İfade işlemi 5 saat sürdü. İBB Başkanı 18 sayfa ifade verdi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İmamoğlu, "Bugüne kadar asker veya polis tarafından herhangi bir nedenden dolayı hakkınızda işlem yapıldı mı?" sorusuna "Hayır yapılmadı" yanıtını verdi. İfade kapsamında Ekrem İmamoğlu'na ehliyeti, pasaportu ve yanı sıra yurt dışına legal veya 'illegal' yollardan çıkıp çıkmadığı soruldu. İmamoğlu bu soruya, "B sınıfı ehliyetim vardır. Pasaportum vardır. Yurt dışına defalarca legal çıkışlarım vardır. “İllegal yollardan çıktınız mı sorusunu” 16 milyon İstanbullunun belediye başkanına sorulmasını en üst seviyede ahlaksızlık ve kasıtlı olduğunu düşünüyorum" şeklinde yanıt verdi.
İmamoğlu'nun "Terör örgütleri içerisinde aktif olarak faaliyet gösteren akrabanız veya yakınınız var mı?" sorusuna yanıtı ise şöyle oldu:
Türkiye Cumhuriyet Devleti ve Milleti aşığı bir kişiyim. Öyle bir ailede doğdum büyüdüm ben hiç kimse ile vatan sevgisi konusunda yarışmam. Çünkü her vatandaşı vatansever olarak kabul ederim. Ama bana göre milletini vatanını ve bayrağını benden çok seven yoktur. Bu soruyu de yukarıdaki soru gibi ahlaksız ve kasıtlı olduğunu düşünüyorum.
İmamoğlu'na sorulan soruda, Duran Kalkan ve Yıldırım Kaya'nın açıklamalarının ardından HDK şüphelilerinin belediyede çalıştığı ifade edildi ve "Kent Uzlaşısı ne zaman, ne amaçla kuruldu?" diye soruldu. İmamoğlu'nun yanıtı şöyle:
Ben 2018 Aralık ayında İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı adayı olarak Millet İttifakı tarafından ilan edildim. O dönemde İstanbul’da Milleti ittifakını temsil eden CHP ve İYİ Parti genel Başkanlarından da izin alarak “Millet İttifakı adayıyım bunu elbette söyleyeceğim ama müsaadenizle ben buradan İstanbul ittifakı adayı olduğumu ifade etmek isterim. Bu anlayış ile biz ileride bütün ülkemize Türkiye İttifakını temsil etmemiz gerekir” dedim. O gün den bu güne her siyasi yarışta özellikle İstanbul seçimlerinde İstanbul ittifakı ve Türkiye ittifakı ifadelerini sayısız kere kullanmışımdır. Başka bir Siyasi partinin yaptığı tarif ve d-o tarifi aynı duyguyu paylaşan kişilerin durumu kendilerini bağlar. “Kent Uzlaşısı” iadesi DEM parti söylemi olduğunu biliyorum. Yukarıda ismi geçen Terör örgütleri ve bağlantılı bir kısım terör örgütü üyelerinin ne isimlerini ne söylemlerini biliyorum, ne de takip ettim öyle bir merakım da yoktur. 2024 yerel seçimleri öncesi bilindiği üzere İstanbul’da DEM parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı çıkarmıştır. Buna rağmen CHP İstanbul ve bir çok ilimizde Türkiye ittifakı söylemi ile ve sloganlaştırırsak kapsayıcı bir yerel seçim politikası gütmüştür. Bu çerçevede İstanbul ve Türkiye’nin muhtelif illerinde İlçelerde oluşan Meclis üyesi listelerinde her parti ve görüşten isimler dahil edilmiştir. İstanbul’da bir çok ilçede geçmişte başta AK partili olmak üzere İYİ parti, MHP, BBP ve DEM gibi bir çok partide siyaset yapmış insanlar listelere dahil edilmiştir. Bu süreç CHP genel merkezi üzerinden onaylı listeler halinde ilçelere tevdi edilmiş ve ilçe seçim kurullarına teslim edilmiştir. Bilinmelidir ki İlçe seçim kurulları hakkında Terör Örgütü Üyeliği dahil seçilme hakkına sahip olmayan kişileri listelerden çıkartır ve onların yerine isim verilmesi konusunda tanınan sürede tamamlanması istenir. Yukarıda soruda gördüğüm kadarı ile 2022 yılında tespit edildiği söylenen insanların 2024 yılında ki bu listelerde görülmesi halinde müdahale edilmesi ve çıkartılması gerekirken AK partinin İstanbul ‘da ve 26 ilçede kaybettiği seçimden yaklaşık 7 ay sonra başlatılan soruşturma süreci ile meclis üyelerinin bahsi geçen ve terör örgütü olduğu ifade edilerek örgüte üyelik suçlarından yasal işlem başlatıldı. Bu işlemi bir kasıtlı itibarsızlaştırma süreci olarak görüyorum. Ya YSK görevini yapmamıştır. Ya da yürütülen soruşturmalar hakkaniyetli değildir. Sonuçta işlem yapılan insanların içinde Devlet memuru dahi vardır. Konu ile ilgili bilgim bu kadardır. Kent Uzlaşısı bana değil şu anda Türkiye’nin mevcut siyasi gündeminde hükümetli yoğun diplomasi içerisinde bulunan DEM parti yöneticilerine sorulmalıdır.
