Protesto açıklamasında "Kayyum rejimi en başta seçmen iradesine darbe demektir. Kayyum rejimi demokrasi ve hukukun askıya alınması demektir. Kayyum rejimi halka değil ihalecilere, rantçılara hizmet demektir. Kayyum rejimi iktidarın yolsuzluk düzeninin devamı demektir" denildi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Esenyurt Belediyesi’nin ardından Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine de kayyum atanması İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, tarafından Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda ‘halk buluşması’yla protesto edildi. Buluşmanın yapıldığı meydana DEM Parti Milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Kezban Konukçu ve yerine kayyum atanan Batman Belediye Eşbaşkanı Gülistan Sönük kol kola birlikte geldi. Kayyumlara ilişkin halk buluşmasına DEM Parti ile CHP’lilerin yanı sıra SOL Parti, EMEK Partisi, Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve çok sayıda sivil toplum örgütü katıldı.
"AKP-MHP iktidarı kaç kere kayyum atarsa atasın bu belediyeleri her seçimde daha büyük farkla kaybediyor"
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını Feyza Yılmaz okudu. Yılmaz şunları söyledi:
Siyasi iktidar belediyeler üzerinde sallandırdığı kayyum sopasından vazgeçmiyor. Önce Hakkari’ye, sonra Esenyurt’a, ardından da Mardin, Batman ve Halfeti’de belediyelere kayyumlar atandı. Ancak halkın iradesini, seçme seçilme hakkını ayaklar altına alan kayyum politikaları yeni değil. AKP-MHP iktidarı kaç kere kayyum atarsa atasın, bu belediyeleri her seçimde yeniden daha büyük farkla kaybediyor. Halk, iradesine daha güçlü sahip çıkıyor, kayyum politikalarını çöpe atıyor.
"AKP-MHP iktidarının belediyelere yönelik saldırıları,büyükşehir belediyelerine soruşturmalarla sürüyor"
12 Eylül darbecilerinin bile gerisindeki AKP-MHP iktidarının kayyumlarla 31 Mart’ta kaybettiği belediyelere karşı gasp planları yaptığı ortada. Kayyum atamalarını olağan hale getirmeyi, toplumu kayyum rejimine alıştırmayı ve halk iradesini gasp etme planlarına karşı çıkışı önlemeyi hedefliyorlar. Kendi baskıcı iktidarlarını sürdürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Görüyoruz ki AKP-MHP iktidarının belediyelere yönelik saldırıları şimdi de İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediyelerine yönelik soruşturmalarla devam ediyor.
"Kayyum seçmen iradesine darbe demektir"
Kayyum rejimi en başta seçmen iradesine darbe demektir. Kayyum rejimi demokrasi ve hukukun askıya alınması demektir. Kayyum rejimi halka değil ihalecilere, rantçılara hizmet demektir. Kayyum rejimi iktidarın yolsuzluk düzeninin devamı demektir. Kayyum rejimi kamu hizmeti değil, sadaka düzeni demektir.
"Milletvekilleri türlü hukuksuzluklarla hapse atılırken seçme seçilme hakkından söz edilemez"
Kayyum rejimi kadınların, gençlerin ve toplumun ezilen kesimlerinin haklarına sahip çıkan değil, her adımda onları kısıtlayan yerel yönetimler demektir. Milletvekilleri türlü hukuksuzluklarla hapse atılırken, belediyelere siyasi operasyonlarla kayyum atanırken seçme seçilme hakkından söz edilemez. Seçme seçilme hakkının tanınmadığı bir durumda da demokrasiden bahsedilemez.
"Kayyum rejimini kabul etmiyoruz"
Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri olarak iktidarın dayattığı kayyum rejimini kabul etmiyoruz. Haklarımızın gasp edilmesine alışmayacağız. Hukuksuz operasyonlara son verilmeli, seçilmiş belediye başkanları derhal görevlerine iade edilmelidir. Kayyum politikaları terk edilmeli, darbe uygulamalarından vazgeçilmeli ve halkın iradesi tanınmalıdır. Bir kez daha ilan ediyoruz. Demokrasiye, emeğe, barışa darbe anlamına gelen kayyumlara karşı hep birlikte verdiğimiz mücadeleden geri adım atmayacağız. Kazanana kadar direnişimize devam edeceğiz. Kayyumlar gidecek, biz kalacağız.
ANKA