mRNA aşıları, kansere ve MS'e çare olur mu?

Özlem Türeci ve Uğur Şahin, 2023'e kadar bu hastalıklara karşı aşı üretmeyi hedefliyor

Türeci ve Şahin çiftinin yeni açıklamaları heyecan yarattı (Felix Schmitt/Contact Press Images-Focus)

Yüksek oranda etkili Kovid-19 aşısıyla tarihe geçen biyoteknoloji firması BioNTech'in sahipleri Özlem Türeci ve Uğur Şahin, 2023'e kadar kanser ve MS aşısı geliştirmeyi hedeflediklerini açıkladı.

Kanserle mücadelede kemoterapi, radyasyon tedavisi ve kök hücre nakli gibi tedavi yöntemleri halihazırda mevcut. Türeci ve Şahin çifti, bunlara aşının da eklenmesi için çalışmalarını sürdürüyor.

Peki son derece yeni bir aşı teknolojisi olan mRNA, kansere veya MS'e çare olabilir mi?

İşte bilinmesi gerekenler:

mRNA nedir?

Hücreler arasında genetik talimatları taşıyan moleküle Mesajcı RNA (mRNA) adı veriliyor.

Büyüme, enerji üretimi ve hastalıklara karşı savunma gibi hücresel işlevler için vücut, proteinlere ihtiyaç duyuyor. mRNA, hücrelerin işte bu proteinleri sentezleyebilmesi için gerekli bir şifre taşıyor.

mRNA aşı teknolojisinde laboratuvarda üretilen bir mRNA dizisi vücuda enjekte ediliyor. Bunların ilettiği şifreyi alan hücreler, aslında "kendinden olmayan" protein parçaları oluşturmaya başlıyor.

BioNTech aşısında bu şekilde vücudun, koronavirüse ait sivri uçlu proteinleri üretmesi sağlanıyor. Bağışıklık sistemi bu sivri uçlu proteine bakıyor ve "Bu bana ait değil" diyor. Böylece antikor adı verilen başka bir protein üretiyor. Bu antikorlar vücudu koronavirüse karşı koruyor.

ABD'deki MD Anderson Kanser Merkezi'nde mRNA üzerinde çalışan Dr. Van Morris, "mRNA şifresiyle oluşturulan protein parçaları, bağışıklık sistemi tarafından saptanır ve yabancı olarak sınıflandırılır" diye açıklıyor.

Bağışıklık sistemi bu hücreleri öldürür ve 'Vücutta bu yabancı proteinler üretmiş başka hücreler bulup bulamayacağıma bir bakacağım ve onları da öldüreceğim' der.

Kanser çalışmaları

mRNA aracılığıyla kanser tedavisi üretmeye çabalayan birden fazla biyoteknoloji firması ve laboratuvarı var. BioNTech'in yanı sıra Kovid-19 aşısı üreterek dünya genelinde ses getiren Moderna da kanser tedavisi üzerinde çalışıyor.

İki firmanın ürettiği Kovid aşıları mRNA teknolojisiyle üretilen ilk aşılar olarak tarihe geçmişti. Ancak aslında bilim dünyası mRNA'yla yeni tanışmadı. Onlarca yıldır mRNA teknolojisi laboratuvarlarda test ediliyor. Uzmanlara göre teknolojisinin asıl amacı, zaten kanser aşısı üretmekti.

Vücut normalde kendisi de kanserle savaşıyor. Ancak mRNA vücudun bu savaşı daha güçlü sürdürmesini sağlayabilir.

Moderna'nın resmi internet sitesinde konuyla ilgili şu ifadeler yer alıyor:

Bir hastanın kanser hücrelerinde bulunan mutasyonları tespit ediyoruz. Bilgisayar algoritmaları en yaygın 20 mutasyonu tahmin ediyor. Ardından bu mutasyonların her birini kodlayan ve bunları tek bir mRNA molekülüne yükleyen bir aşı oluşturuyoruz. Bu, tümörlere karşı daha iyi bir bağışıklık tepkisi oluşması için hastaya enjekte ediliyor.

BioNTech kurucuları Uğur Şahin ve Özlem Türeci'nin aklında da başından beri kanser aşıları vardı. Şirketin klinik denemelerde 8 potansiyel kanser tedavisi var. Şirketin internet sitesinde, "En gelişmiş programlarımız, bugüne kadar 17 tümör tipinde 250'den fazla hastayı tedavi ettiğimiz onkolojiye odaklanmıştır" ifadeleri yer alıyor.

