Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Son günlerde ülke gündeminin ilk sıralarında yer alan Peker'in iddiaları hakkında konuşan Temel Karamollaoğlu, "Yargı mensupları, emniyet yetkilileri, siyasiler, iş adamları, gazeteciler ve mafya liderleri aynı cümlenin içerisinde zikredilir hale geldi. Aynı otelde tatil yaptıkları ve para alışverişinde bulundukları iddia ediliyor. Yer yerinden oynaması gerekirken yetkililer kafalarını kuma gömmektedir. Totaliter rejimler için sopa neyse bizim gibi ülkeler için de propaganda ve medya kuruluşları odu. Ülkemizde son yıllarda medyanın ne hale geldiğini hepimiz görmekteyiz" dedi.
“4 yıl evvel hain terör örgütü tarafından alçakça katledilen evladımız, Şehit Öğretmen Aybüke Yalçın'ı rahmetle anıyorum. Mekanı cennet, ruhu şâd olsun” diyen Karamollaoğlu, Memur Sen'in 26. kuruluş yıl dönümünü de tebrik etti.
“Keşke ortada kıskanılacak bir ekonomi tablomuz olsa”
Toplumun tüm kesimlerinin ekonomik problemleri olduğunu ve Esnaf Kongresi’nde bu sorunları dinlediklerini söyleyen Temel Karamollaoğlu, iktidarın buna rağmen farklı bir tablo çizdiğini söyledi.
Karamollaoğlu şöyle konuştu:
“ABD bizi kıskanıyor, Avrupa imreniyor. Yakında çağ atlayacağız çatlayacaklar, patlayacaklar söylemleriyle algıları yönetiyorlar. Keşke ortada kıskanılacak bir ekonomi tablomuz olsa! Ama maalesef yok, ne yazık ki durum hiç de anlatıldığı gibi değil. Almanya'da asgari ücret 1.614 Euro; Türkiye'de ise 3.577 lira. Wolkswagen Polo marka araç Almanya'da 16 bin Euro, Türkiye'de 216 bin TL. Bu araç; Almanya’da 10 aylık, Türkiye’de ise 60 aylık asgari ücretle alınabiliyor. Soruyorum kim kimi kıskanıyor?”
LGS’de sorulan sorulara tepki
LGS’de sorulan matematik sorularının yetkililerin halden anlamazlığının son örneği olduğunu belirten Karamolaaoğlu, “Pandemide herkes aynı eğitimi ve desteği alamamışken bu denli zor sorular sorulması, eğitimde yıllardan beri yaşanan fırsat eşitsizliğini derinleştirmekten başka neyi ifade eder?” diye konuştu.
“Çevre Bakanı çevreyi bilmiyor”
Maramara’da görülen müsilaj sorununun çevreyi kirletmeye ve memleketin doğal güzelliklerini tahrip etmeye dayalı büyüme modellerinin artık sürdürülebilir olmadığını gösterdiğini kaydeden SP lideri, “Marmara Denizi'ndeki müsilajın en önemli nedenlerinden olan atık sularla ilgili 2006 yılında çıkarılan Kentsel Atıksu Yönetmeliği bugüne kadar neden uygulanmadı? Problemi biliyorlarmış ama rafa kaldırıp tek adım bile atmamışlar. Çevre Bakanı çevreyi bilmiyor. Kendine göre bir türkü tutturmuş söyleyip gidiyor. Çözemezsiniz! Niye kendileri söylüyor, kendileri dinliyorlar çünkü gerçeği duymak istemiyorlar. Bu hükümet tarafından Türkiye’nin hiçbir probleminin çözülmeyeceğine kaniyim ve bunu herkes görüyor” dedi.
“Kafalarını kuma gömüyorlar”
Son günlerde Sedat Peker’in ortaya attığı iddialara da değinen Karamollaoğlu, “Yargı mensupları, emniyet yetkilileri, siyasiler, iş adamları, gazeteciler ve mafya liderleri aynı cümlenin içerisinde zikredilir hale geldi. Aynı otelde tatil yaptıkları ve para alışverişinde bulundukları iddia ediliyor. Yer yerinden oynaması gerekirken yetkililer kafalarını kuma gömmektedir” dedi.
