Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanıklı davada karar açıklandı. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları, Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, annesi Saniye Ateş, kardeşleri ve yakınları katıldı.

Sanık avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmaları ve sanıkların son sözlerinin alınmasının ardından mahkemeye heyeti kararını açıkladı. Sanıklar tetikçi Eray Özyağci, olayda kullanılan motosikletin sürücüsü Vedat Balkaya ve cinayet mahallinde keşif yapan Suat Kurt, "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurt'a yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan ise 13'er yıl hapse mahkum edildi. Sanıklar Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş da "tasarlayarak öldürmeye azmettirme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mustafa Uzunlar’a ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan 15 yıl ceza verildi.

MHP'li avukat Serdar Öktem hakkında ise tahliye kararı verildi. Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç'a beraat, Caner Güney'in de tahliyesine karar verildi. Cinayet Büro Eski Amiri Mustafa Ensar Aykal'ın dosyasının ayrılmasına tutukluluğunun devamına karar verildi.

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'ın özel kalem müdürü ve yardımcısı Emre Yüksel'e 18 yıl hapis cezası; tetikçiyi Özyağcı'yı Ankara'ya getiren özel harekat polisleri Aşkın Mert Gelenbey ile Murat Can Çolak'a 18'er yıl hapis cezası verildi. Erdem Karadeniz ve Osman Bayraktar bulgu yetersizliğinden beraat etti. Alper Atay’a suçluyu kayırma suçundan 2 yıl hapis cezası verildi. Kararlar oy birliği ile alındı.

Selma Ateş'ten açıklama: Başıma bir şey gelirse...

Mahkemenin ara verdiği sırada saldırıya uğrayan Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş, saldırının ardından açıklama yaptı. Kardeşinin cinayetinin aydınlatılması için korkmadan mücadele edeceğini belirten Selma Ateş, yine saldırıya uğrayacağını düşündüğünü fakat korkmadığını dile getirerek şunları söyledi:

Ben susayım mı? Sizin babanız sizin bir yakınızı katledilirse susmak istiyorsanız susun ben susmayacağım. Buradan çıktığım andan itibaren yine saldırıya uğrayacağını biliyorum. Başıma bir şey gelirse bunun sorumlusu MHP, Ülkü Ocakları içinde saymış olduğum İzzet Ulvi'den tutun da Semih Yalçın, Ahmet Yiğit Yıldırım, Murat Kılıç, Ömer Şanlı ve diğer isimlerini avukata verdiği kişiler olmak üzere hepsi hakkında soruşturma başlatılmasını istiyorum. Göreceksiniz. Ne istiyorsunuz? Selma Ateş sussun. Hiç kimse kusura bakmasın. Kimseden korkmuyorum. Sinan Ateş'in hesabını sorana kadar devam edeceğim. Benim ablamı yerlerde sürükledi benim anneme ne benim ablama ne benim aileme hiç kimsenin bir şey yapmaya hakkı yok. Canı giden biziz. Yargı önünde hepinizden hesap soracağım.

Sanıklar ne dedi?

Eray Özyağcı: Samimi şekilde ifade verdiğimi düşünüyorum. Ben tasarlayarak kasten kimseyi öldürmedim. Yaralamak için geldim. Sinan Ateş'i ayaklarından vuruyorum ve yüzüstü düşüyor. Sonra arkadaşları gelince panik olup ateş etmeye devam ettim. Bu spotantane bir şekilde oldu. Keşke böyle olmasaydı. Selman’ın beni vuracağını düşündüğüm için karşılık verdim. Benim silah açım zaten bellidir. Bana uygun görülen her türlü cezayı hak ediyorum. Ama algı operasyonlarına yönelik cezalandırılmak istemiyorum. Keşke ölmeseydi, ölmesini istemezdim. Öldü zaten başımıza bir sürü iş geldi. Kendimizi burada bulduk.

Vedat Balkaya: Öncelikle ilk celseden bu yana samimi bir şekilde olayı size aktarmaya çalıştım. Benim Ankara'ya gelme amacım sadece alacak verecek meseleseydi. Ben bir insanın öleceğini bilsem Ankara'ya gelmezdim. Ben alacak verecek meselesi diye geldim çok farklı bir olay gerçekleşti. Ben istemeden de olsa olaya yardım etmiş oldum. Sizden gelen cezaya boynum kıldan ince beraatımı talep ediyorum.

