Ankara Tandoğan Meydanı'nda yapılan mitingde, emeklilerin yoğun katılımı dikkati çekti. Vatandaşlar, "Eğitime sağlığa emekçiye bütçe", "savaşa, ranta sermayeye değil, emekliye bütçe" yazılı pankartlar taşıdı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ankara’daki mitinge KESK'e bağlı sendikaların yanı sıra çok sayıda emek örgütü, sivil toplum örgütü ve CHP, DEM Parti ve TİP de katıldı.
Mitinge katılanlar, "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Yaşasın halkların kardeşliği", "Sermayeye değil, emekçiye bütçe", "Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek" sloganları attı. Mitingde, "Eğitime, sağlığa, emekçiye bütçe", "Savaşa, ranta sermayeye değil, emekliye bütçe", "Zam, zulüm, yoksulluk, işte AKP", "Geçinemiyoruz" yazılı pankart ve dövizler taşındı.
Binlerce kişinin katıldığı mitingde KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak ve Ahmet Karagöz söz aldı. Her iki isim de miting alanında bulunanları Kürtçe ve Türkçe selamladı. KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, işçi ve emekçilerin verdiği mücadelesine dikkati çekti. Karagöz, şunları söyledi:
Bu bozuk düzende çalışanların güvencileri yok. Sağlıkta dönüşüm altında yürüttükleri rant politikaları bizi öldürüyor. Yenidoğan çocukları öldürüyor. Sağlıkta şiddetin zeminini yaratıyor. Ataması yapılamayan öğretmenler, asgarinin altında çalıştırılan özel öğretmenler köleleştiriliyor. Bu mücadeleniz bu iktidarı da götürecektir. Buradan bir kez daha sesleniyoruz; demokrasinin koşulu halk iradesine saygı duymaktır. Bunun dışındaki her türlü müdahale gasptır. Bir kez daha söylüyoruz; kayyım toplumsal iradeye darbedir. Yandaşlara belediyelere ihale açmak, dağıtmaktır. Halkın omuzlarına yeni vergiler yüklemesidir kayyım. Eşit yurttaşlık temelinde yaşamak isteyen halklara gözdağıdır. Kayyım halklar arasına konulmak istenen beton duvarlardır. Saltanatlarını sürdürmek için yapıyorlar. Başta laiklik olmak üzere Cumhuriyet'in bütün kazanmalarını silmek isteyen zihniyete karşı mücadelemizi büyüteceğiz. Kürt sorunun demokratik yol ve yöntemler ile çözülmesinden yanayız. Halkların, eşit ve yurttaşlık talebi anayasa güvencesi altına alınması için hep birlikte mücadele edeceğiz.
"Emekliler, büyük kentlerde 12 bin 500 lira ile nasıl geçinecekler"
Bu miting öncesi çiftçilerimiz ile görüştük. Mazot, tohum alamadıklarını söylediler. Ürettikleri ürünleri satamadıklarını söylediler. Bütçeden çiftçilere aktarım olmalıdır. Çiftçiler hayvanlarını satamıyorlar. Hayvan yetiştiricilerine bütçeden pay verilmelidir. Öğrenciler ekonomik sebeplerden dolayı öğrenciler kayıtlarını donduruyor. Bu bütçeden bir yerlere aktarım yapılacaksa öğrencilere aktarılmalıdır. Başta Ankara, İzmir, İstanbul olmak üzere bu büyük kentlerde emekliler nasıl 12 bin 500 lira ile geçinecekler. Bu kentlerde kiralar 25 bin lira. Siyasal iktidar kendi siyasal politikalarını destekleyecek bir bütçeyi dayatıyor. Biz bunu kabul etmiyoruz."
AK Partililerin sucuk ve ciğer partilerini hatırlatan Karagöz, ''Utanmadan bizden kemer sıkmamızı istiyorlar. Musluğun başında olanlar dolaylı ve dolaysız vergiler ile sırtımıza biniyorlar” diye konuştu.
''Çarkların içinde kimler eziliyor"
KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak da ekonomik politikalarını eleştirdi. Koçak, “Çarkların içinde kimler eziliyor? Kadın yoksulluğunun derilleşmesi ile bu çark bizi eziyor. Bu bozuk düzenin çarkları yıllardır halkları, emekçileri, işçileri eziyor. Bu çark bir avuç zengini daha zengin etmek için çalışıyor” dedi. Koçak, şunları söyledi:
"Bu ülkenin sadece yüzde 34’ü güvenceli çalışıyor"
Toplum her geçen gün daha da yoksullaşıyor. Mevsim sebzelerini yüz liraya dahi alamıyoruz. Ortalama bir ev 25 bin liraya çıkmış. Bu ülkeyi yönetenler biliyor mu? Biliyor. Emekli maaşları ne kadar biliyorlar mı? Tabii ki biliyorlar. Yani kiranın yarısı kadar maaş veriliyor emeklilere. Zenginleri zengin ediyorlar, bizden kemer sıkmamızı bekliyorlar. Kamu emekçilerinin maaşı ortalama yoksulluk sınırın yarısında. Emekli olduklarında sadece üçte birine kadar düşüyor. Bizim emekli hakkımızı gasp ediyorlar. Gençlerin çalışma hakkını gasp ediyorlar. Bu ülkenin sadece yüzde 34’ü güvenceli çalışıyor. Kadınlarda yüzde 20’e düşmüş. Bu iktidar toplumsal cinsiyet eşitliğini tanımadığını söylüyor. Bu iktidarın rant ve savaş politikaları sonucu yaşanan yoksulluğu reddediyoruz.
Dolaylı vergilerden vazgeçilmesini istiyoruz. Ödemek zorunda kaldığımız dolaylı vergiler yani en zengin ile en yoksulluğu eşitleyen vergilerden vazgeçilmesini istiyoruz. Vergi bizi yoksullaştırıyor. Adaletsiz vergiler bizi yoksullaştırıyor. Bütçeden hakkımızı alamıyoruz. Bunu yapan bu iktidarı tanımıyoruz. Vergilerimizden oluşan bütçenin silahlanmaya değil, barışın ve demokrasinin tesisine kullanılmasını istiyoruz. Eğitimin tüm kademelerinde çocuklarımıza bir öğün yemek ve su istiyoruz. Kamuda, işçi alımlarında mülakatlardan vaçgeçilmesini istiyoruz. KHK’ların görevlerine iade edilmesini istiyoruz. Tüm kamu hizmetlerinde anadilin olmasını istiyoruz.
Halkımız bu iktidardan bıkmıştır. Bu iktidar kendi başına gitmeyecek. Bu düzeni değiştirmek için mücadele edeceğiz. Bu iktidar gitmeden emek, özgürlük, demokrasi ve barış gelmeyecek. Tüm örgütlerin, kurumların yan yana gelmesi gerekiyor.
ANKA