Bakırhan, Bahçeli'ye seslendi: Ortağınız Erdoğan çözümün neresindedir?

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis’te partisinin haftalık grup toplantısında konuştu

Ekran alıntısı: Youtube

Sözlerine Van'a atanan kayyumla başlayan Bakırhan "AKP iktidarı kaybettiği yerleri artık sandıkta alamayacağını çok iyi biliyor. Van'ı artık rüyasında bile göremeyeceğini çok iyi biliyor" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bakırhan sözlerini şöyle sürdürdü:

Onun için kumpaslarla oyunlarla darbelerle bu iradeyi geri almaya çalışıyor. Van halkı iradesi için günlerdir direniyor. Maalesef bir yargı var, yargı demek için bin şahit gerekli. AKP’nin özel kalem müdürü gibi çalışıyor. Polis talimatla gece yarısı evleri basıyor. Sonra kalkıp yargı kararı diyorlar. Hangi yargı kararı? Sandıkta yenemediğinizi yargı kumpasıyla pusu kurarak almaya çalışıyorsunuz. Van Büyükşehir Belediyemize bir gece yarısı çetevari bir şekilde girdiler. O görüntüleri izleyen var mı bilmiyorum ama plastik mermilerle gaz bombalarıyla neredeyse insanları 3., 4. kattan atacak kadar gözü dönmüş bir şekilde Van halkının iradesini gasp etmeye çalıştılar. Bu darbe değil de nedir Allah aşkına. Sizden büyük darbeci, sizden büyük vesayetçi mi var?

DEM Partili vekile yönelik polis müdahalesine işaret eden Bakırhan "Meclis Başkanı'na sesleniyorum. Senin vekilin, Şırnak halkının iradesini temsil eden Newroz Uysal'a yapılan işkenceyi kabul ediyor musun?" diye sordu.

"Barış umuduna saldırı"

Bugün Halkların Demokratik Kongresi mensuplarına yönelik gözaltıları eleştiren Tuncer Bakırhan şöyle konuştu:

Van'dan Tişren'e kadar, bugün olan HDK operasyonuna kadar barış umudunu ortadan kaldırmak isteyen sabotajcı bir akıl var. Toplum 15 Şubat'ta Sayın Öcalan'dan çağrı beklerken iktidar çözümsüzlükte ısrar eden yaklaşımlarıyla topluma mesaj verdi. Bu sabah HDK'ye yapılan operasyonda en az 52 arkadaşımız gözaltına alındı. Bu siyasi kırım operasyonu ülkenin barış, demokrasi ve çözüm arayışına yönelik topyekun bir saldırıdır. Bu baskıcı ve hukuksuz uygulamayı kınıyoruz, reddediyoruz. Her birimizin bu yolda alnımız aktır. Haklı mücadelemiz devam edecektir. Bu siyasi kırım operasyonlarının sayın Öcalan'dan gelmesi beklenen çağrının arifesinde olması, barış umuduna yönelik saldırıdır.

Bahçeli'ye sorular

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye seslenen Bakırhan şu ifadeleri kullandı:

Buradan Devlet Bahçeli'ye de sesleniyorum. Siz Türk Kürt ilişkilerinde yeni bir sayfanın açılmasından bahsediyorsunuz. Ama ortağınız barış umudunuz yok etmek için son hızla devam ediyor. Siz bu sürece doğum sancısı diyorsunuz. İktidarınız bu sürece ölü doğum yaptırmak için çabalıyor. Kürt Türk ittifakını savunmak hepimizin görevidir. Biz barışa, diyaloğa, müzakereye inanıyoruz. Ortağınız ve yürütme erki olan Erdoğan çözümün neresindedir? Bu soruyu biz de 85 milyon insan da merak ediyor. Bugün Van'da kayyım atanıyor. Yarın Adana'ya İzmir'e de göz dikecekler. Bu sadece DEM Parti'ye yapılan bir şey değildir. Parti meselesi değil, demokrasi meselesidir. Birlikte mücadele etmekten başka şansımız yoktur. 

"Öcalan eski korkuları geride bırakalım diyor"

Kendilerinin AK Parti ile anlaştığı yönündeki iddialara da değinen Tuncer Bakırhan şöyle konuştu:

Barış imkanı her konuşulduğunda 'Kürtler AKP ile anlaşıyor diyenlere sesleniyorum'. Anlaşıyorsak Van'a neden kayyım atandı, neden Van'da gençlerimiz işkence görüyor? AKP ile anlaşan sizsiniz. 22 yıldır AKP ile mücadele eden en güçlü zemin burasıdır. Milletvekillerimiz, siyasetçilerimiz neden cezaevinde. Onlar rahat konforlu alanlarından değerlendirme yapıyorlar.

Devlette bir akıl var ki barıştan, çözümden korkuyor. Kürtlerin düşman gibi gösterilmesine can atıyor. Çünkü iktidarları buna bağlıdır. Bu nedenle Kürt halkının her barış talebi kayyımlarla, gözaltılarla, tutuklamalarla sabote edilmeye çalışılıyor. Biz de sürekli güvercin tedirginliğinde yaşamaya devam ediyor.

Sayın Öcalan Kürdü bir tehdit olarak gören devlet algısının ortadan kalkması gerektiğini söylüyor. Gelin eski korkularımızı geride bırakalım diyor. Biz de bu paradigmayı destekliyoruz. Bu ülkenin ortak geleceğini, kardeşçe yaşam umudunu büyütmek istiyoruz. Sürece ilişkin kaygıları olan muhalefete de seslenmek istiyorum; bu yeni paradigmayla güvenlik-beka uydurmaları statükocuların elinden alınacak, demokratik muhalefete geniş bir kazanım alanı açılacaktır. Onun için bu süreci desteklemek gerekiyor. Bu süreç sadece DEM Parti'nin sorumluluğunu alacak bir süreç değildir. Devletin zulmünün üzerini örten bu örtüyü almaya çalışıyor Öcalan.

