İsrail devletinin yürüttüğü politikalara karşı duruşuyla bilinen Yahudi asıllı ABD’li siyaset bilimci ve yazar Norman Finkelstein, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ndeki (UCM) Mavi Marmara davası sürecini anlatan bir kitap yazdı.

Finkelstein “Suçluyorum” ismini verdiği kitapta UCM savcısı Fatou Bensouda’nın bir türlü Mavi Marmara saldırısıyla ilgili ceza davasını açmamasını eleştirirken şu ifadeleri kullanıyor: “(Savcı Bensouda) davayı açmalı ya da açmıyorsa istifa etmeli.”

Finkelstein, başsavcının “davayı açmayarak makamını kirlettiği”ni savundu. 

İsrail askerleri Mavi Marmara yolcusu 9 kişiyi öldürdü

İsrail kuşatması altındaki Gazze’ye insani yardım ulaştırmak isteyen Gazze’ye Özgürlük Filosu 31 Mayıs 2010’da uluslararası sularda İsrail askerlerinin saldırısına uğradı.

Filonun amiral gemisi Mavi Marmara yolcusu 9 yardım aktivisti bu saldırıda öldürüldü.

Mavi Marmara’nın bandırasına sahip Komor Adaları konuyla ilgili Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvurdu ama başsavcı Bensouda “yoğunluk” ve “saldırının yeteri kadar vahim olmadığı” iddiasıyla davayı açmadı.

2 Aralık'a kadar mütalaa verilecek

Mavi Marmara avukatları bu karara itiraz etti. Temyiz Mahkemesi ön duruşmaların ardından davanın açılıp açılmamasının tekrar incelenmesini istedi. Savcılığın 2 Aralık 2019’a kadar mütalaasını açıklaması istendi.

Türkiye’de görülen Mavi Mavi Marmada davası ise, Türkiye ile İsrail arasında yapılan anlaşmanın ardından 9 Aralık 2016’da yerel mahkeme tarafından düşürülmüştü.

İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 9 Aralık 2016 günü yapılan son duruşmada konuyla ilgili mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, “Türkiye’nin bu anlaşmayla egemenlik haklarından feragat ettiğini” ileri sürerek davanın düşürülmesini istemiş mahkeme de bu talebe uygun karar vermişti. 

İstanbul’da görülen davada dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi başta olmak üzere hava ve deniz kuvvetleri komutanları ile istihbarat başkanı gıyaben yargılanıyordu.