"Hukuki haklarımı arayacağım"
İmamoğlu, terör suçlarından adli sicil kaydı olan kişilerle telefon görüşmesi olduğuna yönelik suçlamaya ise şu yanıtı verdi:
Bahsi geçen telefon numaraları bana ya da şirketime kayıtlı olan telefonlardan ikisi olmakla birlikte bu telefonlar ağırlıklı olarak yakın çalışma arkadaşlarım tarafından kullanılıyor ve notlar alınır. Günlük telefon akışlarımın çok yoğun olduğu bir gerçektir. Bahsi geçen yaklaşık 2500 gün içerisinde görüşüldüğü ya da irtibat kurulduğu iddia edilen 252+138 şahıs kavramının anlamsız, geçersiz ve sorulmasının dahi kasıtlı olduğunu düşündüğüm bir boyuttadır. Bahsi geçen zaman dilimi içerisinde 3 yerel seçim ve bir de genel seçim yaşanmış, Türkiye’nin gündemde bir siyasi kişiliği olarak bazen sadece 1 günde gelen yüzlerce aramanın içerisinde kum tanesi gibi kalır. İlave olarak ifade etmeliyim ki bu soruyu sorun savcılara tavsiyem odur ki bu kadar terörle iltisaklı olan kimselerin belli olduğu bir detaya sahipseler Türkiye’de ki GSM operatör firmalara bir uyarıda bulunarak bu kişiler birini aradığında terör örgütü üyesi sizi arıyor şeklinde bir sinyalin verilmesi isabetli olacaktır. Yine ifade edeyim ki bu kadar önemli siyasi bir kişiliği bu kadar sayıda terör örgütü üyesi aradıysa çok kereler bir kısım terör örgütü tarafından ölüm tehdidi dahil almış bir kişi olarak beni uyarmamaları ve beklemeleri bu soruşturma kapsamında dile getirmelerini kasıtlı hatta bir pusu stratejisi olarak görmekte ve bu beyan üzerinden ilgili kurum ve kuruluşlar kimler ise haklarında suç duyurusunda bulunacağımı da beyan etmek isterim. Her vatandaşı koruma görevi devleti aittir. Ama takdir edilmelidir ki dünyanın en büyük şehirlerinden birini yöneten Ekrem İMAMOĞLU’na bu kasıtlı davranışı gösteren ve hayatımı tehdit altında tutan kişiler hakkında en üst seviyede kararlı bir şekilde hukuki haklarımı arayacağımı belirtmek isterim.
İfadede adı geçen bir diğer kişi olan Azad Barış’a dair de açıklamalarda bulunan İmamoğlu, Barış’ı ilk kez 2021-2022 yıllarında Almanya’da Berghof Vakfı ve PODEM’in ortaklaşa düzenlediği bir düşünce toplantısında gördüğünü söyledi. İkinci karşılaşmalarının ise 2024 yerel seçimleri öncesi CHP Genel Merkezi’nin görevlendirmesiyle yapılan ve DEM Parti heyetinin de yer aldığı toplantılarda gerçekleştiğini ifade etti.
Azad Barış ile birebir bir ilişkim olmadı. Kendisiyle sadece resmi heyet toplantılarında bir araya geldim. Rapor sunumları dışında kişisel ya da sosyal bir bağımız yoktur. Kendisinin bana rapor talebinde bulunup bulunmadığını da net hatırlamıyorum.
İmamoğlu, Azad Barış’la olan irtibatın büyük ölçüde CHP ile DEM Parti arasında kurulan resmi diyaloglar çerçevesinde gerçekleştiğini, bu görüşmelerin de yerel seçim stratejilerine yönelik araştırma paylaşımlarından ibaret olduğunu vurguladı.
İfadesinin sonunda, gözaltına alınış biçimini ve sürecin yürütülüşünü sert bir dille eleştiren İBB Başkanı, “Bu siyasi operasyon Türkiye’nin hukukuna, ekonomisine ve gençlerinin umuduna zarar vermektedir” dedi. Gizli tanık ifadeleri, MASAK raporları ve HTS verilerine dayandırılan suçlamaların “kurgulanmış ve temelsiz” olduğunu söyleyen İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
Beni ve arkadaşlarımı akla hayale gelmeyecek suçlamalarla hedef almak istiyorlar. Ancak ben Anadolu’nun bağrından çıkmış, devletine ve Cumhuriyet’e bağlı bir yurttaşım. Hak yemem, hakkımı da yedirmem. Bu süreci halkımızın vicdanına havale ediyorum.
Adliyeye sevk ediliyor
Gözaltına alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 4. günün sonunda adliyeye sevk ediliyor.
Independent Türkçe