Tuncer Bakırhan: Öcalan'ın yapacağı çağrıda silah işin küçük bir boyutu

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakırhan, DEM Parti İmralı heyetinin Kuzey Irak ziyareti ardından notlarını paylaşmak amacıyla İmralı'da tutulan Abdullah Öcalan’la üçüncü kez görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvuru yapıp yapmayacağına ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

Evet, siz de takip ediyorsunuz. Bugün Kürdistan Federe Bölgesi'ndeki ziyaretler sona eriyor. Heyetimiz buraya gelecek. Birlikte bir istişare yapıp, yol haritamızı belirleyip kamuoyuyla da paylaşacağız. Görüştükten sonra da Heyetimiz İmralı'yla da tekrar görüşmek için başvuru yapacak. Aslında bu görüşmeler o kadar kolay olmuyor. Kendi örgütüne, onun çeşitli kurumlarına, dost güçleri KDP'ye, YNK'ye... Heyetimiz gerçekten çok yoğun bir çalışma içerisindeydi. Anca bitirebildi. Döndükten sonra biz Genel Merkez olarak bu görüşmeleri değerlendireceğiz. En kısa sürede, Heyetimizin gitmesi için elimizden gelen bütün çabayı ortaya koyacağız. Sonrası artık yapılan başvurudan sonrası Adalet Bakanlığı'na bağlı. Yani umuyor, bekliyoruz ki en kısa sürede açıklama, çağrı yapılsın. Adalet Bakanlığı bu işi hızlandırırsa muhtemelen yakın sürede Sayın Öcalan da hazırlığını herhalde giden aktarımlardan sonra son noktayı koyup bir açıklama yapacak. Tarih evet çok önemli ama kestiremiyoruz.

“Biz çağrı İmralı heyeti görüşmesinden sonra gelsin diye düşünüyoruz”

Bakırhan, Öcalan’ın çağrısının İmralı heyeti ziyareti öncesinde mi, yoksa sonrasında mı yapılacağına ilişkin olarak, "Heyet muhtemelen görüşmüş olduğu çevrelerin düşüncelerini iletmek ister ve biz de heyetimizin çağrı yapmasını istiyoruz. Ama nasıl sonuçlanır onu beraber göreceğiz. Çağrı öncesi mi sonrası mı gelir, biz çağrı görüşmeden sonra gelsin diye düşünüyoruz" dedi.

Öcalan’dan gelecek çağrının silahsızlanma çağrısı mı yoksa geniş kapsamlı adımların da yer aldığı silah bırakmanın da bunun bir parçası olduğu bir çağrı mı olacak?” sorusunu Bakırhan, şöyle yanıtladı:

Türkiye kamuoyu silaha kilitlendi ama ben oradan 100 yıllık bir çağrı geleceğini birkaç defa söylemiştim. Kürt-Türk ilişkilerini yeniden tarif eden, biraz önce bahsettiğim gibi bu terör, şiddet, güvenlik, tehdit algısını ortadan kaldıran, bu ülkede yaşayan bütün insanların demokratik bir zeminde eşitce yaşayabilecekleri bir yol haritasının çıkacağını düşünüyoruz. Silah bunun çok küçük bir boyutudur. Küçük bir sonucudur bence. İşin esası Türkiye'nin demokratikleşmesi. Kürt sorununun şiddet zemininden, siyasi ve hukuki zemine ulaşarak demokratik bir şekilde çözümüne dönük bir yol haritası açıklanacak.

Bakırhan, sürecin çatışma sürecinde devam etmesini isteyen kesimlerin olduğunu belirterek, "Bu sürecin böyle devam etmesini isteyen tabii kimi çevreler var görüyoruz. Yapılan yorum ve analizleri hep birlikte izliyoruz. Ama bizim yaptığımız 42 büyük yerleşim yerindeki toplumla, örgütümüzle demokratik kamuoyuyla buluşmalarımızın sonucunda emin olun gittiğimiz çevrelerinin yüzde 90'dan fazlası bu sürecin bir çözüm süreci, barış süreci olmasını düşünüyor. Aksi düşünenler de olabilir. Onların çoğunlukta olduğunu sanmıyorum" diye konuştu.

“Bizim muhatabımız bir danışman değil”

"İktidara çağrıda bulunuyorsunuz ama iktidar Van'a kayyum atayarak bir yanıt veriyor görünüyor. Öte yandan Cumhurbaşkanlığı başdanışmanı da ‘kayyum terörün sonucudur’ dedi. ‘Terörü sonuç olarak niteleyenler yüzsüzdür’ yönünde açıklamalar yaptı. Cumhurbaşkanı'nın danışmanı olan isimden gelen bu açıklamaları ve ‘terörün sonucudur’ kayyum yaklaşımını siz nasıl yorumluyorsunuz?" sorusu üzerine Bakırhan, şunları kaydetti:

Bizim muhatabımız bir danışman değil. Biz diğer belediyeler dahil olmak üzere Van Belediyesi'ne atanan kayyımın irade gaspı olduğunu, bir darbe olduğunu buna karşı mücadele edeceğimizi, direneceğimizi söyledik. Siz de bilirsiniz ya. Üç dönem halk sandıkta seçiyor, yerine kayyım atıyor. Abdullah Zeydan mı terör? Safiye eş başkanımız mı terör? Ayıptır ya. Neyin terör olup olmadığını bence dünya ve Türkiye kamuoyu çok iyi görüyor.

 

Independent Türkçe, ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU