Dünya dışında yaşam belirtisi arama çalışmalarını sürdüren bilim insanları, Venüs’ün asidik bulutlarında potansiyel yaşam belirtisi tespit ettiklerini duyurdu.
Birleşik Krallık'taki Cardiff Üniversitesi ve ABD'deki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden bilim insanları yaptığı açıklamada, Venüs gezegeninin asidik bulutlarında fosfin gazı tespit ettiklerini ve bunun potansiyel yaşam belirtisi olduğunu aktardı.
Söz konusu keşif, teleskopla yapılacak başka gözlemler ve gelecekteki uzay görevleriyle doğrulanırsa bilim insanları yaşam arayışını komşu gezegene çevirebilir.
Bulgularını pazartesi günü yayımladıkları makalelerde açıklayan araştırmacılar, Venüs atmosferinde tespit edilen fosfinin kaynağının ancak "canlı bir şey" olabileceğini öne sürüyor. Ancak bazı araştırmacılar, bu hipotezi sorguluyor ve gazın henüz açıklanamayan atmosferik ve jeolojik süreçlerden kaynaklanabileceğini ifade ediyor.
New York Times, çalışmaya dahil olan ve olmayan, çeşitli kurumlardan bilim insanlarının Venüs’teki fosfine yönelik görüşlerini bir araya getirdi.
"Venüs uzun süredir görmezden geliniyor"
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) gezegen bilimcisi ve yeni makalenin yazarı Sara Seager, "Bu şaşırtıcı ve ani bir keşif. Venüs'ün atmosferindeki yaşam olanaklarına dair ileri araştırmaların önünü açacak" dedi.
Georgetown Üniversitesi’nden gezegen bilimcisi Sarah Stewart Johnson da başka yıldızların yörüngesinde bulunan gezegenlerin atmosferlerine yönelik araştırmalara atıfta bulundu ve şunları söyledi:
Son zamanlarda ötegezegenlerdeki araştırmalarda fosfin, biyo-imza gazı olarak görülüyor. Bunu Venüs’te bulmak çok güzel. Ancak Venüs, NASA tarafından uzun süredir görmezden geliniyor. Gerçekten utanç verici.
NASA yöneticisi Jim Bridenstine ise Twitter hesabından yeni keşfi yorumladı ve "Venüs’e öncelik verme zamanı geldi" diye yazdı.
Venüs bulutlarındaki yaşam olasılığını uzun süredir gündeme getiren ama çalışmaya dahil olmayan bir diğer gezegen bilimci David Grinspoon da "Çalışmanın takip edilmesi gerek" dedi ve ekledi:
Ama bu, uzaylı biyosferini gösteren ilk gözlem olabilir. Üstelik tüm evrendeki bize en yakın gezegende…
Fosfin hangi süreçlerden meydana gelebilir?
Kimyagerler fosfini genellikle bir piramitle tarif ediyor: Üç hidrojen atomunun bağlandığı tepede bulunan bir fostor atomu. NASA’nın uzay aracı Cassini işte bu kimyasalı Jüpiter ve Satürn atmosferlerinde keşfetti.
Harvard Üniversitesi'nden moleküler astrofizikçi Clara Sousa-Silva’ya göre bu ortamlarda fosfin oluşumu için yaşam gerekli değil. Çünkü buralardaki muazzam ısı ve basınç, fosfor ve hidrojen atomlarını sıkıştırarak söz konusu molekülü oluşturabilir.
Ancak araştırmacılar, Dünya ve Venüs gibi daha küçük ve kayalık gezegenlerde bol iktarda fosfini bu yolla üretecek yeterli enerji olmadığını söylüyor. Bununla birlikte fosfin üretiminde etkili bir faktör var: Anaerobik yaşam, yani oksijen kullanmayan mikrobiyal organizmalar.
Aynı zamanda makalenin yazarlarından biri olan Dr. Sousa-Silva bu nedenle, "Söyleyebileceğimiz kadarıyla bu tür dünyalarda fosfini sadece yaşam ortaya çıkarabilir" ifadelerini kullandı.
Araştırmada yer almayan, North Carolina Eyalet Üniversitesi'nden gezegen bilimci Paul Byrne ise "Bulgunun kendisi çok şaşırtıcı" dedi ve ekledi:
Orada hayat olduğu fikrine şüpheyle yaklaşıyorum ama ne olduğuna dair daha iyi bir açıklamam da yok.
"Fosfin biyolojik kaynaklı olmak zorunda değil"
Keşfin ardındaki ekip, fosfinin kaynağı ve bol miktarda bulunmasıyla ilgili farklı açıklamaları test etmek için bir yıl boyunca çalıştı. Çalışmanın sonucunda Venüs ortamını bilgisayar simülasyonlarında yeniden canlandırdı.
Makalenin yazarlarından ve MIT’den biyokimyager William Bains, "Işık fosfini sürekli parçalıyor. Bu yüzden onu sürekli yenilemelisiniz" dedi.
Araştırmacıların oluşturduğu modellere göre volkanik aktivite veya şimşekler, bu sürekli yok olan fosfinden daha fazlasını eklemede yeterli olamaz. Ancak canlılar, bu gazı yeterince yayabilir.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Dr. Brains, "Yaşam dışındaki tüm olası fosfin kaynaklarının üzerini çizdik" diye konuştu.
Öte yandan, diğer gezegen bilimciler, fosfinin biyolojik kaynaklı olmama ihtimalinin gözardı edilemeyeceğini söylüyor.
Kaliforniya'daki Salk Enstitüsü'nden biyolog Gerald Joyce, "Çoğunlukla aynı yazarların dile getirdiği önceki spekülasyonlara rağmen bu, biyo-imza olarak kabul edilemez" ifadelerini kullandı.
Pennsylvania Eyalet Üniversitesi'nde gezegensel yaşanabilirlik konusunda uzman James Kasting de benzer bir uyarıda bulundu:
Gösterilen modeldeki atmosferik kompozisyon en iyi ihtimalle eksik.
Gezegen bilimciler gezegendeki fosfinin kaynağına dair fikir birliğine henüz varamasa da bu bulgu, yaşam arayışında "Dünya’nın ikizi" diye nitelenen komşu gezegene gereken önemin verilip verilmediğinin sorgulanmasını sağladı.
Independent Türkçe, New York Times