Cenin: Kapalı cezaevinde savaş

"Cenin ve kalabalık kampında, müttefiki veya yakın destekçisi olmayan iki hayal kırıklığına uğramış taraf arasında bir çatışma yaşanıyor"

Filistin güvenlik güçlerinin Cenin Mülteci Kampı'ndaki "operasyonunda" ölü sayısı 14'e yükseldi / Fotoğraf: AA

Filistinliler, başlangıcından anlaşıldığı kadarıyla geçen yılın devamı niteliğinde yeni bir yıla giriyorlar.

Gazze hâlâ ateş altında ve ateşin söneceğine dair en ufak bir belirti yok.

Batı Şeria, yedi cephede verilen savaşların birincil hedefi olması nedeniyle savaşıyor ve kendisine karşı savaşılıyor.

İsrail'in Filistinlilere yönelik savaşı Ortadoğu'nun birçok bölgesinde alevlenmelere yol açıyor.

Bu da ilk ama kesin olarak, Filistinlilerin kendisinden bir devlet beklediği barış projesinin sona ermesine yol açtı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Gazze'ye yönelik savaşın sonuçları henüz kesin olarak ortaya çıkmamış olsa da sahadaki gelişmeler ışığında okunduğunda şu ortaya çıkıyor; savaş Gazze'yi yerle bir ettikten sonra, mevcut savaştan yani 15 aydır gördüğümüz askeri çatışmalara geçiş yapmadan önce yaşadığı boğucu abluka döneminden çok daha zor bir duruma geri döndürecek.

Burada daha zor olan, yakılıp yıkılan ülkeyi minumum düzeyde de olsa yeniden yaşanabilir hale getirmektir.

Bu haldeki Filistin yeni yıla girerken etrafındaki her şey onun aleyhine işliyor.

En acısı da içinde bulunduğu amansız savaşta ona hiçbir şekilde yardım edilememesi.

Bu durum, İsrail'in onu bu şekilde izole etmesini sağladı ve sadece Filistin bağlamında değil, aynı zamanda çok daha geniş anlamda Ortadoğu ve dünya bağlamında da kendi ajandasını gerçekleştirmesi için ona değerli fırsatlar sundu.

Filistin meselesini çevreleyen tüm bu olumsuzluklar alışkın olduğumuz bir durum.  

Ancak, Filistinlilerle davalarına daha da zarar veren, hiçbirine bir çözümün bulunmadığı eski ve yeni krizlerin bir araya gelip iç içe geçtiği iç koşullardır.

Dikkat çekici ve yeni bir kriz olarak değerlendirilebilecek olan ise Cenin'de farklı başlık ve adlandırmalar altında yaşanan çatışmalardır.

Filistin Ulusal Otoritesi bunu, kanunsuzluk durumuna son verme amaçlı bir güvenlik operasyonu olarak adlandırıyor.

Diğer taraftaki savaşçılar buna direnişin hayatta kalma savaşı diyorlar. Kimileri de bunu direniş güçleri ile arenalar birliğinin ölüm kalım savaşı olarak değerlendiriyor!

Bu olayın trajik tarafı, Filistinlilerin kanının İsrail'in eylemleriyle değil, kendi eylemleriyle dökülmüş olmasının yanı sıra zaman diliminin uzunluğudur, çünkü çatışma ikinci ayına girmek üzere ve hatta girmiş olabilir.

Trajedilerin en büyüğü ise bu trajedinin gidişatını gözlemleyen İsrail'in rolünün yapısı ile somutlaşıyor.

Sonucu ne olursa olsun, istediği zaman, istediği şekilde müdahale edebildiği, nihai sonuca silah zoruyla karar verebildiği müddetçe de bundan en çok faydalanacak olan İsrail’dir.

Bir bütün olarak Filistin halkının bu trajedide hiçbir rolü yok gibi görünüyor.

Ne kendisini bu konuda temsil edecek bir meclis var ne de çatışmanın Batı Şeria'nın diğer bölgelerine de yayılıp genişleyeceği yönündeki artan korkuya rağmen, sivil toplum güçlerinin gönüllü girişimlerini bir etkisi oldu.
 


Cenin ve kalabalık kampında, müttefiki veya yakın destekçisi olmayan iki hayal kırıklığına uğramış taraf arasında bir çatışma yaşanıyor.

Filistin Otoritesi, görevi tamamlayıp başka bir yere geçmek isteyen İsrail'in yoğun baskısı altında Cenin'de faaliyet gösteriyor.

İsrail’in Otorite’nin gücünü zayıflatmaya yönelik icraatlarına devam etmesi, Otorite’nin halkının desteğini ve dayanışmasını, daha da önemlisi itibarını kaybetmesine neden oluyor.

Kanun kaçağı olarak tanımladıkları ise kendilerini destekleyen, çabalarını benimseyen, finanse eden ve bunlara bahis oynayan taraflardan izole bir şekilde yaşıyorlar.

Burada kastettiğimiz, kendilerine finansman sunsa da daha önemli olan insan unsurunu sağlayamayacak olan İslami Cihat örgütüdür.

Cihat ve ona bağlı gruplar, Batı Şeria'yı ve onu alevlendirmeyi, Gazze'de ve diğer yerlerde yaşadıkları kayıpların telafisi olarak görüyorlar.

Kampta yaşananlar, sıkı sıkıya kilitli bir cezaevinde iki kişi arasındaki mücadeleye benziyor. Böyle bir durumda sloganlar ve isimler önemli değildir.

Önemli olan, hem de en önemlisi, kapıların ve duvarların ardında sıranın Batı Şeria'ya gelmesi için Gazze'yi yerle bir eden İsrail'in durmasıdır.

Tüm bunların temel hedefi ise Filistin devletinin kurulmasını engellemektir.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU