Jandarma Genel Komutanlığı, bazı haber sitelerinde yer alan "Tayfun Kahraman'a hastanede kötü muamele" şeklindeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Komutanlıktan yapılan açıklamada, çeşitli internet haber sitelerinde Tayfun Kahraman'a hastanede kötü muamele şeklinde haberler yer aldığı ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için açıklama yapılması ihtiyacı doğduğu belirtildi.
Açıklamada, Kahraman'ın Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçundan hükümlü olarak bulunduğu kaydedildi.
Jandarma Genel Komutanlığımızın 30 Ağustos 2024 tarihli basın açıklamasıdır. pic.twitter.com/4dvAGmTAmL
— T.C. Jandarma Gn. K (@jandarma) August 30, 2024
Kahraman'ın, 28 Ağustos'ta Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Polikliniği'nde tedavisi yaptırılmak amacıyla hastaneye sevk edildiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
Tüm sevk ve tedavi işlemleri yürürlükteki kanun, yönetmelik ve yönergelere uygun olarak yapılmıştır. Muayene ve sevk faaliyeti süresince adı geçen hükümlünün kelepçesinin sıkılması ve tehdit edilmesi gibi bir olay yaşanmadığı gibi şahısla ilgili herhangi bir darp raporu da bulunmamaktadır. Bahse konu haber ile ilgili olarak ortaya konulan gerçek dışı iddialar kamuoyunu yanıltmaya ve Jandarma Genel Komutanlığının itibarını olumsuz etkilemeye yöneliktir. Asılsız ve maksatlı paylaşım yapanlarla ilgili olarak adli süreç başlatılacaktır.
"Şahitler var"
Komutanlığının açıklamasına yanıt veren Tayfun Kahraman'ın eşi Meriç Kahraman ise yaşananların tutanakları ve şahitleri olduğunu belirtti:
Bugün Tayfun ile görüştük. Sağlık durumu şu an iyi. Dün kendisine yapılanı elbette sindirmiş değil, bunu normal karşılayıp "olur böyle şeyler" diyecek değiliz. Kimse de bunu söylemesin.
Yaşanan her şeyin tutanağı var, şahitleri var. Soruşturma açıldığına dair haberleri basından bizler de öğrendik. Avukatlarımız takip ediyor. Sonuna kadar da takip edeceğiz.
Eşim Tayfun Kahraman'ın özgürlüğü, şahsi bir mesele değil. Hukuk ve adaletin kırıntısı varsa bir gün bile içeride olması bütün ülkeye zulümdür, zarardır.
Masumiyetimizi tartıştırmayız, haysiyetimize dokundurmayız, bir adım geri atmayız.
Ne olmuştu?
Tayfun Kahraman'ın eşi Meriç Kahraman, eşinin sağlık kontrolüne giderken yaşadıklarına ilişkin açıklama yapmış ve "haysiyetimize dokundurmayız" demişti:
Bugün, 29 Ağustos 2024’te, eşim ve kızımın babası Dr. Tayfun Kahraman MS hastalığı nedeniyle rutin nöroloji kontrolüne giderken, kendisine eşlik eden kolluk güçleri, sabahtan itibaren 6,5 saat boyunca, kelepçesini bileklerindeki kan akışını durduracak ve fiziki zarar verecek şekilde niye sıktı? Talimatı kim verdi?
Eşim, zarar gördüğünü söylediğinde inadına kelepçesini daha da sıkarak eziyet etmelerini ve bileklerinin yara içinde kalmasına yol açtıklarından haberiniz var mı?
Yasa ve mevzuat gereği, doktor muayenesinde kolluk güçlerinin bulunması yasak olduğu halde, doktorun ve Tayfun Kahraman’ın hukuku hatırlatıp çıkmalarını istemelerine rağmen muayenehaneden çıkmamalarını talimat alarak mı yaptılar?
Yasaları tanımayan bu kişiler, gücünü kimden alıyor? Bu şahıslar; haksız muamele ve eziyet karşısında tutanak tutulmasını isteyen eşimi tehdit etme cüretini nereden buluyorlar?
Toplumun bütün kesimlerinden Tayfun’un masumiyetine ilişkin açıklamalar gelirken böyle bir muameleyi, kime ve ne mesaj olarak anlamalıyız?
Özgürlüğümüzü elimizden aldınız, hukuku çiğnediniz. Ama haysiyetimize dokundurmayız.
Arayan, soran herkese teşekkürler, cevap veremediklerim de oldu, bu nedenle bilgilendirmek isterim:
— Dr. Meriç Demir Kahraman (@de_meric) August 30, 2024
Bugün Tayfun ile görüştük. Sağlık durumu şu an iyi. Dün kendisine yapılanı elbette sindirmiş değil, bunu normal karşılayıp "olur böyle şeyler" diyecek değiliz. Kimse de bunu… https://t.co/JEJuXkTNsA
Independent Türkçe