A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş, futbolcu yetiştirmede sıkıntı yaşadıklarını belirterek, "Yeni nesil oyuncular üretebilmek ve geliştirebilmek için akademi dediğimiz fabrikaları yapmak zorundayız" dedi.
Sabah gazetesi tarafından Borsa İstanbul Yerleşkesi'nde düzenlenen Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu'na katılan Güneş, "Bir teknik adam gözüyle Türk futbolunun finansal yapısına bakış" konulu oturumda görüşlerini aktardı.
Paranın futbolda dengeleri bozduğunu savunan deneyimli teknik adam, şunları kaydetti:
Ekonomi işi bozar. Para yokken futbolu keyifle oynuyorduk. Bizim milli takımda yapmaya çalıştığımız şey bu. Futbolu zenginleştirmek lazım. Değer size para getirir ama para size değer kazandırmaz. Yeni neslin iyi olduğunu düşünüyorum. Bozacak olan yine bu. Hak ettiğiniz bir değer varsa, kontrol etme bakımından yönetimlere ihtiyaç var. Ülkemizde rakamlar büyük. Oyunculara ve antrenörlere vergi koyun. Herkes rahatlasın. Bireyler de vergi verdiği için kendisini sorumlu hissetsin. Üretimde sıkıntı var. Yeni nesil oyuncular üretebilmek ve geliştirebilmek için akademi dediğimiz fabrikaları yapmak zorundayız. Bu rakamları toparlayacak bir sisteme geçmemiz gerekiyor.
Şenol Güneş, 52 yıldır futbolun içinde olduğunu belirterek, "Futbola ekonomisi ve parası olmayan bir dönemde başladım. İşi gücü olmayanın bir uğraşıydı futbol. Hem okuduk hem oynadık. Öğretmen oldum. Futbol hayatımın en güzel yıllarında öğretmenlik yaptım. Futbolculuğumun en başarılı döneminde olağanüstü çalıştım. Daha sonra futbol, değer verilen bir döneme geldi. Abartılı bir dönem... Bu da fazla. Arasını bulamadık. 'Şenol mu yaptı, Fatih mi yaptı, Lucescu mu yaptı' diye adam arıyoruz. Biz beraber yaptık. Ülke başarılıysa hepimiz başarılıyız." ifadelerini kullandı.
Deneyimli teknik adam, Türk futbolunun ekonomisiyle ilgili örnekler vererek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Kanun hükmünde kararname diye futbola dahil ettiniz, yönetimi de hataya soktunuz. Oyuncuları ve antrenörü mahvettiniz. Örneğin Beşiktaş'ta Enzo Roco ve Güven Yalçın... Biri 1 milyon euro, diğeri 100 bin euro alıyor. Yerlilere uygulayın, yabancılara uygulamayın. Genç oyuncuya 100 bin euro karşılığında 300 bin, 400 bin, 500 bin lira verelim diyorsun. Sen Türksün diyorsun. Türklük aşağılanacak bir şey mi? Hala çok eksiklerimiz var futbolda. Enzo Roco'ya 1 milyon euro yine veriyorsunuz, Güven'e vermiyorsunuz. Giderken de 6-7 milyon euro getirmesini istiyorsunuz. Bu dengeleri karıştırdığınız zaman takımları bozarsınız.
"Futbolculara yanlış paralar veriyoruz"
Şenol Güneş, Türkiye'de futbolculara yanlış paralar verildiğini savundu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor'un borcunun toplam 10 milyar liranın üzerinde olduğunu hatırlatan Güneş, "Futbolculara yanlış paralar veriyoruz ve onları yanlış yola itiyoruz. Kulüpler batık durumda. Yabancı oyuncular masraf. Yabancıyı değiştirmeyelim de yine mi borç yapalım? Ben de başkan olsam aynısını yaparım. Harcarım, transfer yaparım ve günü kurtarırım. Şirket ya da kendi iş yerin olsa yap bakalım da göreyim. Kurumsal yapı değişmeden ekonomi de değişmez" değerlendirmesinde bulundu.
"Arda Turan'ı beraber yok ettik"
Medipol Başakşehir'de forma giyen Arda Turan ile ilgili de görüşlerini aktaran Şenol Güneş, şu ifadeleri kullandı:
Arda Turan önemli bir oyuncu. Onu beraber yok ettik. Elbette hataları var. Kazanma işi nasıl olur bilemiyorum. Formda olursa her oyuncu milli takıma alınır. 10-15 yılda ürettiğimiz oyuncuyu 1-2 yılda tükettik. Barcelona'da oynarken onu ziyaret edenler, kötü olduğunda televizyonda onunla ilgili konuşuyorsa bu iyi bir şey değil. Biz rehberiz. Yol göstericiyiz. Ürettiğimizi tüketmeyelim. Yeni üretimleri de ona göre yapalım.
"Antrenörün görevi üretimi artırabilmektir"
Türkiye'de kulüplerde ekonomik sıkıntılardan dolayı güven sarsılması yaşandığını aktaran Güneş, sözlerini şöyle tamamladı:
Ekonomik düzen bizim futbolumuzu bozuyor. Tam oturmadı. Kulüplerde güven sarsılması sıkıntısı var. Parayla başlayan güvensizlik var. Bunu bozmayacaksın. Kulüplere iyi paralar giriyor ama iyi yönetildiğini düşünmüyorum. Yönetim, teknik adam ve oyuncu düzeninin bozulmasını istemem. Başkan beni, ben oyuncuyu yönetiyorum. Beşiktaş'ta ayırmak isteyenlere alet oldum. Antrenörün görevi kaynakların kısıtlı olduğu bir yerde üretimi artırabilmektir. Oyunculara ödeme yapmayıp, yeni futbolcu alıyorsanız bu kulüp batmıştır. Başarılı olma şansı yok. En büyük sıkıntımız bu.
AA