Partilerin grup başkanvekillerinin söz aldığı ve Rojava özel gündemiyle toplanan Irak Kürdistan Bölgesi (IKB) Parlamentosu, Türkiye’nin Suriye'nin kuzeydoğusuna (Rojava) yönelik saldırılarını kınadı ve bölge için ‘ulusal kampanya’ çağrısı yaptı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Oturuma katılan 98 parlamenterden 96’sının ‘evet’ oyu kullanmasıyla oy çoğunluğu ile tasarı kabul edildi.
Tasarıda ulusal kampanya başlatılması, için Irak Kürdistan Bölgesi hükümeti’nin uluslararası diplomatik baskıyı arttırması, IKB’deki yabancı konsoloslukların taraflar arasındaki sorunun çözümüne katkı sunmasının yanı sıra Kuzey-Doğu Suriye Yönetimi'ndeki (Rojava) Kürt siyasi partilerinin birlik içerisinde hareket etmesi çağrısı da yer alıyor.
IKB Parlamentosu’nun kabul ettiği Rojava tasarısının maddeleri şu şekilde:
1- Yaşanan çatışmaların son bulması ve yeniden diyaloğun esas alması için çağrı yapılması.
2- Sivil halka yönelik saldırıların şiddetle reddedilmesi, sivil halkın can ve mal güvenliğinin korunması.
3- Kürdistan Parlamentosu, uluslararası sivil toplum kuruluşları, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletlere Rojava’ya yönelik saldırılar ve savaşın bulması için siyasi ve diplomatik baskılarını arttırması.
4- Kürdistan Bölgesi hükümetinin, Rojava Kürdistanı' ndaki savaştan gelecek olan göçzedelerin yerleştirilmesi ve korunması için uluslararası toplum iler ortak hazırlık yapması.
5- Barışçıl yollarla sorunun çözümü konusunda, Kürdistan Bölgesi Başkanı’ndan Irak Fedaral Hükümeti ile diplomatik ve siyasi ilişkiler kurması, Kürdistan Bölgesi'ndeki siyasi tarafların ortak tavır içerisinde olması için harekete geçmesini talep ediyoruz, istiyoruz.
6- Irak Federal Hükümeti’nde bölgeye akın edecek olan göçmenler için bütçe ayırmasını ve Kürdistan Bölgesi ile ortaklaşa planlamaya gitmesi çağrısında bulunuyoruz. Çünkü Kürdistan Bölgesi’ndeki göçmen kamplarının söz konusu göç dalgasını kaldıracak kapasitesi bulunmamakta, Kürdistan hükümetinin yükü ağırlaşmaktadır.
7- Kürdistan Bölgesi’ndeki tüm yabancı konsolosluk ve temsilciliklerden, Rojava Kürdistan’ında yaşanan durumu kendi iç kamuoyu ve dünyayı bilgilendirmesini talep ediyoruz. Yaşanan şiddet ve çatışmalardan sivillerin zarar görmemesi ve çatışmaların son bulması, barışçıl ve diyalog yollarla sonun çözülmesi için çatışan taraflara diplomatik baskıyı arttırmaları çağrısında bulunuyoruz.
8- Kürdistan Parlamentosu, ‘ulusal kampanya’ düzenleyerek Rojava Kürdistan’ından göç etmek zorunda kalan sivillere yardım edilmesi için Kürdistan halkını insan severliğini göstermeye, Kürdistan Hükümeti, sivil toplum örgüt ve kurumlarının bu kampanyayı desteklemeye çağırıyoruz.
9- Kürdistan Parlamentosu, Afrin’de silahlı radikal grupların gerçekleştirdiği insanlık dışı uygulamalarının bir benzerini, Rojava’nın diğer bölgelerinde de tekrarlaması konusunda derin endişe ve kaygı duymaktadır. Rojava’nın bölgelerinde Afrin benzeri hak ihlallerinin yaşanmasının önüne geçilmesi için çaba harcanmasını öngörüyor.
10- Kürdistan halkı, Suriye’deki diğer halklar gibi, Cenevre ve Astana’da gerçekleşecek olan Suriye’nin geleceği toplantılarında meşru haklarını diplomatik yollarla elde etmek için girişimde bulunmalıdır. Suriye’de savaşın son bulması için gerçekleştirilen her anlaşmada ve Suriye’nin yazılacak olan yeni anayasasında, ulusal ve vatandaşlık hakları, eşit, adilane bir şekilde yer almalıdır
11- Kürdistan Parlamentosu, Rojava Kürdistanı'ndaki tüm siyasi partilere ideolojik ve siyasi çatışmaları bir yana bırakarak, Rojava’daki Kürtlerin siyasi haklarını çıkarları doğrultusunda, demokratik, barış, birlikte yaşam çerçevesinde teröre karşı elde edilen kazanımların geliştirilmesi ve kaybedilmemesi için birlik içerisinde çalışmaya başlamaları çağrısında bulunuyor.
12- Koalisyon Güçleri’nin çekilmesi sonrası Rojava Kürdistanı'nda yaşanan askeri ve güvenlikte istikrarsızlık oluşmasına neden olmuş, IŞİD efsanesinin yenilgiye uğratılarak elde edilen kazanımlar, dünya istikrar, barış ve huzuru bir kez daha terörün canlanması tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır.
Türkiye terör örgütü olarak kabul ediyor
Ana gövdesini Türkiye'nin terör örgütü olarak kabul ettiği YPG'nin oluşturduğu Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ve yine PKK tarafından 2003 yılında kurdurulan PYD'nin siyasi kanadı Demokratik Suriye Meclisi (DSM), tarafından oluşturulan 'Kuzey ve Doğu Suriye (Rojova) Özerk Yönetimi' 17 Mart 2016'da tek taraflı olarak hükümetin kuruluşunu ilan etti.
Arap, Çerkes, Kürt, Süryani ve Türkmenlerin yaşadığı bölgenin ismi de facto tönetim tarafından "Kuzey ve Doğu Suriye Özerk" olarak kullanılmaya başlandı. Söz konusu yönetim başta Türkiye ve Suriye olmak üzere hiçbir yönetim tarafından resmi olarak tanınmadı.
Türkiye, SDG'yi, PKK’nın uzantısı ve ‘terör örgütü’ olarak kabul ediyor.
Independent Türkçe