"Mahir, Hüseyin, Ulaş" beraat etti

2012 yılındaki 1 Mayıs gösterisinde "Mahir, Hüseyin, Ulaş... Kurtuluşa kadar savaş" diye slogan atan lise öğrencisi 8 yıllık davanın ardından beraat etti

Fotoğraf: Twitter

2012 yılında Artvin'de bir lise öğrencisi olan E.T., valilik tarafında izin verilen 1 Mayıs eylemine katıldı.

Öğrenci Kolektifleri adlı gruba ait bir pankart tutan 11. sınıf öğrencisi şimdiye kadar on binlerce kişi tarafından söylenen şu sloganı attı: "Mahir, Hüseyin, Ulaş… Kurtuluşa Kadar Savaş."

Polis kamerası kayıtta

E.T, attığı bu sloganın geride kalan yıllarını esir alacağını düşünmemişti. Ama aynı günlerde, Artvin Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı çalışan polisler E.T.'nin de içinde olduğu video kaydını çözümleyerek bir tahkikat evrakı hazırlıyordu.

E.T'nin, polis kamerasındaki kaydın 5. dakika 40. saniyesinde bu sloganı attığı tespit edilmişti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Dosya önce dönemin Erzurum Özel Yetkili Savcılığı'na ardından yine özel yetkili Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. 

Yerel mahkemedeki dava 1 yıl sonra sona erdi. Mahkeme kararında "Mahir, Hüseyin, Ulaş, Kurtuluşa Kadar Savaş" şeklinde atılan sloganın şiddeti çağrıştırsa bile toplumda bilinen ve kalıplaşmış sözlerden biri olduğuna kanaat getirdi ve olaysız bir gösteride atılan bu sloganın ulusal güvenlik üzerindeki potansiyel tehlikesinin sınırlı olduğunu dile getirdi. 

Yerel mahkeme: Beraat

Kararda, atılan sloganda isimler geçen isimlerin yer aldığı olayların tanığın doğumundan çok önce gerçekleştiğinden bahisle sloganın terör örgütü propagandası kapsamında değerlendirilemeyeceğine hükmederek beraat kararı verdi. 

2013 yılında dosya Yargıtay'daydı. 

3 yıl Yargıtay’da bekleyen beraat kararı, 2016'da bir karşı görüş yazısı ve oy çokluğuyla beraat kararını onandı. 

Karşı görüş yazısında slogan içinde adı geçen Hüseyin Cevahir, Mahir Çayan ve Ulaş Bardakçı'nın THKP/C Devrimci Yol adlı örgütün silahlı üyeleri olduğu, bu isimlerin güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada öldükleri ve atılan sloganın terör ve şiddeti teşvik ettiği söyleniyordu. Yazıyı yazan daire üyesine göre sloganı atan lise öğrencisi, terörü desteklediğini belli etmişti. 

Bu karara rağmen dosya kapanmamıştı.

Savcı dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na taşıdı

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, aynı yıl içinde dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na götürdü.

Başsavcılığın yazısında, tanığın bu sloganı attığının bariz olduğu ifade edilerek şunlar söylendi:

Halen terör yöntemlerini uygulamasa da başlangıçtaki felsefelerini devam ettiren bu örgütlerin terör yöntemlerini açıkça reddetmemiş olmalarına, sloganların şiddeti teşvik ve tasvip eder mahiyette olmasına göre sanığa atılı silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunun yasal unsurlarının oluştuğu düşünceleriyle itiraz kanun yoluna başvurulmuştur.

Dosya nihayet son noktanın konulacağı Yargıtay Ceza Genel Kurulu'ndaydı. Kurul dosyayı bu yıl gündemine aldı ve en baştan incelemeye başladı. Geçtiğimiz aylarda ise uzun bir gerekçeyle kararını açıkladı.

''İfade özgürlüğü''

Kararda, yürüyüşe Artvin Valiliği tarafından izin verildiği hatırlatılarak, "Sanığın terör örgütünün üyesi veya destekçisi olduğunu belli edecek şekilde slogan atsa da  yürüyüşün olaysız şekilde sona ermesi, ifadenin gerek içeriği gerekse açıklandığı ortam gözetildiğinde ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği" belirtildi.

Kurulun kararıyla 8 yıllık slogan davası sona erdi. 17 yaşında bu slogan nedeniyle sanık sandalyesine oturan E.T ise 25 yaşında beraat etti.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU