DEM Parti'den Bahçeli'ye yanıt: Barışın muhatabı Abdullah Öcalan'dır

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin haftalık Meclis grup toplantısında güncel gelişmeleri değerlendirdi

Hatimoğulları, Bahçeli'nin Abdullah Öcalan için yaptığı çağrıya cevap verdi. Hatimoğulları "Kürt sorununun çözüm yolu, yöntemeleri ve muhatapları bellidir. Ortadoğu'da ve Türkiye'de barışın muhatabı İmralı'da ağır tecrit altında bulunan sayın Abdullah Öcalan'dır" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Hatimoğulları'nın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Kimseye ayar veremezsiniz"

AKP'nin dış politikası iflas etti. Kürt sorunun çözüm yolu bellidir. Ortadoğu ve Türkiye'de barışın muhatabı İmralı'da ağır tecrit altında bulunan sayın Abdullah Öcalan'dır. Çözümün yolu TBMM'dir. Biz inisiyatif almaya hazırız. Bir başlangıç olarak tecrit kaldırılsın. Kimseye ayar veremezsiniz, barışı herkes konuşmalıdır. Konuşmayanlar da konuşanların önüne engel teşkil etmesin. MHP Genel Başkanı "tecrit kaldırılsın, konuşsun" dedi. Tecrit 44 aydır devam ediyor. Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için yıllardır mücadele ediyoruz. Bırakın tecrit kalksın sayın Öcalan fiziki olarak çıksın konuşsun. Ne diyeceğini hepimiz görelim dedik geçen hafta, bu hafta da yineliyoruz. Vakit kaybedilmeden adım atılsın. Bugünden sonra hangi bedel ödenmesi gerekiyorsa onurlu bir barış için üzerimize düşeni yapmaya söz veriyoruz. Bu ülkeye onurlu bir barış gelecek. Halaylar çekecek, horonlar tepeceğiz, o günler yakın." 

"Barış bilinci toplumun bütün hücrelerine yayılmalıdır ki, bütün toplum tarafından benimsenmeli ki gerçek barış olsun" diyen Özel, şunları ifade etti: "Bir başlangıç olacaksa tecrit derhal kaldırılmalıdır. Kürt sorununun çözümünde pusula demokratik müzakeredir, onurlu barıştır. Çözümü kimseden direnmiyoruz, onurlu bir barış için de inisiyatif almaya hazırız."

Mehmet Uçum'a 'baş kayyum' tepkisi

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'un açıklamalarına tepki gösteren Hatimoğulları, "Devlet Bahçeli "İlk Meclis ruhu" dedi, Erdoğan "Diyalog zeminlerini genişletelim" diyor. Bir tane baş kayyum gelmiş, bir baş kayyum herkese hiza ve ayar vermeye çalışıyor. Ey kayyum sen kim adına konuşuyorsun, Saray adına konuşuyorsan Saray başka bir şey diyor, Bahçeli adına konuşuyorsan Bahçeli başka diyor, sen kimsin, nereden geldin, kim adına konuşuyorsun?" diye konuştu.

Konuşmasında Bahçeli'nin ismini de anan Hatimoğulları, "Bahçeli, sayın Abdullah Öcalan için 'Tecrit kaldırılsa konuşsun' mahiyetinde bir konuşma gerçekleştirdi. Tecrit 44 aydır devam ediyor, sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için yıllardır mücadele ediyoruz" diye konuştu ve sözlerini şöyle sürdürdü:

Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kesinlikle kaldırılmalıdır. Fiziki olarak gelsin konuşsun diyoruz, ne diyeceğini görelim dedik geçen hafta. Yine tekrar ediyoruz; bırakın tecrit kaldırılsın, sayın Öcalan çıksın konuşsun, ne konuştuğunu görelim. Vakit geçirilmeden bir adım atılmalıdır.

 

Bahçeli ne demişti?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda PKK lideri Abdullah Öcalan için çağrı yaptı.

Bahçeli, çağrısında şunları söyledi: "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini açıklasın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenleme yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil ne Edirne, adres İmralı'dan DEM'e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız."

Hatimoğulları konuşmasında kadın cinayetlerine, yenidoğan çetesine ve bütçe görüşmelerine de değindi.

"Ataerkil devlet anlayışı"

İktidar her 'milli güvenlik' dediğinde elini cebimize atıyor. Dertleri milli güvenlik değil 5'li çetesinin kasasını doldurmak. Hayatlarımıza, haklarımıza daha çok sahip çıkma için daha çok örgütlenip yan yana duracağız. Biz kadınlar birlikte kazanacağız, başaracağız. Bu da bu ataerkil devlet anlayışına ders olsun.

Sağlık Bakanına istifa çağrısı

Yenidoğan bebek bile bu ülkede güvende değil. Bu bebek ölümlerinden hepsi sorumludur. Bakan, 2023 yılında başladığını söylüyoruz. Oysa biz 2022'de yenidoğan ünitelerinde yaşanan sorunları gündeme getirmiştik. Uyarımıza rağmen bebek katliamları durdurulmadı. Kapatılan hastanelerden birine de bebek dostu unvanı vermişler. Sağlık sistemini özelleştirdiler, kokuşturdular. Sağlık Bakanına sesleniyorum Bir gün bile o koltukta kalamazsın derhal istifa et.

"Adaletli bütçe yapalım"

Bütçe bu iktidarın politik tercihleri çerçevesinde yapılıyor. Kadının güçlendirilmesi için 5,9 milyar TL ayrıldı. Her bir kadına günlük 38 kuruş düşüyor. İşte kadına verdikleri değer ayırdıkları para kadar. Bütçeyi delik deşik ettiğini söyledikleri deprem bölgesine bütçeden sadece 584 milyar TL ayrılmış. Güvenlikçi politikalara 1 milyar 608 milyar TL ayrıldı. 47 milyar dolar savaş harcamalarına gidiyor. Bakın bunların dili başka söylüyor, yaptıkları başka. Ekmek ve adalet için bütçe sloganıyla sadece TBMM'de değil, her yerde mücadele edeceğiz. Gelin ekmek ve adalet için bütçe diyelim, mücadelemizi alanlarda, meydanlarda yürütelim. Adaletli bir sistemi her beraber kuralım.

Silah, şiddet yerine müzakerenin geçerli olduğu yıllarda Türkiye, 50 milyar TL güvenlikçi politikalara harcadı, şimdi oldu 50 milyar dolar. Yani 9 senede 35 kat artış oldu. Türkiye eğer güvenli bir sınıra sahip olmak istiyorsa silahların bırakılması, Kürt sorununu barışçıl, demokratik yöntemlerle çözmesidir. Barış en güvenli olandır. Kürt halkı tarihsel kardeşimizdir, Ortadoğu'nun kadim halkıdır. Bir halkın anadilinde konuşması o ülkeyi bölmez. Demir kubbeler çözüm yolu olmadı. İsrail, Lübnan, İran'a baktığımızda demir kubbenin kimseyi korumadığını gördük. Oysa barış korurdu. Gelin gök kubbeyi barışla örelim. Halklar, barış, kardeşlik kazansın.

 

Independent Türkçe

 

DAHA FAZLA HABER OKU