SP lideri, “Totaliter rejimler için sopa neyse bizim gibi ülkeler için de propaganda ve medya kuruluşları odu. Ülkemizde son yıllarda medyanın ne hale geldiğini hepimiz görmekteyiz” diye konuştu.
“Parası olmayan biri medya kuruluşunu neden alıyor?”
Demirören Holding’in Ziraat Bankası’ndan aldığı krediyi geri ödemediği yönündeki iddialara da değinen Karamollaoğlu şöyle konuştu:
“Vatandaştan, KYK borçlusu gençlerden alacağını söke söke alan devletin kimlere göz yumduğu çiftçiye, esnafa, vatandaşa destek olması gereken Ziraat Bankası'nın kimlere, hangi amaçla kıyak çektiğinin de ortaya çıktığı kanaatindeyiz. Türkiye'de tarımı ve hayvancılığı desteklemek çiftçiye, köylüye, vatandaşa destek olmak amacıyla kurulmadı mı Ziraat Bankamız? Anlaşılan burada denklem tersinden işliyor; fakirden alıp zengine veriliyor, işçiden alınıp patrona veriliyor, esnaftan alınıp müteahhide ve medya holdinglerine veriliyor”
Karamollaoğlu, “İddialarda adı geçenler, nasıl bir ihtiyaç duydular da milyon dolarlık kredi çekerek bir medya kuruluşu satın aldılar? Bu nasıl bir ihtiyaçtır, bu neyin desteği millet bunu bilmek istiyor. Parası olmayan biri medya kuruluşunu neden alıyor ve biz bu paranın ödenip ödenmediğini de bilmiyoruz. Buradan açık çağrıda bulunuyorum adaletten emniyete, iş dünyasından siyaset kurumuna ve devletin tüm kılcal damarlarına varıncaya dek ortalığı saran bu müsilajdan ülkemiz bir an evvel arındırılmalıdır” dedi.
“Çiğ yemedik, karnımız ağrımıyor”
“Saadet Partisi olarak bugüne kadar ne çiğ yedik, ne milletin alın terine, emeğine, tek kuruşuna elimizi uzattık, ne de birilerine peşkeş çektik. Bu nedenle de karnımız hiç ağrımıyor” diyen Saadet Partisi Genel Başkanı, ortadaki iddiaların araştırılmasının, soruşturulmasının, çiğ yiyenlerin, milletin hakkını gasp edenlerin ve bu yüzden de dile getirilen iddialar nedeniyle karın ağrısından kıvrananların hesap vermesi gerekliliğini her fırsatta ve her zeminde dile getirmeye devam edeceklerini söyledi.
“Avrupa'da ciddi bir İslamofobi var”
Kanada'nın Ontario eyaletinde bir saldırganın, aracını kaldırımda yürüyen Müslüman bir ailenin üzerine sürmesiyle dört kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı nefretle kınadığını kaydeden Karamollaoğlu, “Bugün Avrupa'da ciddi bir İslamofobi var. Avrupa gerçeklerle yüzleşmek, İslam ülkeleri de bu konuyu tüm yönleriyle ele almak mecburiyetindedir” dedi.
Erdoğan-Biden görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 14 Haziran’da ABD Başkanı Joe Biden’le yapacağı görüşmeye değinen Karamollaoğlu, “Cumhurbaşkanının, bizim sınırlarımızı da tehdit eden BOP’un eş başkanlığından çıktığını ve artık bu projenin karşısında olduğunu ifade etmesi gerekir. 19 yıllık iktidarları boyunca İslam Birliğini de D-8’i de gündemlerini almadılar. Bunlara sahip çıkmalı ve bölgemizdeki tehditleri ciddiye almaya mecburuz” diye konuştu.
Independent Türkçe