Türk ve yabancı mahkumlara farklı muamele Danıştay'dan döndü

Adalet Bakanlığı “firar ediyorlar” savunması yaptı, Danıştay “ayrımcılık var” dedi, yürütmeyi durdurdu

Danıştay binası. Fotoğraf: AA

Danıştay 10. Dairesi, aynı suçtan aynı cezaya mahkum olmuş Türk ve yabancıların açık cezaevlerine alınması sırasında farklı süreler uygulanmasının “ayrımcılık” olduğuna karar verdi, yürütmeyi durdurdu.

Ürdünlü Abdallah B., “parada sahtecilik” suçundan 8 yıl hapis cezası aldı. Sincan 2 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi'ne koyulan Abdallah B.’nin avukatları İnfaz Savcılığı’na başvurarak müvekkillerinin açık cezaevine alınmasını istedi. 

Savcılık, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’ni gerekçe gösterip, talebi reddetti. 

Ret talebine gerekçe gösterilen yönetmeliğe göre, 10 yıldan az hapis cezası alan TC vatandaşı bir mahkum, cezasının bir ayını kapalı cezaevinde geçirdikten sonra açık cezaevine alınabiliyor. Açık cezaevindekiler serbestçe ve dinlenmeksizin telefonla görüşebiliyorlar.

Avukatları yönetmeliği dava etti

Aynı durumdaki yabancı bir mahkum ise koşullu salıverilmesine 3 yıl kalana dek kapalı cezaevinde kaldıktan sonra açık cezaevine alınıyor. 

Abdallah B.’nin avukatları, Danıştay 10. Dairesi’ne başvurarak yönetmelikteki “adi suçlardan hükümlü olup yabancı uyrukluların...” ibaresinin yürürlüğünün durdurulmasını ve iptalini istedi. 

Dilekçede, “aynı suçu işlemiş, aynı kanuna göre yargılanmış ve cezalandırılmış iki insana ırklarının farklı olması sebebiyle farklı infaz hükümlerinin uygulanmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) ayrımcılık yasağına aykırı olduğu” vurgulandı.

Bakanlık yönetmeliği savundu: “Firar ediyorlar”

Adalet Bakanlığı, dosyaya gönderdiği savunmada, 1 Ocak 2013 - 1 Ağustos 2016 arasında Burdur ve Erzurum Açık Ceza İnfaz kurumlarından 265 yabancı uyruklu hükümlünün firar ettiğini, bunlardan sadece 16’sının yakalandığını belirtti. Savunmada şöyle denildi:

“Açık ceza infaz kurumlarından firara karşı herhangi bir engel olmadığı, firar eden yabancı uyruklu hükümlülerden yakalanan sayısının az olduğu, infazın etkin bir şekilde amacına uluşmadığı dikkate alınarak, yabancıların açık ceza infaz kurumlarına ayrılmasından, infazların etkin bir şekilde yürütülmesi için süreler açısından farklı uygulamalar belirlenmiştir.”

Oybirliğiyle “ayrımcılıktır” kararı

Danıştay oybirliği ile yönetmelikteki ibarenin yürürlüğünü durdurdu. Karar özetle şöyle: 

“İnfaz hükümlerinin uygulanmasında hükümlüler arasında ırk, milliyet veya sosyal kökten ayrım yapılması Anayasa’da güvence altına alınan ‘kanun önünde eşitlik’ ve AİHS’de yer alan ‘ayrımcılık yasağı’ ile bağdaşmayacaktır. 

Yabancı uyruklu kişiler yönünden ayrıksı düzenleme yapılmasının, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin kuralların hükümlülere ayrım yapılmaksızın ve kimseye ayrıcalık tanımaksızın uygulamasını temel ilke kabul eden kanun hükmüne ve Anayasa ile güvence altına alınan kanun önünde eşitlik ilkesine aykırılık oluşturduğu sonucuna varılmıştır.”

DAHA FAZLA HABER OKU