Kişiselleştirilmiş kanser aşıları

BioNTech ve Moderna'nın yanı sıra MD Anderson Kanser Merkezi de kanserle savaşmak için mRNA teknolojisinden yararlanıyor. Buradaki bilim insanları, kansere neden olan mutasyonlar için kişiselleştirilmiş mRNA aşıları üretmeye çalışıyor.

Örneğin buradaki bir laboratuvarda görevli uluslararası bir araştırma ekibinin hedefi mRNA aşılarıyla bağırsak kanserinin tekrarlamasını önlemek.

Kalın bağırsak kanserinden mustarip hastalar için standart tedavi genellikle cerrahi. Ancak tümör çıkarıldıktan sonra kanser hücreleri vücutta kalabilir. Bu kalan kanser hücreleri, tümör DNA'sını kan dolaşımına yayabilir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu nedenle araştırma ekibi, ameliyattan sonra tümör DNA'sının dolaşımda olduğu tespit edilen kanser hastalarını izliyor. Dolaşımdaki tümör DNA'sının varlığı bir kan testiyle kontrol ediliyor. Mevcutsa, kanserin geri gelme riski daha yüksek oluyor.

Merkezde geliştirilen mRNA aşısının Faz II klinik denemesinde kayıtlı hastalar, tümör cerrahi işlemle çıkarıldıktan sonra kemoterapiye başlıyor. Tümörden alınan doku, kanserin büyümesini sağlayan genetik mutasyonların test edildiği özel bir laboratuvara gönderiliyor.

Hastanın tümörüne özgü 5 ila 20 mutasyon tanımlanabiliyor. Mutasyonlar daha sonra en yaygın olandan en seyrek olana göre önceliklendiriliyor ve bu sıralamaya göre bir mRNA aşısı oluşturuluyor. Böylece deneydeki her hasta, tümörlerinden gelen mutasyon testi sonuçlarına göre kişiselleştirilmiş bir mRNA aşısı oluyor.

Tıpkı Kovid aşılarında olduğu gibi mRNA, hastanın hücrelerine, tümörün genetik mutasyonlarına dayanan protein parçalarını üretme talimatı veriyor. Bağışıklık sistemi böylece mutasyona uğramış proteinlerin bulunduğu diğer hücreleri de arıyor ve dolaşımda kalan tümör hücrelerini temizliyor.

Bu çalışmalarda görev alan Dr. Van Morris, "Kişiselleştirilmiş aşıyla bağışıklık sistemini tümör hücrelerinin peşine düşmeye, onları temizlemeye ve hastayı iyileştirmeye hazırlıyoruz, umutluyuz" diyor.

MS ve diğer otoimmün hastalıklara karşı mRNA

Bağışıklık sistemi, hastalıklarla mücadele açısından vücudun vazgeçilmez bir bileşeni. Ancak bağışıklık sistemindeki bozukluklardan kaynaklanan çok ciddi hastalıklar da var. MS (Multipl Skleroz) de bunlardan biri.

Bağışıklık sisteminin, sinir hücrelerini saran koruyucu tabakasına saldırması sonucu ortaya çıkan MS, beyin ve vücut arasındaki mesaj iletimini etkiliyor. Bu da uyuşukluk, halsizlik, denge sorunları ve yürüme zorluğu gibi belirtilere yol açıyor.

BioNTech aynı zamanda MS hastalığının tedavisi için de mRNA aşıları geliştirmeye çalışıyor. Bu çalışmada MS hastalığına neden olan otoantijenlerin şifresini içeren, laboratuvar ortamında üretilmiş bir mRNA dizisi vücuda enjekte ediliyor. Aynı mantıkla, vücudun bu otoantijenleri içeren hücrelere karşı savaşması sağlanıyor.

BioNTech'in fareler üzerinde yaptığı deneylerde şimdiden başarılı sonuçlar elde edildi. Bu deneylerde araştırmacılar, Deneysel Otoimmün Ensefalomiyelit ismi verilen MS benzeri hastalıktan mustarip farelere bu aşıları yaptı. Sonuçta MS benzeri hastalığın şiddetinin baskılanabildiği veya azaltılabildiği ortaya kondu.

Hastalığın ilerlemesinin önlenebildiğini belirten araştırma Ocak 2021'de hakemli bilimsel dergi Science'ta yayımlandı.

 

Independent Türkçe, MD Anderson Kanser Merkezi, BioNTech, Moderna, MS Society, CNN International

Derleyen: Çağla Üren

DAHA FAZLA HABER OKU