Suriye ile Türkiye arasında 1998 yılında imzalanan Adana Mutabakatı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya ziyaretinin ardından tekrar gündeme geldi.
Söz konusu mutabakat, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasında yapılan görüşmede Putin tarafından masaya konuldu.
Erdoğan konuyla ilgili bir gün arayla iki açıklama yaptı.
Dün yaptığı açıklamada “Adana mutabakatı üzerinde ısrarlı bir şekilde durmamızın önemini daha iyi anlıyoruz” diyen Erdoğan, bugün de konuyla ilgili şunları söyledi:
“Bizi (Suriye’ye) birilerinin davet etmesine gerek yok. Biz 1998’de Adana Mutabakatı’yla zaten bunu imza altına aldık. Bu imza, Türkiye’nin herhangi bir olumsuz gelişmede o topraklara girmesinin önünü açıyor ve bölücü terör örgütü mensuplarının da bize teslimini gerektiriyor. Şu anda bu Adana Mutabakatı, ki baba Esed döneminde atılmış imzalardır, onunla beraber bu yolculuk devam ediyor.”
Adana Mutabakatı Türkiye'ye Suriye topraklarına girme hakkı veriyor mu?
20 Ekim 1998’de Adana’da imzalanan mutabakat Türkiye’nin PKK’yla mücadelesinde Şam rejiminin taahhütlerini içeriyor.
Şam’ın Türkiye’ye Adana’da verdiği taahhütler şunlardı:
- PKK lideri Abdullah Öcalan mutabakata varıldığı tarih itibariyle Suriye’de değildir ve Suriye’ye girmesine izin verilmeyecektir.
- Suriye’de olduğu söylenen PKK kampları mutabakata varıldığı tarihten itibaren faaliyette değildir ve faaliyete geçmelerine izin verilmeyecektir. Birçok PKK üyesi tutuklanmış ve isimleri Türk tarafına iletilmiştir.
- Suriye yönetimi ülke toprakları üzerinde PKK’nın askeri, ekonomik ve siyasal faaliyetlerinin hiçbirine izin vermeyecek, örgüt propagandasına müsaade etmeyecektir.
- Suriye yönetimi PKK’nın “terörist bir örgüt” olduğunu kabul etmiştir
- Suriye yönetimi, ülke topraklarında PKK’nın eğitim ve barınma amaçlı kamp ve diğer tesisler oluşturmasına ve ticari faaliyetlerine izin vermeyecektir. PKK üyelerinin üçüncü bir bölgeye geçişleri için Suriye topraklarının kullanılmasına müsaade etmeyecektir.
- Suriye yönetimi, Abdullah Öcalan’ın tekrar Suriye topraklarına girmemesi için her türlü tedbiri alacak ve sınır kapılarına bu doğrultuda talimat verecektir.
Yukarıdaki maddeler Türkiye'ye Suriye topraklarına girme hakkı vermiyor.
2010 yılında bu mutabakatın geliştirilmesi için Türkiye ve Suriye Dışişleri bakanları arasında yeni bir anlaşma imzalanmış ve bu anlaşmanın kabul edilmesi için o günlerde başbakan olan Erdoğan’ın imzasıyla TBMM’ye gönderilmişti.
TBMM Dışişleri Komisyonu 9 Şubat 2011’de anlaşmanın yasalaşması için bir rapor hazırlamıştı. Raporda anlaşmanın “Adana Mutabakatı’na atfen yapıldığı" belirtiliyor. Ancak Türkiye’nin Suriye’ye fiili askeri müdahale hakkı getirildiğine yönelik bir ibare yer almıyor. 2011'de kabul edilen anlaşmanın üç yıl geçerlilik süresi bulunuyordu. Ancak bu yeni anlaşmanın Adana Mutabakatı'nda Şam'ın Ankara'ya ilettiği taahhütleri ortadan kaldırdığına yönelik ifade de yok. Birçok uzmana göre Adana Mutabakatı'nın hükümleri hala yürürlükte.
Gizli maddeler mi var?
Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan neden mutabakata göre Türkiye'nin Suriye topaklarına girme hakkı olduğunu söyledi.
Türkiye’nin Adana Mutabakatı’nın ihlalinin ardından Suriye’ye müdahale hakkının, mutabakatın gizli maddeleriyle verildiğini iddia edenler oldu.
Mutabatak imzalandığında Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı olan emekli büyükelçi Faruk Loğoğlu Independent Türkçe'ye bu iddiaları yalanladı.
Loğoğlu bunun bir anlaşma değil mutabakat olduğunu ve mutabakatta gizli maddelerin bulunmadığını söyledi. 2011 yılında, Adana Mutabakatı’na atıfla yapılan yeni anlaşmada da fiili müdahale hakkıyla ilgili hiçbir şeyin belirtilmediğini söyleyen Loğoğlu, mutabakatın en büyük faydasının Abdullah Öcalan’ın Şam tarafından sınır dışı edilmesi olduğunu belirtti.
2000-2004 yılları arasında Türkiye'nin Şam Büyükelçisi olarak görev yapan Oğuz Çelikkol da mutabakatın askeri müdahale hakkı getirdiğini düşünmüyor. Çelikkol, söz konusu mutabakatın bu günkü şartlardan çok daha farklı bir ortamda imzalandığına dikkat çekiyor.
Adana Mutabakatı, Suriye’deki krizin ilk yıllarında da gündeme gelmiş ancak sonrasında müdahaleye yönelik bir adım atılmamıştı.
Türkiye’nin Suriye’ye ilk müdahalesi, Adana Mutabakatı’nın çerçevesini çizen PKK faaliyetleriyle değil bölgedeki IŞİD varlığıyla geldi. Suriye’ye yönelik gerçekleştirilen ilk askeri harekat, IŞİD’e yönelik 2016 yılında düzenlenen Fırat Kalkanı harekatıydı.
Dönemin Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin de mutabakatın herhangi bir gizli maddesi olmadığını söyledi. Aydınlık gazetesine konuşan Pekin, o dönem Adana Mutabakatı'yla ilgili Türk tarafının başında olduğunu ifade ederek, "Adana Mutabakatı'nın Suriye'ye 50 kilometre girme hakkı verdiği iddialarının doğru olmadığını" söyledi. Bu iddiaların, "gizli bir el" tarafından "Putin'in önerilerini işlemez hale getirmek için" ortaya atıldığını öne süren Pekin, "Adana Mutabakatı’nın ruhu Türkiye ile Suriye yönetiminin işbirliğidir. Suriye yönetimi ile birlikte teröristlere karşı her türlü önlemi alabiliriz” dedi.
Putin mutabakatı neden raftan indirdi?
Adana Mutakabatı PKK ve lideri Abdullah Öcalan'ın Suriye'deki varlığına ilişkin Türkiye'nin baskılarının ardından imzalanmıştı.
Mutabakatın ruhunda ortak bir hedef karşısında işbirliği var. Rusya, Ankara ve Şam arasında doğrudan diplomatik temas kurulmasını istiyor.
Adana Mutabakatı'nı raftan indirmek Putin için iki ülkeye de bir zamanlar yaptıkları işbirliğini hatırlatmak anlamına geliyor.