Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) grup toplantısında yaptığı konuşmada bugün bir kez daha demokrasi, hukuk ve insan haklarına sahip çıktıklarını belirterek, "Hukuksuzluğun, adaletsizliğin kol gezdiği bir ülkede yaşıyoruz" dedi.
“Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz. Bunların bir yanı yalan, bir yanı haram” diyen Temelli, “Einstein diyor ki; ‘Bazıları için omurilik yeterliyken beyin sahibi olmaları ne büyük talihsizlik.’ Bir İçişleri Bakanı’nın HDP olmazsa yapacak bir işi yok. HDP ile yatıyor, HDP ile kalkıyor. HDP düşmanı adeta bir iç savaş bakanı” şeklinde konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, “İktidar şimdi ABD’de Rusya’da çözüm arıyor. Çözümü Washington’da aramada. Çözüm arayacaksan adresi İmralı’dır" dedi.
Demokrasiye ve insan haklarına sahip çıktıklarını, yine faşizme karşı mücadele etmeyi kararlılıkla sürdürdüklerini belirten Temelli’nin konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
“Kayyumlar hukuksuzluktur, anayasa ihlalidir”
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"OHAL'siz yapamayanlar, bu ülkeyi yönetemeyenler, bu tükenmiş iktidar 31 Mart seçimlerinden sonra yine kayyumlara başvurmaya devam ediyor. Kayyumlar hukuksuzluktur, anayasa ihlalidir, kayyım atanan belediyeler yolsuzluk ve hukuksuzluğun merkezi haline gelmişlerdir. Sayıştay Başkanı bunu açıkça dile getirdi. Bakın ne dedi; 31 müzekkerenin tamamı kayyım icraatlarına ilişkin suç duyurusudur. Bunu bizzat Sayıştay Başkanı dile getirdi” ifadelerini kullandı.
“Erdoğan mektubu yanına almadı”
"Gitmeden önce acaba mektubu yanına alacak mı, almayacak mı diye dinledim. Almadı, alamadı, alamaz. Burada Cumhurbaşkanını her eleştirene bir tazminat davası açıyor. Bundan sonra tazminat davalarının da artık bir hükmü yoktur. Bu mektuptaki hakarete ses etmeyenin kimseye tazminat davası açacak hali de yoktur. Gündem nedir? Aslında kendisini kurtarmaktır. Elindeki dosyalarda Kürtlerin fermanı, Halkbank bir de tabii ki kişisel malvarlığı var."
"Suriye anayasası görüşmelerinde Kürtler olmalı"
"Biz HDP olarak demokratik cumhuriyet diyoruz. Cumhuriyetin demokratikleşmesi ve halklarla buluşması artık kaçınılmaz bir ödev olarak önümüzde duruyor. Demokrasi ittifakını şimdi genişletmeliyiz. Türkiye halkları, 7 Haziran, 24 Haziran ve 31 Mart'ta Cumhuriyeti halkla buluşturmuştur. Alternatifi Türkiye halkları yaratmış, HDP bunu 31 Mart'ta bir seçeneğe dönüştürmüştür. Siyasete düşen görev bu seçeneği hayata geçirmektir. Siyasi çözümde ısrarcıyız. Bu ülkenin demokratik siyaseti esas alarak çözemeyeceği sorun yoktur. Suriye'de de siyasi çözümde ısrarcıyız. Suriye anayasası görüşmelerinde Kürtler olmalıdır."
‘Yargı siyaseti tecrit altına almıştır’
“Çünkü tecrit hukukunda ısrar yargıyı bağımlı hale getirdi. Yargı demokratik siyaseti tecrit altına almıştır. Bakın Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile ilgili son verilen tutuklama kararları tecrit hukukunun yeniden üretilmesidir. Osman Kavala’nın 742 gündür cezaevinde olması tecrit hukukunun yeniden üretilmesidir. En son Selçuk Mızraklı’nın Kayseri Cezaevine gönderilmesi tecrit hukukudur. Anayasa ihlali 127’nci maddenin ihlali tecrit hukukunun üretilmesidir. Ülke bir tecrit girdabındadır. Tecrit tüm cezaevlerinde işkence olmuştur. Bütün tutuklulara işkence uygulanmaktadır. Kötü muamele söz konusudur. Gözaltındaki gençlere açık bir işkence söz konusudur. Adalet yoksa barış da yok.”
Independent Türkçe