Moldova seçmeni "Havet"* dedi...

Mayis Alizade Independent Türkçe için, SSCB ülkeleri uzmanı, gazeteci-yazar Vladimir Solovyov ile Moldova seçimlerini konuştu

Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, oy kullanırken / Fotoğraf: Daniel Mihailescu-AFP

Moldova'da 3 Kasım'da yapılan cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde, ülke içindeki vatandaşların muhalefetin adayını desteklediği görülürken, yurt dışındaki kitle AB yanlısı Cumhurbaşkanı Maia Sandu'yu yarı yolda bırakmadı.

Seçimin ikinci turuna Rusya müdahalesinin olacağına ilişkin iddiayı Maia Sandu, ilk turdan hemen sonra seslendirmişti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Soğuk Savaş döneminin çift kutuplu dünya sisteminde Sovyetler Birliği, kendi nüfuz alanında kendi adamlarını iktidarda tutarken, yörüngesinden çıkmayan ülkelerin seçimlerine bu veya diğer biçimlerde müdahale ediyordu.

Demokrasinin geleceği açısından büyük sıkıntılar oluşturan bu müdahaleler, Moldova'daki cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda yurt dışı oyların yardımıyla bertaraf edilmesine rağmen, muhalif adayın ilerleyen süreçte önemli sayıda seçmen kitlesi üzerinden iktidara baskı yapacağı gayet açık.

Seçim sonuçlarını Moldova'nın başkenti Kişinyov'dan Independent Türkçe'ye değerlendiren eski SSCB ülkeleri uzmanı, gazeteci-yazar Vladimir Solovyov da işte o noktaya dikkat çekiyor:

Çok büyük emek ve efor sarf edilerek Maia Sandu ikinci kez cumhurbaşkanı seçildi. Seçilmesinde Moldova'da ikamet etmeyen Moldova vatandaşlarının belirleyici rolü oldu. 2020 yılında da aynı şey olmuş ve yurt dışındaki Moldova diasporası Sandu'yu desteklemişti.
 

Vladimir Solovyov
Vladimir Solovyov / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Yüksek Seçim Kurulu açıklamasında Sandu'nun rakibi Aleksandr Stoyanoglo'nun ülke içindeki seçimlerden zaferle çıktığı belirtiliyor. Bunun sırrı ne de acaba?" diyen Vladimir Solovyov, bu durumun, Sandu'ya karşı ciddi bir protestocu seçmen kitlesinin olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti:

Bu, yumuşak dille desek, cumhurbaşkanının tüm ekibinin izlediği politikanın çok da iyi karşılanmadığına işaret ediyor. Moldova'da iktidar, Sandu'nun kurduğu partinin elinde. Bu parti, parlamento çoğunluğunu da elinde bulunduruyor ve hükümeti kuruyor. Kötü durumdaki ekonominin düzeltilmesi, rüşvetle ve yolsuzlukla mücadele, yönetimde şeffaflık vb. konularda verilen sözlerin birçoğu yerine getirilmedi. Seçmen kitlesi bunun hesabını sormak için muhalif adayı destekledi. Şimdi sıra diğer seçimlerde. Moldova, sene boyunca seçimler silsilesi içinde olacaktır.


Önümüzdeki sene yaz aylarında parlamento seçimleri yapılacağını söyleyen Solovyov, "Bu ise ülkedeki en önemli seçim. Çünkü Moldova, parlamenter sistemle yönetilen bir cumhuriyet. Kuşkusuz Sandu'nun zaferi, iktidar partisi için bir artı. Ancak, iktidarın toplumdaki hoşnutsuzlukları gidermek için ciddi adımlar atmaması ve gözle görülen iyileşmelerin topluma yansımaması durumunda, önümüzdeki sene gerçekleşecek parlamento seçimleri iktidar için riskli hale gelebilir" şeklinde konuştu.

Avrupa Birliği, Moldova'ya tüm üyelik müzakerelerinin kapılarını aralamışken, bundan sonraki süreçte kendi kararına sahip çıkmalı ve Moldova'daki gelişmeleri asla Moskova'nın inisiyatifine bırakmamalı.

Çünkü Gürcistan'a da tam üyelik kapısının aralanmasına rağmen, Azerbaycan'ı kullanarak 26 Ekim parlamento seçimlerine müdahalede bulunan Rusya, inisiyatifi önemli ölçüde ele geçirmiş durumda.

Demokrasilerin koşulsuz biçimde desteklenmesi dışındaki her seçenek, diktatörlüklerin nüfuz alanının genişlemesine hizmet ediyor.

Bunu görmek için Allah'ın herkese verdiği bir çift göz yetiyor, yetmeli.

 

 

* "Havet", "hayır ve "evet" kelimelerinin karışımından elde edilmiştir. Yani, "ne evet, ne hayır" anlamı taşır.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU