Ülkeyi dindar denilen yöneticiler yönetiyor.

İmam hatip okullarının mezunları, ülkenin yönetiminde ağırlığı oluşturuyor.

Bir makama atama yapılırken onun imam hatip mezunu olması, eşinin başının kapalı olması tercih ediliyor.

Dindar nesil yetiştirmek için imam hatip okullarının sayısı hızla arttırılıyor.

Dindarlığı yaygınlaştırsın diye, Diyanet’in bütçesi sürekli arttırılıp on bakanlığın bütçesinden bile fazla hale getiriliyor.

Cami sayısı, Kur’an kursu sayısı, dini yayın sayısı hızla arttırılıyor.

Devlet okullarında haremlik selamlık sınıflar, takkeli eğitim yapılan sınıflar oluşturuluyor.

Kapanan kızların, kadınların sayısı hızla artıyor.

Çarşafı, takkeyi geçtik; sokaklarda sarıkla, cüppeyle dolaşanların sayısı hızla artıyor.

Yapılan araştırmalara göre, kendisini dindar olarak tanımlayanların sayısı giderek artıyor.

Fakat o da ne?

Dindarlığın artmasının sonucu ne?

Dindarlık arttıkça ahlaksızlık azalmıyor, daha da artıyor.

Dindarlık arttıkça hırsızlık azalmıyor, daha da artıyor.

Dindarlık arttıkça adaletsizlik azalmıyor, daha da artıyor.

Çölde su arar gibi adalet aranıyor.

Dindarlık arttıkça intiharlar azalmıyor, daha da artıyor.

Bireysel intiharlara ilaveten toplu intiharlar çoğalıyor.

Dindarlık arttıkça tacizcilik, tecavüzcülük azalmıyor, daha da artıyor.

Kur’an kurslarında, tarikat, cemaat yurtlarında bile çocuklara taciz, tecavüz haberlerine her gün bir yenisi ekleniyor.

Dindarlık arttıkça gösteriş, ihtişam içinde yaşamak isteyenler azalmıyor, daha da artıyor.

Beş yıldızlı otellerde iftar sofraları adı altında kurulan israf sofraları, beş yıldızlı mekanlarda düzenlenen şatafatlı bebek mevlitleri arz-ı endam ediyor.

Bebekler için üretilen pırlantalı emzikler, biberonlar gibi birbirinden pahalı eşyalar kapış kapış satılıyor.

“Gösterişten, şatafattan, ihtişamdan tasarruf olmaz” zihniyeti yaygınlaşıyor.

Dindarlık arttıkça israf azalmıyor, daha da artıyor.

Dindarlık artıkça açgözlülük azalmıyor, daha da artıyor.

Dindarlık arttıkça paragözlerin sayısı azalmıyor, daha da artıyor.

Dindarlık arttıkça haram kazanç azalmıyor, daha da artıyor.

Sahte yiyecekler, sahte içecekler üretip insanların sağlığına ölümcül zararlar verenler çoğalıyor.

Başkasını dolandırıp kandırıp emeksiz, zahmetsiz kısa yoldan para kazanmak isteyenler çoğalıyor.

Çalışanların alın terinin, el emeğinin hakkını vermeyip çalan patronlar çoğalıyor. 

Dindarlık arttıkça vicdansızlık azalmıyor, daha da artıyor.

Dindarlık arttıkça şiddet, cinayet azalmıyor, daha da artıyor.

Dindarlık arttıkça kumar oynayanlar azalmıyor, daha da artıyor.

Dindarlık arttıkça fuhuş yapanlar azalmıyor, daha da artıyor.

Dindarlık arttıkça uyuşturucu kullananlar azalmıyor, daha da artıyor.

Fuhuş yapma, uyuşturucu kullanma yaşı çocuk yaştakilere kadar iniyor.

Dindarlık arttıkça çaresizlik azalmıyor, daha da artıyor.

Dindarlık arttıkça kimsesizlik azalmıyor, daha da artıyor.

Dindarlık arttıkça bencillik azalmıyor, daha da artıyor.

“Hep bana Rab bana” diyenlerin sayısı fazlalaşıyor.

Dindarlık arttıkça rüşvetçilik azalmıyor, daha da artıyor.

Dindarlık arttıkça işi ehline vermemek azalmıyor, daha da artıyor.

Dindarlık arttıkça hoşgörüsüzlük azalmıyor, daha da artıyor.

Dindarlık arttıkça birbirine tahammülsüzlük azalmıyor, daha da artıyor.

Dindarlık arttıkça huzursuzluk azalmıyor, daha da artıyor.

Dindarlık arttıkça boşanmalar azalmıyor, daha da artıyor.

Dindarlık arttıkça aile çöküyor.

Dindarlık arttıkça komşuluk ölüyor.

Kimse kapı komşusunu bile tanımıyor.

Kimse komşusunun aç mı tok mu, çaresiz mi, kimsesiz mi olup olmadığıyla ilgilenmiyor.

Dindarlar iktidar, dindarlık artıyor; ama maalesef ülke işte bu durumda bulunuyor.

Bu durum insana, dindarlık buysa, dindarlık artmasın dinsizlik artsın dedirtiyor!

* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.