Suat Kurt: Ben devletime, adaletime güveniyorum. Ben olaya karıştığım kadarıyla cezalandırılmak istiyorum tahliyemi talep ediyorum.

Doğukan Çep: Anlatacaklarımı anlattım. Kimseden emir almadım olay benim şahsi meselemdir.

Tolgahan Demirbaş: Olay olup bittikten sonra olayla hiçbir ilişkisi olmayan bir camiayı hedef göstermişlerdir. Olayla ilgili hiçbir bağlantısı olmayan rehin almış bir ülkücüyüm. Bu kirli masayı temiz bir bezle silmenizi rica ediyorum. Somut delileri baz alarak kararı vermenizi istiyorum. Adil bir karar vereceğinize inanıyorum. Bir ülkücü olarak Türk adaletine ve mahkemelerine güveniyorum. Tahliyemi talep ediyorum.

Aşkın Mert Gelenbey: Ben kimseyi Ankara'ya gelsin birini vursun diye yardım etmedim. Olayla hiçbir alakam yoktur. Tahliyemi talep ediyorum.

Serdar Öktem: Sayın Cumhurbaşkanının hakim ve savcı sınavında, alımında dahi adalete vurgu yapması nedeniyle demokrasi kılıcının tepemizde sallanması, birilerinin ama siyasi rant, ama yargıda belli bir yerlere gelmek adına bu dosyayı kullanması değil de gerçekten adaleti sağlamanızı talep ediyorum. Maddi gerçeği sağlayacak tevsii tahkikat talepleri reddedilirken benim burada mağdur edilmemin tanımını yapamıyorum. Lütfen bize hakkımız olan adaleti sağlayın. Gerçekten adaleti sağlamanızı bekliyorum.

Emre Yüksel: Hakkımda hiçbir delil yok, varsayımsal bir şekilde tutuklu bulunuyorum. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum.  

Ensar Aykal: Daha önceki beyanlarımı tekrar ediyorum. Maktule Allah'tan rahmet diliyorum. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum.

Özgür Özel'e küfür

Öte yandan tutuklu sanık Suat Kurt duruşma başlamadan önce CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e küfür ve hakaret etti. Konuya ilişkin savunma yapan Suat Kurt'un avukatı Fuat Saatçiolu, "Sabah yaşanan Suat Kurt olayı medyaya ve sosyal medyaya düştü. Ben müvekkilimle görüşürken jandarma araya girdi. Jandarma gereğinden fazla müdahale etti. Bununla ilgili herhangi bir tutanak olmaması gerekir. Suat'la benim aramdaki bir konuşmaydı" diye konuştu. Saatçioğlu'nun beyanının ardından duruşmaya ara verildi. Mahkeme Başkanı, müzakere kurarak kararı açıklamak üzere duruşmayı saat 16.30'a erteledi.

Sinan Ateş davasında kararın çıkmasının ardından Ayşe Ateş’ten ilk açıklama

Sinan Ateş suikastı davasında kararın çıkmasının ardından eşi Ayşe Ateş'ten ilk açıklama geldi.

Adliye binasının önünde açıklama yapan Ayşe Ateş, yurtdışına gideceğine yönelik iddiaları "buradayım, hiçbir yere gitmiyorum" diyerek şunları söyledi:

Burada yapılan yargılamada ayakçılar yargılandı. İşte Pensilvanya dışarıda elini kolunu sallayarak dolaşan azmettiricilerdir. Herkes kendi içinde hesaplaşsın. Oturdukları kürsülerden, suçluları yargılatmamak için bize parmak sallıyorlar. O tehditlerin sonucunu bugün yaşadık. Biz intikam değil, adalet istiyoruz. Bizim hatamız adalet istemek mi? Sussaydık onlar çok mutlu olacaktı herhalde.  Onların 'Ayşe Ateş yurtdışına kaçacak' diye hayalleri var. Hiçbir yere gitmiyorum, sonuna kadar adalet yürüyüşünü, her bir suçlu cezasını bulana kadar, demir parmaklıkların arkasına girene kadar devam ettireceğim. Göreceğiz bakalım er meydanı el mi yaman bey mi yaman.

 

Independent Türkçe