Uzmanlar yakın gelecekte doğum oranlarının küresel düzeyde düşeceğini ve azalan nüfus nedeniyle dünyanın dört bir yanındaki yerleşim yerlerinin terk edilerek “hayalet köylere döneceğini” söylüyor.
Geçen yıl tıp dergisi Lancet'te yayımlanan bir araştırma, küresel nüfusun beklenenden çok daha kısa bir zamanda zirveye ulaşacağını ve sonra hızla düşeceğini öngörüyor. Bulgulara göre küresel nüfus, 2064'te 9,73 milyara ulaşacak, 2100'de ise 8,79 milyara düşecek.
Nüfusun bu denli kısa süre içinde dalgalanmasının hem jeopolitik hem de çevresel açıdan önemli sonuçlar yaratacağı düşünülüyor. Nüfus değişimlerinin dünyayı nasıl etkileyeceğini araştıran ve Terk Edilmiş Adalar: İnsan Sonrası Yaşam Manzaraları kitabının yazarı Cal Flyn, Japonya'da yaşananların fikir verebileceğini söylüyor.
Britanyalı yazar, The Guardian'da kaleme aldığı yazıda, doğurganlık oranlarındaki düşüşle mücadele eden Japonya'da her 8 evden birinin şimdiden boş kaldığını ifade ediyor. Yazar, ülkede bu tür boş evlere “akiya”, yani hayalet evler dendiğini belirtiyor.
Flyn'a göre çoğunlukla kırsal alanlarda bulunan bu evler hızla bakımsız kalıyor ve ürkütücü bir manzaraya bürünüyor. Birçok ev sahiplerinin ölümünün ardından boş kalırken, şehirde yaşayan akrabalarına miras kalanların çoğu da sahiplenilmiyor. Böylece sahibi bilinmeyen birçok ev, yerel yetkililer tarafından yıkılamıyor.
Flyn, Japonya'nın bu evleri doldurmak için aldığı önlemleri şöyle açıklıyor:
Bazı kasabalar, yeni sakinleri çekmek için cazip teklifler hazırlıyor. Evlerin yenileme masrafları için yardım teklif ediyor, hatta evleri genç ailelerebedava veriyor.
Ancak 2049'a kadar ülke nüfusunun 127 milyondan 100 milyona veya daha da altına düşmesi ve bu akiyaların daha da yaygınlaşması bekleniyor. Boş evlerin 2033'e kadar tüm Japon konutların üçte birini oluşturacağı tahmin ediliyor.
Öte yandan doğa, insanların terk ettiği bu kasabaları ve evleri geri kazanıyor. Kırsal kesimde nüfus azaldıkça, eskiden tarla olarak kullanılan alanlar ve terk edilmiş bahçeler yaban hayatına yuva oluyor.
Flyn, “Hayvanlar dalda olgunlaşan, toplanmamış fındık ve meyveleri yiyor. Son yıllarda Asya kara ayılarının görülme sıklığı giderek artıyor” ifadelerini kullanıyor:
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Yazara göre doğa, Japonya'da olduğu gibi Avrupa'da da oyuna giriyor. Madrid'deki Alcalá Üniversitesi'nden ekoloji profesörü José Benayas'ın sözlerini aktaran yazar, İspanya ormanlarının 1900 yılından bu yana üç kat arttığını ve yüzde 8'den yüzde 25'e çıktığını bildiriyor.
Ancak yine Japonya'da olduğu gibi Avrupa'da da terk edilen kırsal alanlar, büyük etoburlar tarafından sahipleniliyor ve bu hayvanların nüfusu da giderek artıyor. Örneğin, vaşak, kurt, kahverengi ayı ve kurtların sayısı son 10 yılda arttı.
İspanya'ya özgü İber kurdunun sayısı 400'den en az bine çıkarken, bunların çoğunun Galiçya'nın hayalet köylerinde yaban domuzu ve karaca avladığı bildiriliyor.
Galiçya'da 150 yıllık aranın ardından ilk kez bir boz ayı görüldüğünü aktaran Flyn, sözlerini şöyle noktalıyor:
Nüfusun zirve yapmasının ardından dünya muhtemelen şöyle görünecek: Azalan nüfuslar şehir merkezlerine hiç olmadığı kadar toplanacak. Ve dışarıda, şehir sınırlarının ötesinde, vahşi hayvanlar gezecek.
Independent Türkçe, The Guardian
Derleyen: Çağla Üren
