Trump saati ve ölümleri durdurma misyonu

"Lübnan'da devlet yeniden kurulmalı, Gazze'de Filistin halkına umut kapıları yeniden açılmalı, bir Filistin devletinin kuruluşuna giden yolu açma umudu verilmeli"

Fotoğraf: Brendan McDermid/Reuters

ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarının açıklanmasından bu yana dünya Donald Trump adında bir adamın saatiyle yaşıyor.

Daha önce hiç böyle bir sahne görmemiştik.

Yüzyılın başında Rusya, Kremlin'in anahtarlarını KGB koridorlarından gelen ve adı Vladimir Putin olan gizemli bir adama teslim ettiğinde ya da Şi Cinping Mao Zedong'un ülkesinin tahtında imparator olarak taç giydiğinde dünya böyle nefesini tutmamıştı.

Bir adamın görünmesi sebebiyle dünya nadiren dönüp saatine bakar.

Bunun sebebi onun halesi mi, ülkesinin halesi mi, yoksa iki halenin buluşması mı?

Dahası dünya bir önceki başkanlık döneminde onu tanıdı, tecrübe etti, ardından mahkemelerin ve büyük medya kuruluşlarının onun peşine düştüğünü gördü.

Sonra onun yeniden yarıştığını, ABD'ye büyüklüğünü yeniden kazandırmak istediğini, kısa, keskin cümleler söylediğini, dans ettiğini, suikast girişimlerinden kurtulduğunu, yumruğunu kaldırdığını ve kanının kırmızı kravatı ile parladığını gördü.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Dünya nadiren tek bir adam için dönüp saatine bakar ama bunu yaptı.

Amerikalıların global köyün gölüne büyük bir taş attığına dair bir kanaat egemen oldu ve pek çok kişi yakın ve uzak bölgelerdeki koltukları yeniden düzenleyecek bir tsunamiden korktu.

Avrupalılar, tehlikeleri ve çözümleriyle dünyayı okumada onun yaşlı kıtaya önemli bir konum ayırmadığını biliyorlar.

Daha önce kendilerini savunma sorumluluğunu ABD'ye yükledikleri ve bedelini ödeme konusunda cimri davrandıkları için zaten onları azarlamıştı.

Onun bir solist olduğunu ve sürprizlerini gerçekleştirmeden önce ne Fransa cumhurbaşkanından, ne İngiltere başbakanından ne de Almanya şansölyesinden izin istemeyeceğini biliyorlar.

Beyaz Saray, dünya denen hasta için kesin sonuçlu tedavilere sahip olduğunu iddia eden güçlü bir adama emanet.

Güvenlik, ekonomi, göç ve açık krizler için tedavileri var ve bunlar Antonio Guterres ve kliniğinin teşhislerine dayanmıyor.

Onun acı ilacı anlaşmadır ve ilacı almayı reddeden kişi, tek doktor olan sayın başkanının gazabını hak eder.

Bu nedenle sonuçlar açıklandıktan sonra Zelenski üzgün görünüyordu.

Açık yetki dönemi sona erdi. Ukrayna'nın damarlarına milyarlarca dolar ve silah pompalama dönemi sona erdi.

Çar güçlerinin ilerleyişini durdurmak için Zelenski'nin ülkesinin az da olsa zehri yudumlaması gerekiyor.

Trump "dostu" Kim Jong-Un'un güçlerini Avrupa'ya getirse bile Rusya'yı büyük bir tehlike kaynağı olarak görmüyor.

Ona göre büyük tehlike Çin’den geliyor ve bu tehlike için Çin ekonomisi ve onunla birlikte dünya ekonomisi açısından acı olabilecek tedaviler hazırladı.

ABD seçimleri yılı dikkat çekiciydi, Ortadoğu'da ise korkunç bir yıldı.

Bölge halkı Beyaz Saray'a ulaşma yarışını hava saldırıları, füzeler ve İHA sesleriyle birlikte takip etti.

