Pazar günü İspanya parlamentosuna aşırı sağ bir partinin girmesi, sağ kanat popülist, katı bir biçimde Avrupa Birliği (AB) karşıtı ya da kendi ulusal parlamentolarının aşırı sağında yer alan partilerin 28 AB üyesi ülkenin 23’ünde temsiliyet kazandığı anlamına geliyor.
İspanyol genel seçimlerinde, Vox oyların yüzde 10,3’ünü alarak parlamentoda 24 koltuk sahibi oldu. Gerçi Pazar günü alınan bu sonuç hedeflenenin oldukça altında.
Yalnızca İrlanda, Malta, Portekiz, Romanya ve Hırvatistan gibi ülkelerde, kendilerini Uluslar ve Özgürlükler Avrupası (ENF), Avrupa Özgürlük ve Doğrudan Demokrasi (EFDD) ya da Avrupa Muhafazakarlar ve Reformistler Grubu (ECR Group) gibi siyasi gruplarla ilişkilendiren bu tip partiler bulunmuyor.
Bu ülkelerde AB düzeyinde ilişkisi bulunmayan, bağımsız partiler mevcut. Siyaset bilimciler bu partileri aşırı sağ kategorisinde değerlendiriyor, örneğin Macaristan’ın Jobbik’i ya da Yunanistan’ın Altın Şafak’ı gibi.
Vox, Franco rejiminin düşüşünden bu yana İspanya’da temsiliyet kazanan ilk aşırı sağ grup. Gerçi gözlemciler böylesi bir siyasetin uzun zamandır, sağ kanadın geniş muhafazakar partisi Partido Popular altında gizlendiğini söylüyor.
Vox, tarihinin en düşük sonucunu alan Partido Popular’ın oylarını almış görünüyor. Her ne kadar aşırı sağ etiketini reddetse de Vox’un, göç karşıtı odaklı partiler de dahil olmak üzere, bu tip diğer partilerle benzerlikleri var.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Önümüzdeki ay Avrupa Parlamentosu’nda aşırı sağın iyi bir sonuç alması ve önemli kazanımlar elde etmesi bekleniyor. Son resmi tahminler, aşırı sağın tek bir çatı altında toplanması durumunda, en geniş siyasi grup olabileceğini gösteriyor.
Her ne kadar İtalyan Matteo Salvini ve ABD’li seçim yöneticisi Steve Bannon gibi figürler bu grupları bir araya getirmeye çabalasa da, çeşitli partiler arasındaki bölünme ve rekabet bu ihtimali olanaksız hale getirebilir.
Aşırı sağ olası kazanımlara rağmen, kıta genelinde iyi bir ivme yakalayamadı. Vox, geçen sene Endülüs bölgesel seçimlerinde aldığı sonuçtan daha düşük bir sonuç elde etti. Aşırı sağ partiler adına elde edilen en büyük kazanım, 2014 AB seçimleri sonrası ulusal parlamentolarda ortaya çıkan değişikliklerin hızına yetişmek gibi görünüyor.
Örneğin Almanya’da, aşırı sağ AfD, yaklaşık ortalamaya göre oyların yüzde 12’sini aldı. Bu, atılım yaptığı 2017 ulusal seçimlerinde aldığından biraz daha az bir oran.
Diğer aşırı sağ partiler daha büyük düşüşler yaşadı. Danimarka Halk Partisi 2015’te oyların yüzde 21’ini kazandığından beri düşüş eğilimi içinde. Şu anda yaklaşık olarak oyların yüzde 14’üne sahip ve ülkenin merkez sağ liberalleri tarafından 2. sıraya itilmiş durumda.
Durgunluk ve kimi durumlarda düşüşe rağmen, bu tip sağ kanat partilerin AB genelindeki pek çok parlamentoda bulunabiliyor olması, kıyıda köşede de olsa burada kalabileceğine işaret ediyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news/world/europe
Independent Türkçe için çeviren: Esra Güngör
© The Independent
