ABD Başkanı Donald Trump, geçen şubat ayındaki ulusa sesleniş konuşmasında kendi dönemindeki ekonomik durumun, ABD tarihinde gelinen en iyi seviye olduğunu söyledi.
Ancak bu tam olarak doğru değil.
Mesela 2019 yılının son çeyreğindeki ekonomik büyüme yüzde 2,1'e ulaştı.
Oysa bu yüzde Obama döneminde, özellikle de 2014 yılının ikinci çeyreğinde kaydedilen 5,5’lik büyüme oranından çok daha düşük bir rakamdır.
Ancak Trump döneminde ülke ekonomisinde bir iyileşmenin olduğu yadsınamaz.
İşsizlikteki düşüş ve borsa endekslerinde sık sık gözlenen yükselişler gibi bu iyileşmeye işaret eden birtakım göstergeler var.
Bu hususlar yaklaşan başkanlık seçimleriyle ilgili olarak Demokratların endişe duymalarına sebep oldu.
Fakat Trump dönemi ekonomisinin karşı karşıya olduğu iki felaket var:
Çin ile yaptığı ticaret savaşı ve koronavirüs.
Trump başlangıçta koronavirüs salgınını hafife aldı ve umursamadı.
Öyle ki bir süre sonra ülke, koronavirüs salgınından en çok etkilenen devletler arasında en üst sıraya yerleşti.
Askeri bakımdan büyük bir devlet olan ABD, korona salgınında da Çin ve İtalya'yı geride bıraktı.
Nitekim salgının ülkeyi vurması sonrasında ekonomi neredeyse çöküş noktasına geldi.
Neredeyse ‘Dünya Ekonomik Bunalımı’ sırasındaki duruma yaklaşıldı.
Peki, Donald Trump ikinci dönem başkanlık seçimlerini kazanmak için ne yapıyor?
Kuşkusuz Trump, şu anda büyük bir belanın içerisinde.
Onu bu beladan kurtaracak tek şey seçimlerden önce korona aşısının bulunmasıdır.
Elbette bununla birlikte aşıyı ihtiyaç duyan vatandaşlara ulaştırması gerekir.
Trump, aşıyı tüm eyaletlere ya da en azından son seçimde onu Beyaz Saray'a taşıyan Cumhuriyetçilerin yoğunlukta olduğu eyaletlere ulaştırmak için orduyu ve bütün devlet kurumlarını kullanabilir.
Böyle bir şeyi başarabilir mi?
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ekonomik büyüme ve işsizlik oranlarındaki bu iyileşmeler devam ettiği takdirde Demokratların Trump’a alternatif olarak sunabilecekleri güçlü bir adayları olmayacak.
Nitekim Demokrat Parti adayı Joe Biden, ileri yaşta biri. Hakkında birtakım yorumlar var.
Bu yorumlardan bazıları onun bazı kadınlara karşı olan sosyal davranışlarıyla, diğer bazıları ise Trump'ın azledilmesine dair soruşturmaların yürütüldüğü sırada oğlunun özel bir şirketle olan bağının ortaya çımasıyla ilgilidir.
Biden'in azledilme meselesiyle ilgili olarak oy kazanma şansı yüksek değildi. Fakat halihazırda 3 aydır yapılan anketlerde Trump'tan 6 puan önde görünüyor.
Bu durum, Trump’ın ekibinin endişe duymasına sebep oldu.
Geçmişte ABD’lilerin oylarını kendi ceplerine attıkları söylenirdi. Bunun anlamı, seçimler söz konusu olduğunda ekonominin oldukça belirleyici bir faktör olmasıydı.
Ancak koronadan sonra bu söz, ABD’li seçmenlerin oylarını cepleri için değil ‘sağlıkları’ için kullanacakları yönünde değişebilir.
Bu da korona salgınının üstesinden gelmek adına açık bir politikası olanların seçimleri kazanacağı anlamına gelir.
Bundan dolayı Trump’ın ekibinin gelecek kasım ayında yapılacak seçimlerden önce bir aşı bulmak için mümkün olan her yolu deneyeceklerini söylüyorum.
Zira aşı olmadığı takdirde Trump -şayet Joe Biden kampında da bir felaket yaşanmazsa- daha seçimler başlamadan hezimete uğrayacak.
Koronavirüs aşısı ve seçimlerden önce iyileşecek kişi sayısı oldukça belirleyici olacak.
Trump bir işadamıdır. Kendisiyle övündüğü ekonominin çökmesini istemiyor.
Bu çok zor bir denklem.
Çünkü bir yandan ekonominin önünün açılması düşünülürken, diğer taraftan henüz virüsle enfekte olan kişi sayısını azaltmaya yönelik bir çözüm bulunmuş değil.
Bundan dolayı aşı dışında başka hiçbir şeyin Trump'ı krizden kurtaramayacağını söylüyorum.
Trump, seçimlerden iki ay önce yeterli miktarda aşı üretmek için devletin tüm imkanlarını ve araçlarını kullanacaktır.
Eylül ayına kadar aşının bulunması gerekiyor. Nitekim ekim veya kasım aylarında aşının bulunması Trump'ın yeniden seçilmesi için pek bir şey ifade etmiyor.
Diğer taraftan temmuz ayında aşı bulunduğu takdirde Trump, aşıyı tüm eyaletlere ulaştırmak için orduyu kullanabilir.
Böylece tekrardan seçimdeki konuşmasını sağlıktan ekonomiye dönüştürme fırsatını elde eder.
Trump, yaptığı son açıklamalarda aşı bulunur bulunmaz ilgili yerlere teslim edilmesi için ordunun hazır olduğunu söyledi.
Belki de seçimlerdeki bu rekabet, aşının bulunma süresini kısaltacak.
Bundan dolayı yaklaşmakta olan seçimler sadece ABD için değil, aynı zamanda bütün dünya için önemli olacak. Buna inanın.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Adem İpekyüz
© The Independentturkish