Ankara Çubuk’ta, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alan saldırı, törende bir güvenlik zafiyeti olduğunu ortaya koydu.
Kılıçdaroğlu, yumruklu saldırıya uğradıktan sonra, korumaları tarafından bir eve götürüldü. Bir buçuk saat boyunca orada beklemek zorunda kaldı ve nihayetinde evden zırhlı araçla çıkarılabildi.
Kalabalığı Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar sakinleştirmeye çalıştı. Bu sırada güvenlik görevlileri kalabalığı dağıtacak (su sıkmak ya da gaz kullanmak gibi) bir önlem almadı. CHP’liler güvenlik görevlilerini olan bitene seyirci kalmakla eleştirdi.
Defalarca bu tür törenleri organize etmiş güvenlik kaynakları, Independent Türkçe’ye, Çubuk’ta yaşananları değerlendirdi.
"Her tedbir yazılı emre dökülür"
Kaynaklar, şehit cenazelerinin duyguların zirve yaptığı, kitle hareketlerinin zor frenlendiği, hassas ortamlar olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin bu tip törenleri organize etmek ve toplumsal hareketleri yönetmek konusunda deneyimli ve başarılı olduğuna vurgu yaptı.
Kaynakların aktardığına göre, bu tip törenlerde, jandarma ve polis koordineli bir çalışma yürütüyor. Törene siyasetçiler ve üst düzey devlet yetkilileri katılacaksa tedbirler artırılıyor.
Makam araçlarının nerede karşılanacağı, cenazenin bulunduğu alana hangi yoldan gidileceği, bu yol üzerinde oluşturulacak güvenlik kuşağında (polislerin el ele tutuşarak bir yol açması) kimlerin yer alacağı, cenaze namazı sırasında nerede durulacağı, taziye evine hangi yoldan gidileceği, kimin refakat edeceği, evden çıkarken yeniden makam aracına nasıl geçileceği tek tek belirleniyor.
Hassasiyet derecesinin yüksek olduğu kanaatine varılırsa, çevredeki evlerin çatılarına keskin nişancılar yerleştiriliyor, o evlerin hangileri olacağı da yine önceden belirleniyor. Takviye güç istenip istenmeyeceğine de yine önceden karar veriliyor. Bu karar da sahada yapılan istihbarat çalışmasıyla alınıyor.
Yine hassasiyet derecesine göre sivil polisler de görevlendirilebiliyor. Sivil polisler halkın arasına karışıyor. Amaç olası bir saldırı ya da provokasyona karşı erken tedbir almak.
Kaynaklar Çubuk’ta yaşananların bir güvenlik açığını açıkça ortaya koyduğunu söyledi. Sorumlunun bulunması için yazılı emirlerin önemine dikkat çekti. Polis ve jandarmanın olaya ilişkin yürüteceği soruşturmada, bu yazılı emirlerin incelenmesi ve güvenlik zincirinin nerede koptuğunun belirlenmesi gerektiğini belirtti.
Kaynaklara göre olayda güvenlik zafiyetinin ötesinde, güvenlik görevlilerinin kasıtlı olarak seyirci kalması söz konusu ise, bu da yine yazılı emirlerin incelenmesiyle ortaya çıkarılabilir.
Gaz ya da tazyikli su kullanılmalı mıydı?
Ankara Valiliği dün yaptığı açıklamada olayı “müessif protesto” olarak tanımlamıştı. Kaynaklar, Çubuk’ta yaşananları protesto değil linç girişimi olarak görüyor. Kılıçdaroğlu’na atılan tekme ve yumrukları da, bir grubun Kılıçdaroğlu’nun sığındığı eve girmek istemesini de linç girişiminin parçası olarak görüyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, dün “Polise gaz sıkın dedik ama cenazenin üzerine gaz sıkamayız yanıtı verdiler” demişti. Kaynağa göre mutlaka gaz ya da tazyikli suyla müdahale edilmeliydi. Havaya ateş de açılabilirdi.
Kaynaklar “Bunlar alınacak son tedbirlerdir ama durumun ciddiyeti zaten son tedbirlerin alınacağı noktaya gelmiştir” dedi...
© The Independentturkish