olduğumuzu özellikle belirttik.Birçok aktörün sahada olduğu ve çetrefilli yönleri bulunan bölgesel konularda zaman zaman bazı fikir ayrılıkları da olmuyor değil. bu ikili görüşmemizde hemen hemen bütün konularda bir birlikteliğin olduğunu gördük. Bu tabi işin sevindirici yönüdür.
Cumrhubaşkanı Erdoğan, Rusya ziyareti ile ilgili genel değerlendirme sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Aynı yaklaşımı muhataplarımızdan da bekliyoruz"
Putin ile görüşmede İdlib konusunda hangi başlıkların gündeme geldiğiyle ilgili gelen bir soruya Erdoğan şunları söyledi:
Türkiye olarak Suriye’de Rusya’yla birlikte kararlaştırdığımız her hususa bağlılığımızı sürdürüyoruz. Buralardan herhangi bir geri adım atmak söz konusu değil. Bütün mutabakatlara uymaya ve güvenlik koridorundaki radikal unsurların temizlenmesine de Türkiye olarak biz devam ettik. Bundan da taviz yok. Ama tabi aynı yaklaşımı muhataplarımızdan da bekliyoruz. İdlib’de güvenliğini sağladığımız bölgelerde zaman zaman bazı sıkıntılar yaşanmıyor değil. Ama bu sıkıntıları aşmak için ilgili birimlerimiz muhataplarıyla görüşmek suretiyle bunu da çözmenin gayreti içinde oluyorlar. Tabi bölgede ateşkesin sağlıklı bir şekilde devamı, özellikle Türkiye’den geri dönüşleri hızla artıracaktır. 400 bini İdlib bölgesine olmak üzere 1 milyondan fazla kişi evlerine, topraklarına dönüş yaptı. Bu olumlu bir gelişme. Bu rakamı artırmak ve ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyelilerin güvenle topraklarına dönüşü için gerekli çalışmaları aralıksız sürdürüyoruz.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Ya uçaklarımızı verecekler ya da parayı verecekler"
Ekim ayı sonunda Roma'da gerçekleşecek G-20 zirvesinde ABD Başkanı Joe Biden ile görüşeceği konusundaki bir soruya ise Erdoğan, "Nasip olursa Roma’da görüşeceğiz. Oradan da inşallah Glasgow’a gideceğiz. Glasgow’da da büyük ihtimalle görüşeceğiz. Demek ki hayra alamet bazı adımlar atılıyor" dedi.
Erdoğan ayrıca şunları kaydetti:
Orada Sayın Biden’la yapacağımız görüşmenin boyutları nereye ulaşır göreceğiz. Mesela, Brüksel’de bir görüşmemiz oldu. Şimdi ise Roma’da bir görüşme yapacağız. Belki bunları da konuşacağız. Suriye ile ilgili ABD’nin yaklaşımı ne olacak? Bunları dillendirme fırsatımız olacak. Aramızdaki askeri siyasi, ekonomik, ticari tüm ilişkileri ele alacağız. Mesela F-35 sorunu ne olacak? 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapmışız. Bu ne olacak? Bunların akıbetini görmemiz lazım. Biz elimizde bol para var da bunları etrafa saçan bir ülke değiliz. Bu paraları da kolay kolay kazanmadık, kazanmıyoruz. Ya uçaklarımızı verecekler ya da parayı verecekler.
Kabil Havalimanı konusu
Erdoğan, Afganistan'da yaşananlar ve Türk askerlerinin çekilmesiyle ilgili ise, "Malum biz artık Afganistan’dan tüm askerlerimizi çektik. Asker varlığı olarak Afganistan’da yokuz. Fakat Taliban’ın bizle uyumlu bir çalışma içerisine girmesi halinde bizim Taliban’la görüşmemek gibi bir ön yargımız da yoktur. Çünkü Afganistan halkı bizim yüz yıllara dayanan geçmişimiz olan bir halktır. Yönetimle de uyum olması halinde biz her türlü görüşmeyi yapabiliriz. Buna da kapımız açıktır" ifadelerini kullandı.
"Türkiye Kabil Havalimanı’nın güvenliğini sağlama ve burayı işletme düşüncesinden vaz mı geçti?" sorusuna ise Erdoğan, "Şu an itibarıyla yokuz ama ileride olabilir" cevabını verdi.
"Parlamenter sisteme dönüş" tartışmaları
Erdoğan, son günlerde muhalefet tarafından dile getirilen ve medyada da yer alan "hükümetin parlamenter sisteme dönmeyi düşündüğüyle" ilgili iddialara cevap verdi.
Böyle bir durumun aska söz konusu olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Başkanlık sistemini getiren bir iktidar kalkıp da muhalefetin kuyruğuna takılır mı? Böyle bir şey asla olamaz" dedi.
"Biz başkanlık sistemini getirdik ve bu yeni sistemden de memnunuz" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
Başkanlık sistemiyle inşallah yolumuza devam edeceğiz. Başkanlık sistemiyle aldığımız mesafe de ortadadır. Bizi yıllarca geride bırakmış olan eski vesayetçi sistemi tekrar denemenin anlamı yok. Eski sistem demek, yamalı bohça demektir. Eski sistem demek, sürekli koalisyon hükümetlerinin olması demektir. Eski sistem demek, kesinlikle sağlıklı bir yönetim biçiminin olmayışı demektir. Olay bu kadar basittir.
"Bazı marketlerle ilgili bir denetim süreci olacak, cezai müeyyideler gelecek"
Gıda fiyatlarındaki yüksek artışın nedenleri ve market zincirlerin artışa etkileriyle ilgili tartışmlara ilişkin ise Erdoğan, "Şu anda zincir market dediğimiz bu güçlü marketler bu işin ağırlığını oluşturuyor. Bunların bir de alt yapıları var. Bu alt yapılar da ciddi manada bu işin beslemesi oluyor. Şu anda bazı marketlerle ilgili bir denetim süreci olacak. Bazı cezai müeyyideler gelecek. Böyle bir durum söz konusu. Biz kendilerinden hassasiyet bekliyoruz. Ticaret Bakanlığımız da denetimlerini sıklaştırarak sürdürüyor. Bunu da devam ettireceğiz. Tarladan manava ve markete kadar bu süreci çok daha ciddi bir şekilde denetleyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Independent Türkçe