Uzmanlar günlük işleri bir ritüelle yapmanın yalnızlığa iyi geldiğini söyledi

"Ritüele dönüştürüldüğünde belirli bir şekilde çay hazırlamak gibi basit bir şeyin deneyimi daha anlamlı hale getirebileceğini keşfettik"

Uzmanlar, söz konusu ritüelleri obsesif kompulsif bozukluğa sahip bireyler için tavsiye etmiyor (Unsplash)

Çay poşetini bardağa tekrar tekrar batırmak ya da bir bisküviyi açıp kremasını yemek… Bu garip ritüeller yalnızlıkla başa çıkmanın yolu olabilir mi? Uzmanlara göre bunun cevabı evet. Zira yapılan araştırma, günlük işleri bir ritüelle yapmanın onu daha anlamlı hale getirdiğini ve bireylerin daha az yalnız hissedebileceğini ortaya koydu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Araştırma ekibinden, Riverside Kaliforniya Üniversitesi'nde pazarlama profesörü olan Thomas Kramer şöyle konuştu:

Ritüele dönüştürüldüğünde belirli bir şekilde çay hazırlamak gibi basit bir şeyin deneyimi daha anlamlı hale getirebileceğini keşfettik. Bu insanları daha az yalnız hissettiriyor.

Ritüellerin bir anlam meydana getirdiğine dikkat çeken uzmanlar, çoğu ritüelin bir sosyal veya dini grup içinde gerçekleştiğini söyledi. Ancak ritüellerin tüketim kültüründeki önemine de işaret etti.

Tüketim kültüründeki ritüellerin diğerlerinden farkıysa kültürel değerlerden kaynaklanmaması. Araştırma ekibi, bu tür ritüellerin pazarlamacılar veya tüketiciler tarafından oluşturulabileceğini söyledi.

Hakemli bilimsel dergi Journal of Marketing Research'te yayımlanan çalışma, kronik yalnızlık yaşayan kişilerin çoğu zaman hayatlarının anlamsız olduğunu hissettiğini gösteren önceki araştırmalara dayanıyor.

Kramer'le birlikte Doğu Çin Normal Üniversitesi'nde pazarlama doçenti Xuehua Wang ve Zhejiang Üniversitesi'nde pazarlama bölümünde doktor öğretim üyesi Yixia Sun, tüketim ürünlerine dair ritüellerin, bunların kullanımını anlamlandırarak bireylerin daha az yalnız hissetmelerini sağlayıp sağlamadığını öğrenmek istedi.

 

 

Medical Xpress'in aktardığına göre araştırmacılar, katılımcılara kronik yalnızlık derecelerini belirlemek için bazı sorular sordu. Bunun ardından söz konusu kişilerden bir ürünü ritüel haline getirerek ya da her zaman yaptıkları gibi kullanmaları istendi. Örneğin bir bisküviyi yiyebileceği ya da içini açıp arasındaki kremayı yiyebileceğini belirtildi.

Araştırma ekibi, bir ürünü kullanırken en çok ritüel uygulayan kişilerin en fazla kronik yalnızlığı yaşayan katılımcılar olduğunu tespit etti. Ritüel yapan kişilerin eylemi tamamladıktan sonra daha az yalnız hissettiği ortaya çıktı. Bu kişiler, bahsi geçen eylemden sonra hayatlarının daha anlamlı olduğunu düşündüklerini de belirtti.

Kramer şu ifadeleri kullandı:

Pek çok insan şu anda bir temel bulmaya çalışıyor çünkü her şey çok kaotik. Çalışmamız, kendinizi yalnız hissediyorsanız bir ritüel bulmanızı öneriyor. Bu ayrıntılı olmak zorunda değil. Bir anlam ve amaç duygusu sağlayarak daha az yalnız hissedebilirsiniz.

Yazarlar, katılımcılar ürünü kullandıktan hemen sonra daha az yalnız hissetmelerine rağmen bu hissin ne kadar sürdüğünü takip etmediklerini vurguladı.

 

Independent Türkçe, Medical Xpress

Derleyen: Uğurcan Yıldız

DAHA FAZLA HABER OKU