CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'de yarın yapılacak kapalı oturuma ilişkin, "Bildiklerinizi bize anlatın. Havanda su dövüp, 'Tehlike var, olabilir' deyip, bu Meclis kürsüsünden Cumhurbaşkanı ağzıyla söylenen lafın altını tane tane doldurmazlarsa evet, oturum gizli, söyleneni söyleyemem ama söylenmeyeni ifşa ederim. Kimse bizi İsrail tehdidiyle korkutup, televizyonlarda savaş konuşturup, yoksulluğu, emekliyi, asgari ücretliyi, depremzedeyi, çiftçiyi, işçiyi konuşmamamızı beklemesin." dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Özel, konuşmasında 31 Mart'ta düzenlenen Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ne ilişkin Hatay özelinde özeleştiri yaparak seçmende kusur bulmadıklarını, kusurun tamamının kendilerine ait olduğunu söyledi. Geçen yıl 6 Şubat'taki depremlerden sonraki süreçte verilen sözlerin tutulmadığını savunan Özel, rezerv alan konusuna ilişkin eleştirilerde bulundu.
Özel, Hatay ve Türkiye'nin önemli bir sorununun da sığınmacılar olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
Türkiye, bakın altını çizerek söylüyorum, dünyanın en çok sığınmacı barındıran ülkesi ve açık ara önde. Bizden sonrakilerin hepsini toplasan, bizim kadar yok. Tayyip Bey, (eski Almanya Başbakanı Angela) Merkel ile bir anlaşma yaptı, 6 milyar doları, avroyu aldı, Türkiye'yi açık açık sığınmacı kampına çevirdi. Avrupalıların hepsinin yüzüne söylüyorum: '6 milyar para verip bizi 4,5-5 milyon sığınmacıyla burun buruna getirdiniz'. Bu sorunu hep beraber çözmeliyiz. Biz bunu yapmazsak bu ne Türkiye'ye hayırdır ne Avrupa'ya hayırdır. Şimdi büyük bir fırsat var. Yıllarca 'Esad ile görüş.' dedim. 'Esad ile görüşmem, katil o.' dedi. Ben randevu istedim, 'Gidiyorum, ben çözeceğim.' dedim. 'Ben de gideceğim.' dedi. Haber yolladı Putin'le Esad'a, 'Önce benle görüşsün, muhalefet ile görüşürse anlaşma olmaz.' dedi. Şimdi git diye bekliyoruz, gitmiyor. Kardeşim bir an önce git, bu sorunu konuş. Bak, Esad genel af ilan etti. Buradaki herkes giderse cezaya tabi olmayacak. Bu fırsat bugün kaçarsa bir daha olmayacak.
Özel, "Buradan uyarıyorum. Gidelim, ben ayrı gideyim, sen ayrı git. Birlikte gerekiyorsa gidelim. Türkiye'deki diğer siyasi partilerin de temsilcileriyle, liderleriyle gidelim. Bu milli meseleyi sen başımıza açtın ama hep birlikte çözelim. Yeter ki bu sığınmacı sorununu bir an önce bitirelim. Bu çağrımı tekrarlıyorum." ifadelerini kullandı.
"Türkiye, İsrail'den çok güçlü bir devlettir"
Partilerinin çağrısı üzerine TBMM'de yarın gizli oturum yapılacağını dile getiren Özel, "Ülkenin Cumhurbaşkanı, hepimizin gözünün içine baka baka Meclisin kürsüsünden dedi ki 'İsrail'in bir sonraki hedefi biziz'. Bu, olacak iş değil. Bir, Türkiye İsrail'den çok güçlü bir devlettir. İki, Türkiye İsrail'e karşı dünyadaki üye olduğu bütün yapılar tarafından korunmak, sahip çıkılmak zorundadır, başta NATO olmak üzere." şeklinde konuştu.
"Ayrıca bu memleket öyle (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'nun, kendi halkının bile yaka silktiği birinin tehdidine cevap vermeyecek, ondan korkacak durumda değildir. Bunu herkes bilir ama Cumhurbaşkanı diyor ki 'Bir sonraki hedefi biziz'." ifadelerini kullanan Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
Ona ne Netanyahu cesaret edebilir ne dünyanın en akılsızları buna kalkışabilir ama bir şey var, bir korku yaymak. O korkuyla insanları 'Evet, açsın, yoksulsun, işsizsin ama tehlike büyük. İsrail saldıracak. Beni desteklemelisin.' demekse hesap, işte bu parti bu numarayı yutmaz. Geçmişte yaptığı oyunlara gelmez. O yüzden yarın Meclise çağırdık. 'Kapalı oturum yap.' dedik. Kendi gelmiyor. Gelmeli, gelmeliydi. Bakanları geliyor, gelsinler. Yarınki oturumun 10 yıl gizliliği var. Yarın, bize İsrail saldırısının kapıda olduğunu, bir sonraki hedefin Türkiye olduğunu anlatırlarsa gereğini yaparız, susarız. Bildiklerinizi bize anlatın.
Havanda su dövüp, 'Tehlike var, olabilir' deyip, bu Meclis kürsüsünden Cumhurbaşkanı ağzıyla söylenen lafın altını tane tane doldurmazlarsa evet, oturum gizli, söyleneni söyleyemem ama söylenmeyeni ifşa ederim. Kimse bizi İsrail tehdidiyle korkutup, televizyonlarda savaş konuşturup, yoksulluğu, emekliyi, asgari ücretliyi, depremzedeyi, çiftçiyi, işçiyi konuşmamamızı beklemesin. Bunun hesabını çok ağır sorarız.
Özel, teğmenlerin kılıçlarla yemin etmesine değinerek, "Hani bizim teğmenler kılıç çekti ya, yıllardır yaptığı işi yaptı, 'Mustafa Kemal'in askeriyiz.' dedi ya. Tayyip Bey, onlara ceza verecekmiş. Ne desinler kardeşim? 'Trikopis'in askeriyiz mi' desinler?. Gazi Mustafa Kemal'in askeri onlar. Teğmenlerin de arkasındayız, hepimiz Mustafa Kemal'in askerleriyiz." diye konuştu.
AA