Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Ekim 2018 tarihinde Diyarbakır’a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında kız arkadaşı ile birlikte gözaltına alınan Diyarbakır Barosu üyesi avukat Dilovan Bulut, Cumhurbaşkanı korumaları ve Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polisler hakkında suç duyurusunda bulundu.
Avukat Bulut, Erdoğan’ın ziyaret ettiği tarihi Sur ilçesindeki arama noktasından avukat kimliğini gösterip geçtiğini, kız arkadaşını beklediği sırada polisler tarafından “şüpheli” görülerek ellerinin arkadan kelepçelendiğini ve darp edilerek gözaltına alındığını ifade ediyor.
Bulut, bin lira manevi, 100 bin lira da maddi tazminat talebinde bulundu.
Olay yargıya intikal etti
Diyarbakır Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne 26 Temmuz 2019 tarihinde suç duyurusu dilekçesini sunan Avukat Abdullah Ayhan, müvekkili Dilovan Bulut’un haksız yere gözaltına alındığını ve polisler tarafından işkence gördüğünü söyledi.
Dava dilekçesine devlet hastanesinden alınmış bir haftalık darp raporunu, olay yerinde çekilmiş video görüntüsünü ve yakalama-gözaltı tutanağını ekleyen Ayhan, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 141, 142 ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince maddi ve manevi tazminat talebinde bulundu.
Polislerin şikayetine takipsizlik kararı
Müvekkilinin mağdur iken şüpheli konumuna sokulduğunu ifade eden Avukat Abdullah Ayhan, polislerin şikayeti üzerine müvekkili hakkında “görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret” iddiasıyla Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açılan soruşturmanın “08.04.2019 tarih, 2018/70491 Soruşturma, 2019/12712 Karar sayılı ilamıya” takipsizlikle sonuçlandığını belirtti.
101 bin liralık maddi ve manevi tazminat talep edildi
Avukat Abdullah Ayhan, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:
Müvekkil Dilovan Bulut, 20 Ekim 2018 tarihinde öğle vakti 12 sularında kolluk görevlileri tarafından Cumhurbaşkanı mitingi sebebiyle yapılan aramada arkadaşı Özge Samuk ile birlikte geçmek istemiş; avukat kimliğini gösterip aranmadan geçmiş ve arkadaşını beklemeye başlamıştır.
O sırada olay yerindeki polislerden biri ‘ne bekliyorsun’ diye sormuş, müvekkil arkadaşını beklediğini söylemiş fakat farklı bir polis hakaret ederek gitmesini emretmiş, bunun üzerine müvekkil kendisine hakaret edemeyeceğini söylemiştir.
Akabinde aynı polis bağırıp çağırarak alın bunu demiş, müvekkil avukat olduğunu kendisini böyle alamayacaklarını söylemesi üzerine müvekkile karşı işkence suçu işlenerek gözaltına alınmış, yapılan işlemler sonucu 5 saat sonra serbest bırakılmıştır.
Müvekkil avukat olarak hem işkenceye uğramış hem de hakkında soruşturma açılmıştır. Müvekkil olayda mağdur taraf iken şüpheli konumuna sokulmuştur.
Söz konusu olay ve sonrasında açılan soruşturma müvekkil açısından çok ağır bir durum oluşturmuş, müvekkilin psikolojisi bozulmuş ve aylarca işine odaklanamamıştır.
Müvekkil anlamda yıpranmış, psikolojik olarak çökmüştür. Bu durumun oluşturduğu yıkım sebebiyle 100.000,00 TL manevi tazminat talebimiz bulunmaktadır.
Maddi zarar yönünden ise müvekkilin avukat olması sebebiyle 1.000,00 TL maddi tazminat talebimiz bulunmaktadır.
“Ters kelepçeleyip diz çöktürerek darp ettiler…”
Independent Türkçe’ye konuşan Av. Dilovan Bulut, olay günü kız arkadaşı ile birlikte öğlen yemeği için Sur’a gittiklerini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti nedeniyle arama noktasından geçtikten sonra polisler tarafından gözaltına alındığını söyledi.
Bulut, şöyle devam etti:
Arama noktasında avukatlık kimliğimi gösterip geçtikten sonra kız arkadaşımı bekledim. O sırada bir polis neden beklediğimi sorunca durumu izah ettim. O polis "Tamam bekleyebilirsin" dedikten sonra başka bir polis neden beklediğimi sordu.
O sırada kız arkadaşımı göstererek arama noktasından geçmesini beklediğimi söyledim. Bu sırada başka bir polis koluma girerek "Arkadaşın kim?" dedi. Arkadaşımı gösterirken Cumhurbaşkanı korumaları geldi bu kez.
Tutun bunu diyerek ellerimi arkadan ters şekilde kelepçelediler. Avukat olduğumu söylememe rağmen diz çöktürüp darp ettiler. Ayaklarıma, sırtıma, kafama vurmaya başladılar.
Cumhurbaşkanı korumaları "Bizim kim olduğumuzu biliyor musun?" diyerek polis aracına bindirdiler. Sonra da Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne götürdüler.
TEM amiri avukat olduğumu öğrenince "Nasıl kelepçe takarsınız, çabuk açın?" dedi.
Burada ifademi almadan Çarşı Polis Karakolu’na götürdüler. Daha sonra da serbest bıraktılar.
Polisin video kaydı avukatın delili oldu
Avukat Dilovan Bulut, delil olarak mahkemeye polisin olay yerinde çektiği video kaydını da sundu.
Görüntüde, arama noktasında polislerin Bulut’u ters kelepçeleyip bir duvarın dibine götürdükleri, dizlerine tekme vurarak, “bağırma” ve “yere çök” dediği duyuluyor.
© The Independentturkish