Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Metin Feyzioğlu'nun Rize AK Parti il binasını ziyareti ve 2019-2020 yargı yılının açılışında Beştepe’de Cumhurbaşkanlığı sarayına gitmesi ise kimi baroların tepkisini çekmişti.
Baroların eleştirisine Feyzioğlu da aynı sertlikte cevap vermişti.
Artan eleştiriler sonunda 12 baro olağanüstü seçimli genel kurul istedi. Yönetim, bu isteği kabul etmedi ve idari yargının yolunu gösterdi.
Genel kurul talep eden 12 barodan biri olan Ankara Barosu’nun başkanı Erinç Sağkan, Sözcü Gazetesi Yazarı Saygı Öztürk’e verdiği röportajda neden kongre istediklerini ve neye karşı çıktıklarını anlattı.
“Görevini yerine getirmiyor”
Sağkan, yargıya güvenin çok düştüğü bir süreçten geçildiğini, TBB’nin görevleri arasında yargı bağımsızlığını ve hukukun üstünlüğünü savunmak olduğunu belirterek buna karşın bu görevin yerine getirilmediğini şu sözlerle iddia etti:
Özellikle ifade özgürlüğü noktasında yaşanan olumsuz gelişmelere karşı en ufak bir tepki vermediği ve en temel insan hakları ihlallerine karşı suskun bir tavırla görevini açıkça ihlal ettiği kanaatindeyiz.
"Çizgiden uzaklaşıldı”
Sağkan, 55 tane baronun kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı olacağı gerekçesiyle Beştepe’de Cumhurbaşkanlığı sarayında adli açılışa katılmaya karşı çıkmasına karşın TBB'nin katılmasının savunmanın bağımsızlığını zedelediğini öne sürdü.
Sağkan bu tavrının ‘Hukuk devleti' çizgisinden uzaklaşılmasına TBB'nin de katkı sağladığı görüşüne neden olduğunu öne sürdü.
Sağkan ayrıca yeni yargı paketinin hem yargının hem de avukatların sorunlarını çözmediğini de öne sürerek sözlerini şöyle devam ettirdi:
Feyzioğlu'nun, kendisi gibi düşünmeyen ve kendisini eleştiren baroları ve avukatları, ‘Tuzu kurular', ‘Halktan ve avukatlardan kopuk barolar' gibi söylemlerle ötekileştirmesi kabul edilebilir bir anlayış değil.
"Siyasi iktidarın tahakkümü var"
Sağkan iddialarını şöyle devam ettirdi:
Bundan birkaç yıl önce bir FETÖ projesi olarak dillendirilen ‘barolarda nispi temsil söylemi'nin adli yıl açılışında bizzat Sayın Cumhurbaşkanı tarafından dile getirilmesi karşısında Feyzioğlu'nun tek kelime etmemesi açıkça siyasi iktidarın tahakkümünün TBB üzerinde etkili olduğunu gösteriyor.
“Görevi kötüye kullandılar”
Türkiye'deki avukatların yüzde 72'sini temsil eden 12 baro tarafından, Avukatlık Kanunu'nun 115. Maddesi uyarınca TBB'ne seçimli olağanüstü genel kurul çağrısı yapıldığını hatırlatan Sağkan, TBB'nin genel kurulu toplamak zorunluluğu olduğu halde bu isteği reddetmesinin açıkça yasaya aykırı olduğunu iddia etti.
“İtibar sıkıntı var”
TBB yönetiminin konuyu yargıya taşımasına da değinen Sağkan, sözlerini şöyle tamamladı.
İdari yargıya gitmek, tabii ki bir idari işleme karşı hukuken yapılacak başvuru yöntemlerinden birisidir. Gerekçeli karar, tarafımıza tebliğ edilince bu husus yönetim kurulumuzca değerlendirilecek. Ancak, burada önemli olan bir mahkeme kararına ihtiyaç olmaksızın, TBB'nin aldığı bu usulsüz karardan bir an önce geri dönerek genel kurulu toplamasıdır. Zira tüm bu tartışmaların, mahkemelerde değil, kendi genel kurulumuzda yapılması gerektiğine inanıyoruz.