HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Sancar konuşmasında şunları kaydetti:
İçinden geçtiğimiz bu dönem tekçi, baskıcı, inkarcı zihniyetle eşitlik, adalet ve özgürlük isteyen zihniyet arasında mücadelenin final yılı olacaktır. Finale doğru gidiyoruz. Bu ülkedeki tüm ezilenlerin mücadele ortaklığını pekiştirmek istiyoruz
Konuşmasında 2 Temmuz 1993'te Sivas'ta yaşanan Madımak Oteli Katliamı'nı hatırlatan Sancar, "Onların anısı önünde saygıyla eğiliyorum" diye konuştu.
"Mafyatik düzeni değiştirmek için mücadele ediyoruz"
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Suç örgütü lideri Sedat Peker'in açıklamalarıyla gündeme gelen iddialara da değinen Sancar, "Ortaya saçılanların haddi hesabı yok ama kime sorarsanız bunlar daha buz dağının görünen kısmı. Boğazına kadar yolsuzluğa, talana, ranta bulaşmış kurumlardan medyasına, yargısına, bürokrasisine varıncaya kadar her yeri bu kirlilik çarkının dişlisi haline getiren bir iktidar düzeni var bu ülkede. Bu mafyatik düzeni değiştirmek için mücadele ediyoruz" diye konuştu.
Sancar şöyle devam etti:
Bu düzenden ve sistemden çıkışı sağlayacak güç HDP’nin mücadelesidir. Saldırıların sebebi budur. Biliyorlar bu sisteme gerçek alternatif halklar için özgürlük, inançlar için eşitlik, emekçiler için refah, gençler için umut, kadınlar için hayatlarını kendilerinin belirlediği bir düzen. İşte bu fikriyat HDP’nin temelidir. HDP’ye saldırıyorlar, saldırmaya devam edecekler. Bu iktidarın korkusu büyüktür, HDP iktidarın kimyasını bozmuştur.
Eş Genel Başkanımız Mithat Sancar, Meclis Grup Toplantımızda konuşuyor - CANLI
— HDP (@HDPgenelmerkezi) June 29, 2021
https://t.co/jMNsexDzHv
"AYM’de de hâlâ bu rezalete karşı içi sızlayan hâkimler var"
24 Haziran’da gerçekleştirilen Demokrasi Konferansı’na değinen Sancar, "Görev ve yol sadece partimizin kurullarında oluşmuyor. Bundan sonra yürüyüşümüzün her aşamasını Türkiye’nin ezilenleriyle, dışlananlarıyla, emekçileriyle, halklarıyla bir araya gelerek gerçekleştireceğiz" diye konuştu.
HDP'nin kapatılması talebiyle açılan davaya karşı savunmayı sadece partinin hukuk organlarının yapmayacağını belirten Sancar, "Çünkü bu dava sadece HDP’ye karşı açılmadı. Bu dava Türkiye’de demokrasi mücadelesine karşı açılmış bir dava" ifadelerini kullandı.
Sancar şöyle devam etti:
Savunmayı da mahkeme salonlarında okumak için yazmayacağız. Bu savunmayı hukuk yoluyla demokrasi mücadelesinin gelecekte parlak bir belgesi olacak şekilde hazırlayacağız. Şüphesiz bu iddianameyi çürüteceğiz. Zaten bu iddianame çürük, yine de işimizi ciddiye alıyoruz. Demokrasiyle hukuk mücadelesini nasıl buluşturduğumuzu göstereceğiz. Şüphesiz bu iddianameyi okuduklarında vicdanları harekete geçecek hukukçular vardır, AYM’de de hâlâ bu rezalete karşı içi sızlayan hâkimler var.
"Şiddet arıyorsanız bize değil bize yapılana bakacaksınız"
Kapatma davasının iddianamesinde HDP'nin şiddetle ilişkilendirilmeye çalışıldığını belirten Sancar, "Asıl şiddet odağı olan bu iktidarın kendisidir. İzmir İl Binası’nda Deniz Poyraz yoldaşımızı katlettiler. Şiddet arıyorsanız bize değil bize yapılana bakacaksınız. Şiddetin odağı kim? Daha dün Siirt'te 2 göçmen katledildi. Şiddetin odağı bizzat iktidarın kendisidir. Hafta sonu Onur Yürüyüşü'ne de polis vahşice saldırdı. Bir gazetecinin boynuna basarak öldürmeye teşebbüs etti. George Floyd örneği hâlâ hafızalardayken bundan bile ürkmeyen pervasız bir şiddet aygıtıdır. Şiddet, İçişleri Bakanı Yardımcılarının savunduğu şeydir" ifadelerini kullandı.
Independent Türkçe