DEVA, Gelecek ve Saadet partilerinin çatı partisi Yeni Yol, TBMM’de ilk grup toplantısını gerçekleştirdi.
Grup adına söz alan ilk isim Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan oldu. Arıkan, Gazze'de İsrail'in sürdürdüğü savaşın devam ettiğini vurgulayarak, "Siyonist İsrail’in ateşkesin konuşulduğu bir dönemde bile mülteci kamplarını bombaladığına ve masumları katlettiğine şahit olduk. Soykırım konusunda ustalaşan terörist İsrail, arkasına aldığı güç ile bölgemizi cehenneme çevirmekten hiç çekinmiyor. Cent hesabı yaparak beslenen canavar hedefine ufak ufak ilerliyor. İktidar ne yapacak şimdi? Cent hesabı yapmaya mı devam edecek yoksa aldatıldık mı diyecek?" ifadesini kullandı.
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın yapılan operasyonla gözaltına alınmasını değerlendiren Arıkan konuşmasında şunları söyledi:
Ülkemize döndüğümüzde ise yine aynı yöntemleri, yine aynı sonuçları, yine aynı gündemleri görmekteyiz. Önce seçilmesine izin verip, sonra milli iradeyi yok sayarak kayyım atamak kimseye bir şey kazandırmadı, kazandırmayacaktır. Pazartesi günü Beşiktaş Belediye Başkanı sabah operasyonu ile gözaltına alınıyor. Çağırsalar gelecek olan bir siyasetçiye operasyon yapmak itibarsızlaştırmanın hesabını gütmek demektir.
İddia edilen soruşturma ihaleye fesat karıştırma. Bahsedilen firmalarla iktidarın belediyeleri de iş yapmış, proje vermiş ama gözaltına alınan sadece muhafetin belediye başkanı. İktidar seçimde alamadığı yerleri ya belediye başkanlarına baskı yapıp partilerinden istifa ettirerek ya da kayyum atayarak geri alıyor. Beşiktaş Belediye Başkanı’nın başına gelenler, Yunus Emre Enstitüsü’nü soyan başkanının başına gelmedi. Milli irade nutukları atanlar, milletin seçtiğini partili savcılarla görevden alarak bu ülkeye hizmet edemezler.
"150 bin TL çok basit harcamaları bile karşılamamakta"
Ekonomide yaşanan zorlukların aile kurumunu etkilediğini vurgulayan Arıkan, iktidarın müjde olarak duyurduğu desteklerin tehlike çanları olduğunu belirterek şöyle konuştu:
Boşanan sayısı gün gün artıyor evlenen sayısı gün gün azalıyor. İktidarın bugüne kadar görmezden geldiği bu sorun nüfus planlamasını bile tehdit eder hale geldi. Gençlerimiz iş bulamadığı için evlenemiyor. Evlenenler ise çocuk sahibi olmaktan kaçıyor ya da en fazla bir çocuk sahibi olmayı tercih ediyorlar.
İktidar 2025 yılını 'Aile Yılı' ilan etti ve birtakım destekler açıkladı. Buna göre yeni evlenecek 18-29 yaş arası gençlerimize 150 bin TL faizsiz kredi verilecek. Bu ücret bugün çok basit harcamaları bile karşılamamakta. Ayrıca üst yaş sınırı esnetilmelidir. Bugün 30 yaşının üstünde olup evlenemeyen sayısı azımsanmayacak kadar fazladır. Yenidoğan bir bebeğe verilecek tek seferlik destek 5 bin lira olarak açıklandı. Bu rakam bugün sağlıklı bir bebeğin bir aylık masrafı bile değildir. Aynı şekilde bu rakamlar da yükseltilmelidir ve aile fonuna daha büyük bir destek verilmelidir.
Ülkemizin değişmeyen bir numaralı gündemi kötü ekonomi. Bunun sebebi de uygulanan rant, faiz ve yolsuzluk temelli ekonomi modelidir. Yap-işlet-devret modeli ile yapılan garantili projelerdir. Şunu ifade edelim, biz milletin menfaatine olan bütün projeleri destekleriz. Fakat sizler yurt dışında bir milyar dolara mal olan projeleri, Türkiye’de 4 milyar dolara yapar ve aradaki farkı millete ödetirseniz işte biz bu projelere karşı çıkmak zorunda kalırız. Biz yakaları birleştiren köprülere otoyollara karşı değiliz. Ancak verilen garantiler yüzünden milletin iki yakası bir araya gelmiyorsa biz bu projelere itiraz etmek durumundayız. Biz boğazın altından otomobillerin, trenlerin yürütülmesine karşı olmak değiliz, tüyü bitmemiş yetimin hakkının yürütülmesine karşıyız. Şimdi bugün Cumhurbaşkanı marketleri hedef gösterdi, ekonomi bakanı ev sahiplerini hedef gösterdi. Enflasyonun sebebi yüksek kiralarmış. Yakında enflasyonun sebebini açıklayacaklar onu da muhtemelen Lidyalılar'a bağlayacaklar. Eğer Lidyalılar parayı bulmasalardı bu ülkede enflasyon olmazdı diyecekler. İktidar teflon tava gibi, çünkü kendileri dışında herkes suçlu.
"Yeni boykot listemiz hayırlı olsun"
Arıkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, fahiş fiyatları boykot çağrısını anımsatarak şu ifadeleri kullandı:
Cumhurbaşkanını sonuna kadar destekliyoruz. Fakat iktidarın boykot çağrısında bir konu eksik. Sayın yetkililer neyi, hangi fiyatı boykot edeceğimizi söylemediler. Bu cuma motorin fiyatı 50 tl’yi geçecek. Bu fahiş fiyatlı benzini boykot etmeyi destekliyoruz. Kira artışı yüzde 58,51 olmuş. Alınan 22 bin liralık maaşın tamamı sadece kiraya gidiyor, bazen bu bile yetmiyor. Otoyol ve köprü ücretlerine son bir yılda yüzde 288 ile yüzde 453 arasında bir zam yapılmış. Biz bu fahiş fiyatların da boykot edilmesini bekliyoruz. İktidarın kontrolündeki Turkcell’in, Türk Telekom’un fahiş fiyatlı tarifelerini boykotu destekliyoruz. Tarım Kredi Kooperatiflerindeki fahiş fiyatları boykot etmeyi destekliyoruz. Buradan aziz milletimizi bu fahiş fiyatları koyanları, yani AK Parti'yi boykot etmeye çağırıyorum. Bu fiyatlardan, bu sıkıntılardan kurtulmak istiyorsak boykot edeceğimiz tek bir ürün var o da AK Parti’dir. Yeni boykot listemiz de, yeni boykot ürünümüz de hayırlı olsun.
ANKA