Mobil katliamlar sonucunda Gazze, enkazla, cesetlerle ve yerinden edilmiş insan dalgalarıyla boğulan bir kan gölüne dönüştü ve şimdi de Gazze Şeridi'ndeki görüntüler Lübnan'da tekrarlanıyor.

Hamas'ın Tufan sonrasını yönetme şekline, Hizbullah'ın destek cephesi açma tercihine, Lübnan'ın kapasitesinin üzerinde bir bölgesel bir rol üstlenme gücüne ilişkin gözlemleri bir kenara bırakalım. Şimdi birinci sorun, ölümlerin durdurulmasıdır.
 


Ortadoğu'daki herkesin ABD'yi sevme veya nefret etme hakkı var ve aynı şey Donald Trump için de geçerli.

Ancak bölge halkı kaçınılmaz bir gerçekle karşı karşıya; Beyaz Saray'ı geri kazanan adam, resmi olarak göreve başlamadan önce bile ölümleri durdurabilecek tek kişidir.

Ateşkes yeni bir talep değil. Geçtiğimiz aylarda birkaç kez dile getirildi ve her zaman Binyamin Netanyahu'nun İsrail'in yürüttüğü "varoluş savaşının" hedeflerini tamamlama konusundaki ısrarına çarptı.

Netanyahu daha da ileri giderek Ortadoğu'daki eski güç dengelerine karşı bir darbe başlatmaktan bahsetti.

Onun için savaş, İran'ın kollarıyla mücadeleden, onunla karşılıklı saldırılara geçiş yaptı.

Joe Biden, Gazze'de rehinelerin serbest bırakılmasını da içerecek bir anlaşma için çalışmaya gayret etti, Lübnan cephesinde ateşkes olasılığını araştırmayı denedi.

Ama Netanyahu tüm Amerikan baskısını atlattı, Biden'a hediye vermek istemedi ve Trump'ın gelişine bahis oynuyormuş gibi göründü.

Amerikalılar Trump'a geniş bir yetki verdi ve o da Ukrayna'dan Gazze ve Lübnan'a kadar uzanan savaşlar sayfasını kapatma sözü verdi.

Netanyahu'nun Trump'a bir hediye vermekten kaçınamayacağını düşünenler var, bu yüzden ABD Özel Temsilcisi Amos Hochstein'ın çabaları yeniden konuşulmaya başlandı.

Lübnan'ın hızlı bir ateşkese ihtiyacı var. Savaşın uzatılması, felaketin uzatılması anlamına geliyor ve ABD, 1701 sayılı kararın uygulanmasına sınır anlaşmazlıklarını hızlı bir şekilde çözme vaadini ekleyebilir.

Ateşkesin başarısı, Güney Lübnan cephesini Lübnan devletine iade etme, bölgesel nitelikteki tüm misyonlardan uzaklaştırma yönünde açık ve net bir kararı yansıtan bir Lübnan pozisyonu gerektiriyor.

Özel sohbetlerde dünya ülkelerinin "birkaç yıl sonra savaş geri dönecekse Lübnan'ın yeniden inşasına yardım etmeyecekleri" yönünde dönen konuşmaların ardından Lübnan'ın tutumunun netliğinin önemi artıyor.

Güney Lübnan cephesinin İsrail ile çatışmanın askeri yönünün dışında kalması Hizbullah ve İran için basit bir karar değil.

Peki Lübnanlıların, dehşeti ve kayıpları önceki savaşları aşan bu savaşı durdurmak için başka bir seçenekleri var mı?

Trajediden kurtulmak için zor kararlar almak gerekiyor.

Lübnan devletinin, ateş çemberinden uzak durma çabasında Suriye ve Irak örneğini takip etme hakkı var, özellikle orada yaşamanın büyük bedelini ödedikten sonra.

Ateşkesi sağlama misyonu kolay değil; kararlı ve ileri görüşlü bir Amerikan rolü gerektiriyor.

Lübnan'da devlet yeniden kurulmalı, Gazze'de Filistin halkına umut kapıları yeniden açılmalı, bir Filistin devletinin kuruluşuna giden yolu açma umudu verilmeli.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU