Türkiye'de 130 binden fazla insana bulaşan koronavirüsün ekonomiye etkisiyle ilgili endişeler sürerken Türk Lirası'nın dolar karşısındaki kaybı tarihin en yüksek seviyesine çıktı.
Çarşamba günün 7,19 seviyesinde kapatan Dolar/TL, 7,2496 seviyesine kadar çıktı. Gün içerisinde en yüksek 7,83 lira seviyesine kadar çıkan Euro/TL ise sonrasında 7,81 liraya geriledi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)’nun son bir ayda aldığı ve yurt içi-yurt dışı bankalar arası swap işlemlerini neredeyse sıfıra indiren, Merkez Bankası üzerinden swap işlemlerine yolu açan ve Türkiye’deki bankaların döviz işlemlerini sınırlayan iki kararı sonrası dövizde hareketliliğe neden olmuştu.
Son olarak dün Citigroup ve Fransız finans şirketi Société Générale’in düzenlediği telekonferansta konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, farklı merkez bankaları ile swap anlaşmaları görüşmelerinin sürdüğünü söylemişti.
"G20 ülkeleriyle birebir swap görüşmeleri yapıyoruz, birden fazla olma olasılığı yüksek” diyen Albayrak, Türkiye’nin rezervlerinin “fazlasıyla yeterli olduğunu” ifade ederek, sermaye kontrolü olmadığını, serbest piyasa ilkesinden vazgeçilmeyeceğini aktarmıştı.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's (S&P) da gün akşam yaptığı açıklamayla Türkiye'nin kredi notunu teyit etti.
S&P'den yapılan açıklamada, Türkiye'nin uzun vadeli döviz cinsinden kredi notunun "B+", uzun vadeli yerel para birimi cinsinden kredi notunun ise "BB-" olarak teyit edildiği bildirildi.
"Swap anlaşmaları konusunda somut noktada olunmadığı düşünülüyor"
Ahlatçı Yatırım Araştırma Müdürü Barış Ürkün, Bloomberg HT’ye yaptığı açıklamada Berat Albayrak’ın bahsettiği swap anlaşmalarıyla ilgili olarak piyasaların, “swap anlaşmaları” konusunda somut noktada olunmadığını düşündüğünü söyledi.
“Swap hattıyla ilgili beklenen bir sonucun olmamış olması endişeleri artırıyor” diyen S&P’nin not görünümünde değişikliğe gitmemesinin de “yangına benzin dökmeyecek” bir gelişme olduğunu belirtti.
"Swap anlaşmaları tek başına yeterli değil"
Finansal Danışman Egemen Kaya ise döviz kurunun Ağustos 2018’den bu yana en yüksek seviyeyi yeniden test ettiğini hatırlatarak “Tek fark, bu sefer iki günde 7,24, 7,25 seviyesine gelindi. 2018’de bir pazar gecesi açılışında panik alışlarıyla 7,24’e gelmiş, ondan sonra sabahında tekrar 7 seviyelerine düşmüştük” dedi.
İnsanların koronavirüs nedeniyle işe gidememesinin, ABD, Avrupa ve Türkiye’de işsizliğin artmasının, küçük ve orta ölçekli işletmelerin tekrardan ne zaman ekonomik faaliyete geçeceği belirsizliğinin devam etmesinin de mevcut durumda etkili olduğunu belirten Kaya, tüm gelişmekte olan ülkelerin para biriminin dolar karşısında değer kaybettiğini hatırlattı.
“Kriz anlarında doların ne kadar etkili olduğunu bir kez daha görüyoruz” diyen Egemen Kaya, “Brezilya, Güney Afrika, Meksika kur artışları yüzde 22 ile 27’ler civarında. Türk Lirası’ndaki yıl başından bu yana kayıp ise yüzde 17 seviyesinde” ifadelerini kullandı.
Kaya’ya göre hâlihazırda Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 24 seviyelerinden tek haneye indirmesi, Türk Lirası’nın gecelik maliyetinin azaltmış, dolayısıyla dolar alımları kolaylaşmıştı; Koronavirüs salgını ise bu durumun “tuzu biberi” oldu.
