Milli sporcu Ahmet Önder, Almanya'nın Stuttgart kentinde gerçekleştirilen 49. Artistik Jimnastik Dünya Şampiyonası'nda paralel alette gümüş madalya kazanarak jimnastik büyükler kategorisinde dünya ikinciliğine ulaştı.
Ahmet, 12 Temmuz 1996 İzmir doğumlu.
Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü'nden mezun olan başarılı sporcu, İzmir'de öğretmenlik yapıyor.
Ahmet, İzmir'de yer alan Şavkar Cimnastik Spor Kulübü'nün ve aynı zamanda Artistik Jimnastik Milli Takımı’nın da sporcusu.
Dünya şampiyonası sonrasında coşkulu bir kalabalığın karşıladığı Ahmet Önder, Independent Türkçe'ye konuştu.
Tamamen kendime, fiziğime ve mantaliteme uygun bir spor. Bu spora başladığım andan itibaren jimnastiği çok severek yaptım ve bu sporda her zaman başarılı olmayı, en iyi olmayı hedefledim. Jimnastik hayatımın bir parçası.
Ahmet’in bu spora başlamasında İzmir Bornova’da oturan halasının payı oldukça büyük. Aslında kendi kızının jimnastikçi olmasını isteyen ancak imkansızlıklar nedeniyle bunu gerçekleştiremeyen bir hala... Evinin yakınında bulunan Şavkar Jimnastik Spor Kulübü’ne yeğeni Ahmet’i götürerek belki de bu günkü başarısının temellerini attı.
Ahmet Önder o günleri şöyle anlatıyor:
Ben çok yaramaz ve hareketli bir çocukluk dönemi geçirdim. Köyde ağaçlara tırmanır, evde taklalar atar ve amuda kalkıp baş aşağı durmaya çalışırdım. Halam İzmir Bornova'da oturuyordu ve evinin yakınında Şavkar Cimnastik Spor Kulübü'nün bir salonu vardı. Beni oraya götürerek jimnastikle tanışmamı sağladı.
Ahmet daha önce ulusal ve uluslararası turnuvalarda birçok madalya kazanarak önemli başarılara imza attı ancak tüm Türkiye onu Stuttgart’taki dünya kupasında kazandığı gümüş madalya ile tanıdı.
Finalde paralel aletin önüne geldiğinde ne hissettiğini sordum Ahmet’e.
O an kendim için istediğim ve hissettiğim tek şey kendi serimi en iyi şekilde gerçekleştirebilmekti. Stresli değildim, sadece o atmosferin vermiş olduğu bir heyecan vardı. Bu da beni çok olumlu etkiledi. Kesinlikle kendim için büyük bir beklentiye girmedim. Madalya alacağım, şampiyon olacağım veya ikinci olacağım gibi bir düşüncenin yerine o an elimden gelenin en iyisini yapmayı düşündüm. Zaten yaptığımız antrenmanlarda en iyisini yaptığım için onu sergilemeyi hedefledim. En iyimi yapmam gerektiğini biliyordum. Bu yüzden her şeyi en iyi yapmaya odaklandım ve bunu başardım.
Ahmet Önder, yarışmayı 15 bin puan alan Büyük Britanyalı Joe Fraser’ın gerisinde, 14.983 puanla tamamlayarak dünya ikincisi oldu ve ismini Türk sporuna altın harflerle yazdırdı.
Bu başarının oldukça gurur verici olduğunu söylüyor.
Tarihe geçmek müthiş bir his çünkü bunu başaran ilk jimnastikçileriz. Spor yaptığımız branşımızda bu başarıya ulaştığımız için çok mutluyuz. Aynı zamanda Türk halkı da bizimle gurur duyduğu için mutluluğumuz iki katına çıktı. Tarihte her zaman ismimin yer alacak olması kendi adıma çok gurur verici.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ahmet Önder’in şimdiki hedefi tıpkı arkadaşı İbrahim Çolak gibi 2020 Tokyo Olimpiyatları.
Dünya ikincisi oldum evet ama artık çocukluğumdan beri hayalim olan olimpiyatlara gidiyorum ve orada ülkemi temsil edeceğim. Bundan sonraki en büyük hayalim olimpiyat madalyası almak. Bu spora başladığımdan beri bunun hayaliyle antrenman yapıyorum. Bu hayalimi gerçekleştirebilmek için bir fırsat yakaladım. Çok çalışıp ülkeme bir olimpiyat madalyası kazandırmak istiyorum.
Peki daha önce katıldığı ulusal ve uluslararası turnuvalarda birçok madalya kazanan ve son olarak dünya şampiyonasında gümüş madalya kazanarak zirve yürüyüşüne devam eden Ahmet, jimnastikçi olmasaydı ne olmak isterdi?
Bu spora başladığım ilk andan beri hayatımın bir parçası olacağını biliyordum. O yüzden hiçbir zaman başka bir şey yapmayı düşünmedim. Sadece yaptığım sporda en başarılısı olmayı hedefledim.
“Hiçbir zaman pes etmezseniz sonunda başarıya ulaşıyorsunuz”
Ahmet, jimnastik sporunun her zaman zorluklarla dolu olduğunu ancak başarıya ulaşmak için yapılması gereken en önemli noktanın pes etmeden çalışmak ve bu zorlukların üstesinden gelmek olduğunu söylüyor.
Beni en çok zorlayan şeyler ise elbette sakatlıklar oldu. Büyük sakatlıklarla mücadele ettim ve mücadelemin sonunda yoluma daha da güçlenerek devam ettim. Sakatlıklarla mücadele ederken daha çok hırslanıyorsunuz ve bu sizi daha iyi motive ediyor.
“Bizleri yetiştiren kulüplerin varlıklarını devam ettirmeleri için desteğe ihtiyaçları var”
Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Jimnastik Federasyonu ve Şavkar Jimnastik Spor Kulübü’nün maddi-manevi desteğini her zaman hissettiklerini söyleyen Ahmet, jimnastik sporunda altyapılardaki sporcuların çok fazla desteğe ihtiyaç duyduğunu belirterek, şöyle konuştu:
Hemen hemen bütün spor branşlarında olduğu gibi jimnastikte de altyapılarda çok fazla desteğe ihtiyaç var. Bizleri yetiştiren kulüplerin varlıklarını sürdürebilmeleri gerçekten çok zor. Şu an sporcusu olduğum Şavkar Jimnastik Spor Kulübü'nde yaklaşık 4000 altyapı sporcusu var ve bunların sadece 150 kadarı bizim gibi jimnastik bursu alıyor. Kulübüm bu çocukları yetiştirmeye çalışırken gerçekten maddi-manevi birçok zorlukla mücadele ediyor. Umarım arkadaşlarımla beraber kazandığımız bu başarılar, ülkemizde jimnastiğe olan ilgiyi ve desteği artırır.
Jimnastik sporunun bütün sporların temelini oluşturduğunu dile getiren Ahmet, bütün ailelerin çocuklarını jimnastik branşıyla tanıştırmalarını tavsiye ediyor.
Jimnastikte verilen koordinasyon, kondisyon, esneklik, çabukluk, kuvvet gibi her türlü özellik ileride jimnastik yapmasa bile çocukların hayatında olumlu etkilere sahip olacak. Diğer spor dallarını yapmak isterlerse onlara da daha fazla katkı verecek. Bu yüzden tüm ailelere ve çocuklara tavsiyem jimnastik branşıyla mutlaka tanışmaları ve hayatlarına önce jimnastik sporunu almalarıdır.
© The Independentturkish