“Gelecek 1-2 ayda normale dönüş olmazsa dövizdeki yükseliş trendi devam edebilir” diyen Finansal Danışman Kaya, piyasanın beklediği swap anlaşmalarının ise tek başına çözüm olmayacağını söyledi:
Swap anlaşmaları ülke merkez bankaları için ekstra bir oyun alanı ve bu yolla dışarıdaki ülkelerden destek sağlanıyor. Ancak tek başına çözüm değil. Önümüzdeki 2-3 aylık dönemde ekonomik performans daha etkili olacaktır. Örneğin turizmdeki gelişmeler, yabancının fiyatlamasında daha etkili olabilir.
BDDK’nın 23 gün içerisinde aldığı iki karar neydi?
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, 12 Nisan’da yaptığı bir açıklama ile yabancı ve yerli bankaların farklı para birimlerini, farklı faiz oranlarıyla değiş tokuş edebildiği bir sistemi açıklayan swap işlemlerinde sınırlamaya gitmişti.
Açıklamaya göre Türk Lirası almak isteyen yabancı bankaların özkaynaklarının yüzde 10’u oranında belirenmiş swap limiti yüzde 1’e çekilmişti.
Yurt dışı yerleşiklerle vadede Türk Lirası’nın SATIMI yönünde gerçekleştirecekleri işlem tutarları için ise, “vadesine 7 gün kalan işlemler için yüzde 1’i, o vadesine 30 gün kalan işlemler için yüzde 2’yi o vadesine 1 yıl kalan işlemler için yüzde 10’u geçmeyecek” şartı konuldu.
fazla oku
BBDK’nın 5 Mayıs gecesi açıkladığı karar ise Türkiye’de bankaların yurt dışındaki bankalarla TL işlemlerini sınırlıyordu.
Türk Lirası’nın iç piyasada kalmasını amaçlayan bu karara göre yerli bankaların, yurt dışında yerleşik finansal kuruluşlara yapacakları TL plasmanlar, TL depo, TL repo ve TL kredilerin toplamının bankaların öz kaynaklarının yüzde 0,5’i ile sınırlandırıldı.
BDDK’nın her iki hamle için gerekçeyi, “Kovid-19 salgınının yol açtığı finansal risk artışının azaltılması ve TL kaynakların verimli şekilde, ağırlıklı olarak kamu ve özel kesimin finansman ihtiyacının giderilmesinde kullanılmasına öncelik verilmesi” şeklinde açıkladı.
Ekonomistler, nisandaki kararı “yabancıya swap yolu kapandı, içerideki bankaların da dışarıda döviz satması kısıtlandı” şeklinde açıklarken BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben o dönem yaptığı açıklamada “Türk Lirası’na yurt içinde daha çok ihtiyaç var” diyerek yurt içinde yapılacak swaplara yönelik herhangi bir kısıtlamanın olmadığını söylemişti.
Akben’in kastettiği “yurt içi swapları” ise Merkez Bankası üzerinden olanlar. Zira, swap işlemlerinde doları iki kaynak veriyor: Merkez Bankası ve yurt dışı.
Swap nedir?
Londralı bir yatırımcı ya da bir banka düşünelim.
Bu yatırımcının Türk Lirası’nın değeri düştüğünde Türk Lirası’nı elden çıkarmak istemesi (ya da tam tersi) doğal bir reaksiyon olacaktır. Bunun için de TL satıp, dolar alma yolunu tercih edecektir. Ancak elinde TL yoksa, önce bu para birimini piyasadan “ödünç alması” gerekiyor.
Geri ödeme sözü vererek ödünç aldığını varsayalım. Yatırımcı aslında kendisinde olmayan ancak ödünç aldığı TL’yi 100 liradan piyasaya satmış karşılığında dolar almış olsun.
Sattığı miktar 80 liraya gerileyince yeniden piyasadan alır. Elde ettiği 20 liralık kârdan TL’yi bulmanın, taşımanın maliyeti ve diğer masraflar düşülür ve net kâra ulaşılır.
Yani, TL satıp dolar almak isteyen, satacağı TL’yi de piyasadan bulmaya çalışan yatırımcının katlandığı maliyete swap (değiş-tokuş) faizi deniyor.
2019 sonu itibariyle, Türkiye’de bankaların Türk Lirası karşılığı döviz işlemlerinin yaklaşık yüzde 45’i swap işlemleriyle gerçekleşiyordu.
Independent Türkçe